kimon

• " atinalı devlet adamı ve general"
  
  ( mö 507 - 449 )
  
  kimon, büyük miltiyades'in oğlu idi. 480 yılında salamis savaşında atina ordularına liderlik yaptı. spartalılarla ilişkileri geliştirdi. ancak siyasi olarak tam da yükseldiği bu dönem perikles adında biri ortaya çıktı. artık ikinci planda kalmıştı. periklesin hedefi atina'yı yunan şehir devletleri arasında bir numaralı konuma getirmekti.
  
  yaşadıkları dönemde birbirini çekemeyen ve birbirlerinin politik rakipleri olan kimon ve perikles daha sonra barıştılar. ancak yine de kimon adı periklesin adının gölgesinde kaldı.
• (bkz: kimon spathopoulos)
• "bizi biz yapan; düşündüklerimiz değil, yaptıklarımızdır."
  
  atinalı kimon
  
  maraton savaşı'nda sergilediği önderlik sayesinde atina'da milli bir kahramana dönüşen miltiades'in oğlu olan kimon, atina'yı delos birliği'nin başı olmasının getirdiği yeni fırsatlardan istifade etmeye sevk eden ilk liderdir.
  
  gençliğinde insanların asiliğini, hovardalığını ve serseriliğini işaret ederek taş kafa lakaplı dedesine çektiğini söyledikleri kimon kendisine yönelik bu algıyı, pers kralı kserkses'in salamis savaşı öncesi devasa ordusunun başında yunanlardan intikam almak adına atina'yı yerle bir etmek için ilerlerken gösterdiği cesaret ile kırar. şehrin tahliyesi gerçekleşirken yaşanan kaos esnasında atının dizginlerinden tutarak akropolis'in tepesindeki athena tapınağı'na ilerleyen kimon, yanında taşıdığı süvari koşumlarını tanrıçaya adar ve tapınağın duvarlarında asılı olan piyade kalkanlarından birini indirerek koluna takar. akabinde ise bir triremede (antik yunan'da kullanılmış bir savaş gemisi çeşidi) deniz piyadesi olarak hizmet edeceğini göstermek adına deniz tarafına doğru ilerler. kimon, bu aleni jest ile diğer yurttaşlara içinden geçtikleri olağanüstü tehlike anında seçkin toplumsal statüsünün herhangi bir ehemmiyeti olmadığını anlatmak istemiştir. nitekim ilerleyen yıllarda hem devlet adamı hem de komutan olarak sergileyeceği faziletler, bu davranışında ne kadar samimi olduğunun bir kanıtı niteliğinde olacaktır.
  
  savaş sonrası dönem itibariyle halk içerisinde bir atina yurttaşı'ndan bekleneceği üzere son derece ağırbaşlı tavırlarıyla dikkat çeken kimon'un, aynı zamanda herkese karşı şefkatle yaklaşması tüm toplumsal tabakalarca takdir edilmektedir. aynı zamanda platea savaşı kahramanı aristides gibi parasal konularda da dürüstlüğü ile tanınan kimon, komutan olarak da astlarına karşı takındığı adil tutum sebebiyle askerlerinin itaatini, saygısını ve sevgisini kazanmıştır.
  
  kimon'u atina halkının büyük bir kısmının gözdesi yapan asıl şey ise, her şeyden önce, muazzam kişisel serveti sayesinde topluma sağladığı maddi faydalardır. özel hayatında, bu büyük serveti yoksul yurttaşlara cömertçe yardım etmek için kullanan kimon; atina'daki evine yemeğe gelen herkesi içtenlikle sofrasına kabul etmektedir. herkes tarlalarından yiyecek toplayabilsin diye kırsaldaki çiftliklerini çevreleyen çitleri kaldıran, atina çarşısında gezinirken yanına yanaşan paçavralar içerisindeki yaşlı yoksullara kendi kaliteli pelerinini sunan ve yardıma muhtaç yurttaşların eline gizlice para sıkıştıran bu alicenap adam, aynı zamanda siyasi kariyerlerine başlamak için yardıma ihtiyacı olan yoksul erkeklere de mali destek sağlamaktadır.
  bir başka deyişle kimon, atina demokrasisinin bir ilkesini yani zenginlerin yoksul yurttaşlar dahil kent devletini desteklemek için para harcama yükümlülüğünü tam anlamıyla yerine getirmektedir.
  
  kimon devlet hayatı boyunca, delos birliği'nin hem ulusal güvenliğini pekiştiren hem de onlara maddi avantajlar sağlayan zaferler elde etmesine önderlik ederek de atinalılara faydalı olur. ancak ona büyük prestij sağlayacak en önemli zaferini, bir ege adası olan skyros'u (iskiri) ele geçirdiğinde elde eder. başarılı general adada, kendi hükümdarlığından vazgeçerek demokrasi yolunu açan ve atina'nın birliğinin efsanevi mimarı olarak kabul edilen theseus'un kemiklerini bulur. (bkz: plutarkhos)
  atinalılar, theseus'un kemiklerinin gömüldüğü yerdeki topluluğu korumak gibi özel bir güce sahip olduğuna inanmaktaydı binaenaleyh bu kahramanın kemiklerinin kente geri getirilmesi kimon'a geniş çapta övgüler kazandıran başarılı bir icraattır.
  
  kimon'un zaman içerisinde iyiden iyiye atina'nın en mümtaz lideri haline gelmesi çok sürmez çünkü general olarak dehasının delos ittifakının mali durumunu güçlendirmesi, yurttaşlarına yurt dışında toprak edinme fırsatı yaratması (bkz: kolonizasyon), beynelmilel ticaret ve gıda ithalatı için gereken deniz güzergahını koruması ve yabancı bir düşmandan gelecek saldırı tehdidine karşı kent devletinin güvenliğini sağlayabilecek niteliklere sahip olması herkes tarafından açıkça görülebilmektedir.
  
  mö 463 yılında makedonya kralı'ndan rüşvet aldığı iddiaları hakkında kendisine yönelik tahkikat başlatılan kimon, bu suçlamalardan beraat eder ancak 450'deki ölümüne kadarki süreçte hem 461 yılında yaşadığı sürgün (o dönemde atina siyasetinde öne çıkan isimlerin kariyerlerinin bir noktasında rakiplerinin propagandasıyla ostrakismos uygulamasına tabi tutulmaması nadir görülmektedir) hem de, atinalıların belki de perslerden bile daha çok nefret ettikleri hasımları olan, spartalılara dair olan sempatisi (kimon'un oğullarından birinin ismi lacedaemonius'tur ve lakedaimon kelimesi spartalı anlamına gelmektedir) onun atina siyasi hayatındaki eski popülaritesini kaybetmesine sebebiyet verir ve sürgün sonrası atina meclisi tarafından donanma komutanlığına atandığı, doğu akdeniz'in kapısı ve pers deniz gücünün kalbi olan kıbrıs adasına düzenlenen bir deniz seferi esnasında ağır bir rahatsızlık geçirerek hayatını kaybeder.
  kimon'un ölüm döşeğindeyken yoldaşlarına ölümünü gizlemelerini, müttefiklerin de düşmanların da son ana kadar ahvalden haberdar olmamasını ister. bu sayede tüm kuvvetler toparlanıp güvenli bir şekilde yurda dönebilmiştir. meşhur kallias barışı'nın da habercisi olan bu sefer sonrası atina devleti, hizmetlerinden ötürü kimon'un anısını ölümsüz kılmak adına kentin muhtelif yerlerine başarılı generale dair anıtlar diker.
  
  kimon'a ve icraatlarına dair daha fazla bilgi edinmek isteyenlere thomas martin'den perikles adlı eseri tavsiye ediyorum.