*

  • özellikle yağmur yağmadan hemen önce; avazı çıktığı kadar bağıran ,habire sağa sola uçan,sıçan,ne yapacağını şaşıran martının çıkardığı ses.
  • ürkütücü bir sestir sabaha karşının huzuruna inat...yalnızlığı hatırlatır. uyuyamayışın sıkıntısını besler.
  • genelde mine şeklinde vuku bulur

    (bkz: finding nemo)
  • ah, duyabilsem keşke de uyuyamasam diye yalvardığım ses.
  • o bembeyaz, kanat uçları gri, caaanım kuşun, siz teknede uyurken sabaha karşı tepenizde dönüp dururken attığı manasız nidalar. babanızın rahat bir uyku uyutmadıkları için hayatında ilk kez martılara küfrettiğini bile duymanız olasıdır. bu kadar güzel bir kuşun bu kadar çirkin bir sese sahip olması şaşırtıcıdır. gerçi bazen hoş çığlık efektleri de duyulabilir ancak onların hangi yaş grubuna ait oldukları, sanatla ilgileri olup olmadığı bilinmemektedir. hele eviniz moda'da ise ve yatak odanız apartmanın arkasındaki avluya bakıyorsa her sabah bu çığlıklar ilave bir eko ile güçlendirilerek sabahları bir eziyet haline dönüşür. yine de istanbul'da yaşadığınıza şükredersiniz hep.
  • -----

    37.
    bir martıların çığlığına
    bir de benim çılgınlığıma

    bakma... geçiver, yerinde dursun korkun.*
    ----
  • sahilde, vapurda, feribotta; manzaranın olmazsa olmaz fon müziği... *
  • adalarin vazgecilmezlerindendir * * * *.
    soguk kis gunlerinde okula giderken duyulursa, size yaz tatilini hatirlatir, adada sabah marti sesleriyle uyandiginiz sabahlari.
  • bütün gün sabah akşam simit peşinde beşiktaş-kadıköy takılıyorlar. tabi günde 3 öğün simidin getirisi de kabızlık... bu çığlık da ondan bence, sıçamıyor hayvanlar. her bindiğimde dikkat ediyor olmama rağmen henüz bi tanesini dahi sıçarken görmüş değilim. boşa konuşmuyoruz.
  • evden uzak geçen günlerin ardından eve dönüp gece yatağıma uzandığımda, evimde olduğumu hatırlatır, huzur verir bana...
    şimdi de bu yazdıklarımı tasdiklercesine ötmeye başladılar...
    evim evim güzel evim...
hesabın var mı? giriş yap