lütuf
-
lutfen yapilmis sey. mesela biri birine bisey yapcak ama yapilan kisinin yapicak kisiye o seyi yapmasi icin hic bir yaptirim gucu yok. bu durumda yapıcak olan kisi eger o seyi yaparsa bunu lutfen yapmis olur. yapilan sey ise lutuf tur.
-
hissedildiği oranda yaralayan tavır...
-
osmanlıca sözlükte "lütuf: rıfk ve nevaziş. iltifata mülayemet üzere muamele eylemek" şeklinde açıklanan; iyi davranış anlamında olan sözcük.
-
kıymeti bilinmediğinde felakete dönüşebilen.
-
"insanın lütfu geri çevirmemesi gerekir."
ursula k. le guin, sesler. -
ihsan, fazlından iltifat üzre muamele etme, iltifata mütemeyyil davranış, keremkane kerem etme, ikramda bulunma, meccanen verme, atada, hedaya ve behayada bulunma
-
(bkz: lütuf ödemesi)
-
"minik bir eli tutmak. ama daha güzeli iki, evet ikisini birden.
kendine doğru çektiğinde zorluk çıkarmıyorlar.
dahası, yerinin çok önceden ayırtıldığını görüyorsunuz dudaklarınızın."
gördüğü ruyadan hala uyanamamış olan uzun setreli katip. sene ne ironiktir ki 2011. -
yapanın gücünün altında yapılanın ezildiği, yapanın gücünün altının çizildiği çirkin kavram.
-
her kelime yaygın anlamından bağımsız şemalarla hafızaya kodlanır. bu kodlama işinde temel olan da yaşanmışlıkdır. mesela ilginç böyledir. sizi "ilginç" olarak niteleyen insanlar ilginç gördükleri detaylar yüzünden sizi aşağılamışsa "tuhaf" ile ilginç detaylarınızı sevip benimsemişse "ilgi çekici" ile kodlarsınız.
lütuf da böyle bir kelimedir. sizi önemsemeden, benimsemeden, sevmeden sadece vicdan rahatlatmak adına yapılan iyilikler, incelikler söz konusu ise "samimiyetsizlik" ; samimiyet varsa da "naiflik" olarak kodlarsınız.
iletişim denilen şey kod çözme becerisi ise lütfu salt iyilik olarak kodlamak da "lütufmuş gibi göstermek beceriksizliğinden öte gitmez.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap