mala bağlamak
-
bir işle uğraşırken hiç bir şey düşünmemek, sorgulamamak.
(bkz: beyni bırakmak) -
-
ardı arkasına gelen ve kesintiye uğrumadan yapılan aptallıkların sonucu düşülen durum. biri başladımı diğerini kesmek elde değildir. böyle bir durumda beklenmeli ve bir sonra ki mallığın önü kesilmelidir.
-
(bkz: kırmızı ekran)
-
en çok bilgisayar başında bir şeylerin download'ını beklerken yaptığım şey.
-
-
proje teslimi için üç gün üst üste sabahlamanın sonucunda oluşur.ve jüri günü , günlerin uykusuzluğuyla mala bağlamış şekilde okula gittiğinizde anlatmaya başladığınız anda canavara donusecek varliklar sizi oracıkta bekliyor olacaktır.
-
-
-
"ulan bu neydi, neyi nere koyuyoruz şimdi...buraya basarsam bozulur mu bu amınakoduğum" benzeri cümlelerle kendinizi bir yere entegre etmeye çalışırken içinde kalakaldığınız (duradurduğunuz ve vuravurduğunuz) iş oluş oluşum.
bir buçuk yıla yakın bi zamandır "onbirinci entryyi ne zaman yazcaz lan acaba" deyü etrafta dolanırken, bi gece ansızın "artık yazabiliyosun" dediler mi, mala bağlıyosun. dört yıllık sözlük yazarıyım, ne zaman bi başka sözlükte ilk kelimelerimi yazacak olsam, elim ayağıma dolanıyor. bildiğin mala bağlıyorum. al işte ayaklı örnek sana. ellerim de var, yok değil.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap