kolan

• (bkz: çingene salıncağı)
• (bkz: kolan vurmak)
• kolan ipin kullanilabilecegi yerlerde kullanılmakla beraber, aslında bir ip degildir, dokumadır. çünkü ipler bi kac ince ipin burulmasi^*ile üretilir...
  
  daha ipe sapa gelir^* bir açıklama ise soyledir:
  yün, pamuk, keten, kıl ipliklerinin çözgü, atkı olarak kullanıldığı, yassı, enli kuşak bağ gibi dokumalardır.
  mekikli dokumalar içinde değerlendirilmektedir.
  
  nasil dokunurmus, işte boyle:
  kolan dokumada yere çakılan iki çubuk arasına, dokunacak yere göre boyu ayarlanan çözgü ipleri gerilmekte, arasına gücü görevi yapan gücü çubuğu geçirilmektedir. çubuğun döndürülmesiyle açılan çözgü aralığından atkı ipi atılıp, kılıçla sıkıştırılarak dokuma yapılmaktadır.
  hadi bakalım, alıyoruz elimize çubukları, ipleri, kiliclari başlıyoruz elişi dersine ^*, sizinki iğrenç oldu sanki...
• binicilikte egerin atin altindan gecirilip baglanan kismi
• (bkz: kolanlamak)
• çoçuklugumda yazın gidilen köyde dut agaçına baglanarak salıncak yapılmasına yardımcı olan halat çeşidi.
• bursa da bulunan bir iskender restorani. http://www.kolanbursaiskender.com/
• teke yöresinde kadınların bebeklerini sırtlarına bağlamak için kullandıkları 1-1,5 metre uzunluğunda ve 5 cm eninde uzun dokuma halat.
• annemlerin dağlarında da bebekler anneleri tarafından kolan ile sırtlarına bağlanır, ev işi vs... öyle yapılırmış. hatta benim kolanım hala evde duruyor. büyük kardeşimi hatırlamıyorum ama aramda 16 yaş bulunan evimizin küçük beyzadesi de bu kolanla sımsıkı bağlanarak büyüdü.
  
  anneme göre anne ve bebeği için en sağlıklı yöntem bu imiş. anne bebeğini en güvenli yerde sırtında taşıyıp uyuturken vakit kaybetmezmiş. bebek de anneye en yakın pozisyonda, ayrıca karnı daima sıcak olduğundan gaz problemi olmadan, mışıl mışıl uyurmuş.
  
  bir de güzel ki bunlar, yeşilli, kırmızılı, morlu dokuma.
• aynı zamanda muş'un varto ilçesine bağlı bir köy.