• taş, mermer vb.gibi sert cisim üzerindeki oyma veya kabartma yazı, tarih, yazıt.
  • tarihî, âbidevî eserlere yerleştirilmiş kitâbeler, yüzyıllar sonrasına bırakılmış önemli vesikalar hükmündedir. kitâbelerde nesir veya nazım şeklinde eserin sâhibi, mimârı, hangi maksatla yapıldığı, inşâ târihi ve sâir bilgiler verilir. bu bilgiler, teknolojinin gelişmediği devirlerde eserin yapıldığı döneme dâir bir nevi fotoğrafik bilgi sunar.

    kitâbeler, binâların estetik dekorunu tamamlamanın yanında, ülke, dünya, siyâset, sanat, edebiyat ve hukuk tarihi açısından de sağlam kaynaklardır. hendek gazvesi sırasında medîne civârındaki sel dağı’nın kayalıklarına yazılmış yazılar, islâm tarihine âit en eski kitabeler olarak kabul edilir. bu yazılardan ilk bahseden, muhammed hamîdullah, bulunan 20 kitâbeden çok azının okunabildiğini belirtmektedir. islâm tarihî bakımdan dikkati çeken ikinci kitâbe ise, asuan’da ortaya çıkarılan ve şu an kâhire müzesi’nde sergilenen abdurrahmân bin hâlid el-hicrî adında şahsa âit hicrî 31, milâdî 652 tarihli mezar taşıdır.

    taşıdıkları mânâya göre kitâbeler; tarih, vakfiye ve tamir gibi isimlerle anılır. kitâbe olarak mihrâba ya da binâların iç duvarlarına yazılmış âyet ve sûrelere de rastlanmaktadır. duvarı iç veya dıştan tamamen çevreleyen yazılara ‘kuşak yazısı’ denir.

    kitâbeye nakşedilmis yazının mânâsıyla kitâbenin bulunduğu mekân arasında bir tenâsup vardır. bu yönüyle dikkatler, kitâbelerin âit olduğu mekânın önemine çekilirken, bir taraftan da insanlara hayatın hayy-hûyu arasında bazı hakikatler hatırlatılmaktadır.

    âfiyet olsun.
  • kitabeler, abidelerin kimlik kartıdır. kitabesiz bir eserin yaptıranı, kim tarafından vücuda getirildiği, tarihi, yapılış amacı ancak benzer örneklerle karşılaştırılarak tahmin edilebilir. bu yönteme stilkritik adı verilir. asla bir kitabenin verdiği netliğe sahip olamaz. günümüzde birçok kitabenin okunmaz hale gelmiş olması hasebiyle; sahipsiz, zamansız eserler kendi varlığını ispat etmeye çalışmaktadır.
    edit: imla
  • ilk turk devletlerindeki onemli yazitlar

    1. orhun yazitlari - gokturkler
    2. yenisey yazitlari - kirgizlar
    3. karabalgasun yazıtları - uygurlar
  • osmanlılar genellikle inşa ettikleri cami, çeşme, türbe, medrese, kütüphane, hamam, kale, vakfiye, saray gibi anıtsal ve kamusal yapılara inşa tarihi, bânisi, yapılış amacı gibi temel bilgileri de içeren genellikle uzun ve edebi, bazen kısa, genellikle türkçe ve arapça, bazen farsça, genellikle sülüs ve celi sülüs, bazen ta’lik hattıyla, genellikle nazım, bazen nesir kitabeler yazmıştır.

    bu kitabeler sadece yukarıda zikredilen temel bilgilendirmelerle yetinmemiş, çoğu zaman sembolik anlamlar da taşımıştır. neyin nereye neden yazıldığının muhakkak bir anlamı vardır. ve kitabelerin olmazsa olmazı duadır.

    enteresan bir şekilde osmanlıca okumayı bilen uzman tarihçi ve edebiyatçılar dahi kitabe okumaktan imtina eder, zorluğundan çekinip denemezler. halbuki bu kadar donanımlı yetişmiş insanın gün aşırı denk gelebildiği sanat eserlerine gösterdiği öğrenilmiş çaresizlik kaynaklı bu kayıtsızlığa pek de gerek yok. ve yine halbuki, yanından geçilip gidilen kitabeleri bulmaca çözer gibi çözmeye çalışmak günlük eğlenceye çevrilebilir.

    kitabeyi okuyabilme ve çözme sürecinde etkili bir kaç parametre var:

    birincisi, kitabenin dili: osmanlı kitabeleri türkçe, arapça veya farsça olabilir. bilmediğiniz dilde yazılan kitabeyi okuyamamanız bütün kitabeleri okuyamayacağınız yanılgısını doğurmamalı. ayrıca arapça bilmeseniz de kitabe ve kalemişlerinde genelde belli başlı ayet, hadis ve kelam-ı kibarlar yazar ve bunlara âşinâlık işi kolaylaştırır.

    ikincisi, kitabenin hattı: osmanlı kitabeleri genellikle (celi) sülüs, ta'lik, nadiren kufi hattıyla yazılır. bunların en kolay okunanı (celi) sülüstür. ta'lik daha ziyade farısilerin kullandığı bir hat olduğu için harflerin yazılışına göz aşinalığı kazanmak gerekebilir. yine de deneme yanılmayla o da çözülecektir.

    üçüncüsü, hattın düz ya da istifli olması. bilhassa bazı kitabelerin bir kısmı istifli hatla yazıldığı için hakikaten okuması çok zor. yazan hattatı bile yazdığının ne olduğunu bilmese okuyamayabilir. hele ki müsenna ya da müselsel istifle yazılmış bir hattı çözmek hiç kolay değil. fakat bunlar da zaten istisnai örnekler ve bu istifli hatları görüp pes etmemek gerekir. çünkü öyle olmayıp düz yazılmış yığınla kitabe de vardır.

    güçlüklerin farkında olarak bu işe başlayınca herkes potansiyelini daha doğru değerlendirerek denemeye başlayabilir.

    kitabe okurken dikkat edilmesi gereken hususlar:

    birincisi, kitabeler bazen bir kaç sütunlu olabilir. bunlar her zaman sağdan sola doğru okunur. sağ sütunu yukarıdan aşağıya okuyup diğer sütuna geçip yukarıdan aşağıya okuyamazsınız. önce tüm sütunların ilk satırları sağdan sola okunur sonra ikinci satıra geçilir. diyelim bir çeşmenin sağında ve solunda iki ayrı sütun kitabe var, yine de bu şekilde sağ ilk satır sol ilk satır, sağ ikinci satır sol ikinci satır şeklinde okunur. bu en çok karıştırılan husustur.

    ikincisi, eğer istifli hatları da okumak isterseniz bunlar da her zaman sağ alt köşeden başlanarak okunur. sağdan sola, sonra ortaya ve yukarı doğru çıkılır. yukarıdan veya ortadan başlayarak okuyamazsınız. bunun tek istisnası lafza-i celaldir, allah lafzı ayetin veya ifadenin neresinde geçerse geçsin hürmeten her zaman en üste yazılır.

    kitabelerdeki sanatlı üslubun bir diğer önemli özelliği de ebced tarih ya da mücevher tarih düşülmesidir. çok uzmanlaşılırsa bunları çözmek de ayrı bir eğlence olabilir.

    tüm bu bilgilere sahip olduktan sonra bu konuda başlangıç olarak yardımcı olabilecek iki kaynak var:

    birincisi: (bkz: osmanlı kitabeleri projesi). link.

    ikincisi: murat sülün, sanat eserine vurulan kur'an mührü.

    osmanlı kitabeleri sitesinde istanbul özelinde hemen hemen çoğu kitabenin okunuşunu bulmak mümkün. deneme yanılma pratiklerinde bu siteyi kullanarak okuyuşunuzu test edebilir, merak ettiğiniz kitabeleri buradan bakarak çözebilirsiniz. hiç gitmeden pek çok tarihi eseri ve kitabelerini buradan keşf etmek de ayrı bir zevk.

    sülün’ün kitabı ise ne nereye neden yazılırı anlamak için iyi bir rehber. bazı yerlere belli başlı ayetler yazılır. bunlar da bilinirse okumak kolaylaşır. örnek olarak şunlar verilebilir:

    küçük kitabeli çeşmelerde sıklıkla şu ayet yazar:
    "ve ce'alnâ mine'l mâi kulli şey'in hayy". hayatı olan her şeyi sudan yarattık. enbiya, 30. bkz. bkz.

    herhangi bir caminin mihrabında şu ayetin yazmaması olası değil:
    "kullema dehale aleyhâ zekeriyya'l mihrâb". zekeriyya onun üzerine mihraba her girdiğinde... (yanında yeni bir rızık bulurdu). ali imran, 37. bkz.

    kütüphane, cami, ilim meclisi gibi yerlerde muhakkak rastlanabilecek, topkapı sarayının babüssaâde kapısında da yazılı olan bir hadis de şudur:
    “re’su’l hikmeti mehâfetullah.” hikmetin başı allah korkusudur. bkz.

    cami, saray, vakıf gibi yapıların kapıları ise cennet kapısına benzetilerek şu ayetler nakşedilir:
    "selâmun aleykum tıbtum udhulu'l-cennete bimâ kuntum ta'melûn". selam size; yaptıklarınıza karşılık haydi cennete girin. nahl, 32. bkz.
    "selâmun aleykum tıbtum fedhulûhâ hâlidîn". size selâm olsun! tertemiz oldunuz. haydi ebedî kalmak üzere buraya girin. bkz.

    ve kitabelerde yapımına dair teknik bilgiler, bir ayet ya da hadis referansı verildiği gibi muhakkak dua da yer alır. mesela topkapı sarayı'nın babıhümayun kapısının önündeki 3. ahmed çeşmesinin dört cephesini çevreleyen uzun kitabesinin sonundaki kapanış duası bunun en basit ve zarif örneklerinden sayılabilir: "aç besmeleyle iç suyu hân ahmed'e eyle dua." bkz.

    kitabeler hem sanat bakımından hem sembolik, dini ve edebi referansları bakımından incelense kitaplar dolusu yazılabilir. ama keşfetmeyi hayat tarzı edinenler için de güzel bir araçtır. ilgilisinin bilgisine sunulur.
  • (bkz: kitabelik)
    (bkz: tabula ansata)
  • mezar taşlarında, türbe, çeşme vb. tarihi yapılarda bulunan yazılar. tarihi eserlerdeki kitabeler, o yapının kim tarafından, ne zaman, nasıl, ne amaçla yapıldığı vb. gibi açıklayıcı ve eseri tanıtıcı bilgiler içerir.
hesabın var mı? giriş yap