• yurdun çeşitli yörelerinde sapan anlamına gelir.
    sapanla genellikle kuş avlandığından bu ismi almıştır.
  • çatal, lastik, çarpana ve bunları biribirine tutturan sırımlardan oluşur.
  • motorun içine kuş kaçmasını engellemek için uçaklara takılır.
  • motorun içine sperm kaçmasını engellemek için penise takılır.
  • çocukların harçlıkları nereye giderdi? en çok kuş lastiği almaya. çatal bir uygun ağaç parçasını kendileri bulur, düzerler, sonra siyah kuş lastiklerini iki çatala sırımla veya ince kıyılmış lastikle bağlarlar, distal/uzak uçlarını deri/gönden yapılmış oval köşelerindeki deliklerinden, taş yerleştirilecek parçasına gene kıyık lastikle bağlarlardı. malzemenin hem uyumlu, hem beceriklice biraraya getirilmesi gerekir; sonra kuş avlama veya hedef vurmada ayrıca göreklik, nişancılık, kişisel beceriler devreye girer. kuş lastiği çok işe yarar; kuş vurmaya, yaprak vurarak isabet geliştirmeye, şişe dikerek vurup parçalamaya, ağaçtan ceviz düşürmeye, gruplar halinde gezinmeyle sosyalleşmeye.

    (bkz: yuluk)
    (bkz: fare kapanı/@ibisile), bağ bıçağı
    (bkz: sapan/@ibisile)
  • çocukluğumuzda (bkz: sapan) değil kuş lastiği terimini kullandığımız için buraya yazmayı uygun gördüm. kuş lastiği 3 parçadan oluşur:
    çatal : kısmını hazırlamak için uygun bir ağaç dalı keserdik. bu genellikle y şeklinde olurdu. ancak bununla isabetli atış yapmak zor olduğundan çatalı u şekline döndürmek için henüz yaş olan çatalın iki ucunu telle sıkarak birbirine yaklaştırır ve bu vaziyette sobanın fırınına atıp kuruttuğunuzda öyle kalırdı. u şeklindeki çatal daha makbuldü.
    meşin: lastiğin ucunda taşın konduğu kısım. neden meşin dendiğini hatırlamıyorum ama ayakkabının dili denen parçadan hazırlardık. iki kenarındaki delikten lastikleri geçirip bağcık ile bağlanırdı.
    lastik: kuş lastiğinin en önemli parçası idi. hatta bunun cinsine göre isimlendirilir. belli başlı 3 tipi vardı:
    1) şamrel tipi kuş lastiği: en primitif olandır. araba tekerleklerinin iç lastiğinden şeritler kesilerek hazırlanır. lastik ince olduğundan menzili kısadır. zaten kopacak kaygısı ile çok geremezdik.
    2) kauçuk tipi kuş lastiği: bakkalda hazır satılan kauçuk şeritlerden hazırlanırdı. uzun menzilli atış yapılabilir ancak kauçuk kalın ve çok esnek olmadığından çatalı kırma korkusu ile yine fazla abanamazdık.
    3) serum tipi kuş lastiği: en ideal ve en makbul olanıdır. ancak bulmak zordu. eskiden hastalara takılan serumun hortumu kauçuktan üretilirdi. bu lastiği bulabilmenin tek yolu serum takılan hastası olan hanelerin ya da sağlık ocaklarının çöplerini karıştırmaktı. içi boş olduğundan lastik oldukça esnekti. ayrıca taşı bırakınca ciyuvv diye bir ses çıkarırdı ki buna sahip kişinin havasını katlardı.

    çocukluğumda pek çok kuş lastiği yaptım ama bunları hemen hiç kuş avlamak için kullanamadım. köyümüzün hemen dışında devasa bir dut ağacı vardı. gün boyu altında oturup dalına kuş konmasını beklerdik. henüz acemi olduğum dönemde daldaki bir kuşa nişan aldım ve taşı bıraktım. acemi şansından mıdır nedir. taş boynuna isabet etti ve kafası kopmuş bir halde önümüze düştü. çok üzüldüm ve ağlamaya başladım. rüyalarıma girdi. böyle olsun istememiştim. en fazla yarım metre farkla ıska geçmesini bekliyordum. sonra aslında ben kuş avlamak istemediğime karar verdim. bundan böyle yaptığım kuş lastikleriyle sadece şişelere atış yaptım
  • her ne kadar kuş avlamak için yapıldığı iddia edilip adı bile böyle olsa da; genelde bahçesinden meyve çalarken ana avrat küfredip kovalayan huysuz ihtiyar komşunun, uygun bir zamanda camını kırmak için çocuklarca kullanılan silah.

    o iki meyveyi gönül rızanızla vermeyip yaptığınız cimrilik yüzünden küçük yaşta insanları silah mucidi yaptınız. ayrıca kur'an da bahçe sahiplerinin cimriliğinden bahseder. var bunlarda bir cimrilik.
  • biz kuşlastik derdik. (bkz: kuşlastik)
  • lastikten kasıt serum lastiğidir.
hesabın var mı? giriş yap