*

  • ya kitaptan bi bolum icerir yada newyork times yada bilmemkimin kitap hakkinda yaptigi ele$triler filan vardir.genelde kanilmamalidir bunlara.
  • ortaokul boyunca yapılan tüm kitap özeti ödevleriyle şüpheli benzerlikler gösterirler.
  • genel bir kanının oluşmasına küçük bir faydaları olsada,romanlar söz konusu olduğunda,insanı "içindekine" dair meraka sevkeden,elinde kitabı tutulan yazar hakkında araştırma yapmamış okuru "tavlama" olasılığı çok yüksek olan yazılar.
  • issn-1304-0743 diye issn ajansinin verdigi kod yazilir
  • elestiri yazilarindan en carpici cumleleri secerler. oyle ki "barbara cartland her zaman mukemmel ask romanlarini yazmistir, ama bu son kitabinda sicip sivamistir" seklindeki cumlenin sadece "barbara cartland her zaman mukemmel ask romanlarini yazmistir" kismini alir kullanirlar.
  • ne hikmetse ülkemizde basilan kitaplarin gözardı edilemeyecek bir oranında kitabın arkasındaki yazı ile kitabın içeriği birbirini tutmamaktadır. çevirmen o kısmın çevirisinin kontratta bulunmadığını söyleyip itiraz mı etmiştir, matbaaya kadar kapak yazısı olmadan gelen kitaba aceleyle bir göz atıp bu kısmı kafalarına göre yazanlar matbaacılar mıdır bilemiyorum... örnek teşkil etmesi açısından çok sevdiğim bir kitap olan michael crichton'un küre* adli eserini sectim:

    güney pasifik'in ortasında su yüzeyinden 35 metre derinlikte (doğrusu 300 olacak, hadi 30 desen anlayacam da 35'i nerenden salladın...), okyanus'un dibinde yatan dev bir gemi kalıntısı keşfedilir.

    buldukları şey onların hayal gücüne meydan okuyacak ve bilimsel tüm tecrübeleri ile alay edecektir. o, küreye benzer bir uzay gemisidir ! (bu can alici cümleyle anlıyoruz ki kapağa bu yazıyı yazan kişinin kitapla falan alakasi yok, oyle 3-5 sayfa okumuş, oturmuş yazmış bunu).

    uzun lafin kisasi, gayet kil oldugum bir hadisedir bu, adam gibi yazsaniza kardesim su yazilari...
  • stefan zweig'ın satranç adlı kitabının 1997 yılında can yayınları'ndan çıkan baskısının arka kapağında 83. sayfaya kadar gelişen olaylar sırasıyla bir güzel anlatılır. biraz geniş tutulmuş bu özeti yazan arkadaş sadece kitap arkası yazarlığına yeni bir soluk getirerek çalışkanlığını ispatlamamış, aynı zamanda insaflı davranıp 85 sayfalık kitabın sonunu söylemekten kaçınarak düşünceli karakteriyle tüm okuyucuların gönlünde taht kurmuştur.
  • dostoyevski'nin hastasiyim, redaksiyonun ustasiyim. (bkz: entelektuellerin araba arkasi yazilari)
hesabın var mı? giriş yap