küstüm çiçeği ^*

• blue blood olan asil ve narin yapılı kimselerin^****** kaçınılmaz alınganlığı ve kırılganlığını niteleyen benzetme, küstümotu ile değişerek kullanılabilir.
• disaridan ufacik bir darbe aldiginda "turgorin" adi verilen bazi kimyasallar salgilayan ve yapraklari hizla su kaybetmeye baslayinca da "turgor" basinci düstügünden yapraklar birbiri üzerine kapanan, yaprak saplari da asagi dogru sarkan bir bitki. ^*
• kazara çiçek yutan birinin midesi bulanıp kustuktan sonra sarfetmesi muhtemel devrik cümle
• arkadan seslenir (bkz: unutmabeni çiçeği)..
• turgor basincinin manyak ettigi cicek turu.
• kucukken bi tane vardi bende bundan.sora soldu oldu bir seyler oldu.ne kadar sera varsa dolasip "kustum cicegi var mi?" diye dolasmistim bulamamistim.
• size darılıp "küstüm" diyen sevgiliye gönlü alınırken sarfedilmesi en güzel kelime ikililerinden biri.
• 90'ların başında feci şekilde modası vardı bu çiçeğin. ilk dillere dolandığı günlerde hele çoluk çocuk toplanır zülfiye teyzenin küstüm çiçeğine bakmaya giderdik. o hepimizi toplar "bi durun. bi kere küstürecez bi daha yok. onun da canı var." derdi. hakikaten de bir kez dokundurur kapatırdı aleti. biz de "woaay haay heleee, şuna bak" nidaları eşliğinde tekrar açılana kadar beklerdik. lâkin izin verilmezdi bir kez daha küstürülmesine. o yıllardan kalmıştır, ikinciye dokunamam küstüm çiçeğine. yaralanır, acır bir tarafı, tam bize güvenip kendisini salmışken bir daha dokunmak tekrar içine kapandırmak onu, hücrelerini öldürür, ömrünü azaltır gibi gelir bana.^*
• çok tuhaf bir çiçektir. küçükken bahçemizde vardı, oynardım.. dokunduğunuz anda hop kapanırdı. seniha teyzem tekrar açması için sulamam gerektiğini söylerdi.. hergün en az bir kere küstürürdüm..
• bazı yörelerde elleme küserim olarak anılan çiçek.