le colonel chabert

• balzac romanı
• honore de balzac yazmış da okuyalım,dünyada nasıl hayatlar var diyelim diye yazmış;
  napolyon emrinde birçok savaşta bulunan albay chabert bir gün bir savaşta çok ağır bir yara alır, savaş sonunda ölü sanıp gömerler onu fakat ve tabiki ölmemiştir,kitaptan okunması gereken bir şekilde topraktan çıkar-geçici hafıza kaybı vardır,köylüler yardım eder ki bir gün aklı başına gelir-hatırlar herşeyi.parise dönmek ister ama çok yoksul-sefil haldedir.birini gönderir karısına haber versin diye.haberci ölür yolda.bunu farkedince kendisi düşer yollara parise gider sefil bir halde.döndüğünde evini yıkılmış karısını zengin biriyle evlenmiş bulur.kendisini anlattığı kimse inanmaz albay chabert olduğuna-savaşta ölmüştür o.ne kadar sefil bir haldedir ki sokaklarda yatar kalkar insanlar iter onu.birgün karısının adresini bulur mektup yazar,karısı inanmaz-inansa bile mirası geri vermek istemez.sefillikle dolaşırken akıl hastanasine kapatılır,çıktığında bir insan! bulur ve o insan yardım eder ona.eski karısıyla ki o artık baranestir, anlaşma yolları ararken eski! karısı onu dolandırır....uzar gider hikaye her yerinde sefalet ve talihsizlik varken.
• gerard depardieu'nun başrolünde oynadığı bir filmi de yapılmış aynı adlı roman..
• entrikacı, yalancı, oyuncu, çıkarcı, hırslı bir karakter olarak kontes ferraud ile, sevmediğinde bir kadının ne kadar acımasız
  olabileceğini anlatan gerçeklerin savunucusu balzacın bir kısa romanı.
  
  altını çizdiklerim:
  
  kadınlar, cümlelerini aşk sözcüğüyle dolduran erkeklere inanırlar. o zaman acele eder, gidip gelir, aynı anda her yerde olurlar; entrikalar çevirir, bir takım iddialar ortaya atar, hoşlarına giden biri için hiç olmayacak şeyler yaparlar.
  
  felaket, ilkel yaratılışımızı desteklemeye yarayan bir tılsımdır: bazı insanlarda güvensizliği ve kötülüğü arttırır, tıpkı mükemmel bir yüreği olanların iyiliğini de arttırdığı gibi.
  
  ondan nefret etmek zorunda kalmaktan korktu.
  
  ama mutsuz insanlar ne yapabilirler? sadece severler, hepsi o kadar.
  
  birdenbire bir hastalığa tutuldum, insanlıktan iğrenme hastalığı.
  
  kılıktan çok duygular zarif olmalı. ben kimsenin aşağılamasından korkmuyorum.