laf sokmalı türk pop müziği ekolü
-
hande yener'le başladığı konusunda ciddi şüphelerim var bu ekolün. genel özellikleri sevgiliye laf sokmak olan bu yaklaşımın genel temsilcilerinin kadın olmasının da elbet insani bazı özelliklerle bağlantısı vardır. ayrılığın kadında yarattığı intikam duygusu malumunuzdur ki cehennem ateşlerinden aladır. kadın ister ki ayrldıktan sonra ayrıldığı adam sürüm sürün sürünsün, burnu yerlerde sürterek kadının ayakları altına serilsin. doksanlı yılların sonunda patlak veren bu ekolün günümüzde halen yaygınlaşarak ilerleyişini, ortak kadın bilincinin tepkimelerinin yanı sıra eski türk pop müziğinden daha net, direkt olmasından da kaynaklandığını düşünmekteyim. eski pop müziği daha naif ve evcilken, laf sokmalı türk pop müziği balyoz gibi sert ve acımasızdır.
ben aklıma geldikçe bu tarzın temsilcilerini tek tek bu tezimi desteklemek amacıyla buraya eklemeyi düşündüğümden, şimdilik cılız olan bu entry de zamanla göz dolduracak kıvama gelecektir tahmin ediyorum ki. hafızası çok zayıf bir insan olmamdan mütevellit bana yardımcı olacak sözlükçülerin elleri altın tutsundur. memeleri dikleşsindir, çükleri büyüsündür.
hande yener
belki birazcık bozuldun
ruhun belki can çekişiyor
belki biraz da kızardın ama
sana kırmızı çok yakışıyor
demet akalın
sevgilimi koluma takarım
bebekte üç beş tur atarım
olmadı bir de sinema yaparım
gördüğün gibi çok unutkanım -
-
ya nassı olcağdı yarraam diyerek söz yazım ve geliştirme bölümünde yüksek lisans yaptığım ekoldür
-
sanıldığının aksine erkek popçuların da olduğu bir ekoldür. bu akımın öncülerinden verilebilecek isimlerin başında soner sarıkabadayı gelir ki yazdığı şarkı sözleri ile murat boz gibi yeni nesil popçulara destek olmaktadır. bu nedenle kendisini takdir ediyorum fakat kısa bir süre dinlenildiği zaman garip* bir his uyandırdığını söylemeden geçemeyeceğim. bunun yanında o eşiği aştıktan sonra dinlemeye hala devam edebiliyorsanız en sitemkar halinizle kop kop yaparken bulursunuz kendinizi. denemesi bedava. eheu. söylemesi bile tekerleme gibi baksanıza.
bölük pörçük hayallerim duruyor önümde, sevdiğim kadar sevilmedim, buram buram kokun hala yatağımın üzerinde, o da kalmaz gider üç beş güne, bu saatten sonra gönül dakka durmaz, onca vaatten sonra, yalancı yalancı sana kimse inanmaz, beni sevemedin ya, şu bedenimi saramadın ya, o zaman en hayırlısı olsun hakkımızda, git hadi burada durma, ama lütfen kapıyı vurma, iki medeni insanız biz, bu kadar olsun farkımız da. beni sevemedin ya, şu bedenimi saramadın ya...
soluksuz böyle gider bu.
kendimi bir aqua parkta havuz başında kalabalığın içinde koparken hayal ettim. çok komik. nedense bu şarkıların böyle bir havası var. adam kızdan ayrılıyor gidiyor havuzda kopuyor. oyy oyh
geri besleme ççk: #18650751 -
(bkz: tehditkar arabesk)
-
(bkz: nispetli şarkı)
-
(bkz: demet akalın sendromu)
-
gülşenin ve demet akalının son albümlerinde bolca mevcuttur kendileri
-
uzun uzun düşündüm taşındım ve bu ekolün sınırlarını çizmem gerektiğine karar verdim.
öyle bir eser yapmalıydım ki eski sevgililerine laf sokmak isteyenlerin içinin yağları çoraplarına dolsun.
üç uzun gece uğraştıktan sonra "kavanoz" isimli bu eseri tamamladım.
artık bundan ötesini demet bile yapamaz. eller havaya.
buyrun;
demek iş seyahati öyle mi
pompayı yaptın avanos'ta
beni uyuttun sandın değil mi
çocuğun şimdi kavanozda
kava kava kavanozdaaaa!
kavanozda!
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap