*

  • --- dikkat, ekşi macera labirent'in bir bölümüdür! şayet buraya bir "bkz" vasıtasıyla gelmediyseniz lütfen (bkz: #22046986) ---

    - lanet olsun, bana inanmalısın dostum!
    - siktir lan!

    lanet olsun! bir şeyler sorması için yalvarmanın arkasından durumu anlatmaya çalıştım ama hiçbir işe yarıyormuşa benzemiyor.
    elinde tuttuğu kerpetenle ne yapacak? yumruk yemekten ve ağlamaktan şişmiş gözlerim yeni bir ağlama krizini kaldırabilecek durumda değil. o çok bilen, korkusuz yanım tamamiyle ortadan kayboldu. sikt--

    - orospu çocu--. aaaaaaaahhhhhhhhhhhhh.

    acıların bittiğine dair aptalca bir iyimserlik duymuş olduğumu hatırlıyorum. o iyimserliğin nedeni neydi? kafamın içindeki sesin söylediği şey geliyor aklıma: "tuğba". tırnaklarımdan birisinin yerinden çıktığını hissediyorum. bağırıyorum muhtemelen ama bir şeyler değişiyor içimde. tam sebebini bilmesem de, buradan kurtulacağımı hissediyorum. sırf onunla tekrar karşılaşmak için kurtulacağım!
    odanın tam karşımda duran kısmında küçük bir havalandırma penceresi, ışık geliyor ama az. diğer odadan geliyor olabilir. burası bir iç ofis olabilir mi? depo mu? kapı önümde görünmüyor. pencereden yansıyan görüntü yok. ileride duran kırık dökük masanın üzerinde her türden alet edavat var. şırıngalar, testere, kerpeten benzeri aletler, parlak boy boy bıçaklar... başıma geleceklerden çok, başıma bunların gelmemesi için yapabileceklerime odaklanmak için bakmamaya çalışıyorum masaya.
    tekrar yoğunlaşmaya çalışıyorum. herhangi bir hava hareketi yok. ses duymuyorum. fabrika benzeri bir yer değil o vakit burası. ağır bir nem kokusu var. kullanılmayan bir depo olabilir.
    bir saat? iki olmadığına eminim. vücudumdaki adrenalin seviyesi tamamen düşmüş durumda. alnımdaki terler kurumuş olsa da koltuk altlarım hala terli. odanın içi o kadar sıcak sayılmaz. en fazla bir buçuk saat.
    ellerim bağlanmış. sandalye ahşap. kol kısmı çivilerle tutturulmuş. bacaklarım bağlı olmasının dışında da hareket edebilecek durumda sayılmaz. koşmam olası değil. pencereden sığamam. adamın üzerinde silah gözükmüyor. herhangi bir başka kişinin nefes alış-verişi yok. çığlığımı bastırıp etrafı tam manasıyla dinlemeye çalışıyorum.
    anlık git-gel esnasında garip bir his geçiyor içimden, tam net hatırlamasam da şöyle bir şey sanki. "bağırma lütfen! sakin olamıyorsun, senden bu kadarını başarmanı bile beklemiyordum. yapamıyor olmana şaşırmıyorum ama sakin ol lütfen!"
    si--- az evvel ya da kendimden geçmeden önce neredeydin? yine de söylediklerine hak veriyorum sanki. nispeten sakin olmaya çalışıyorum.
    vücudumdan sandalyeye bağlanmamış durumdayım. kafamı oynatabilirim. burnuna indireceğim bir kafa en az iki metre uzaklaşmasına yeter ama bayılır mı? adam iri yarı sayılmaz. ses tonunu aklıma getiriyorum. "siktir lan!" derken utançla karışık bir ses çıkarmıştı. zorla yaptırılıyor olabilir mi? hareketlerinden daha önce de böyle bir şey yaptığına eminim. öne doğru kalkabilecek şekle geçsem, üzerinde anahtarlar olabilir mi? eğer bir maşadan öte ise üzerindedir.

    sağ elimin orta parmak tırnağının yerinden çıktığını hissetmekle kalmıyorum, tırnakla birlikte benim de canım çıkıy--
    beklemek ya da beklememek?

    · bekleyeyim, acı çeksem de daha iyi bir fırsat yakalayabilirim/#22047422
    · vücudum daha kullanışsız hale gelmeden harekete geçmeliyim/#22087231
hesabın var mı? giriş yap