maslahat
-
(bkz: maslahatguzar)
-
sair esref:
"almaliydi eline maslahatin dogrusunu
gormeden gitmemeliydi babayi babikyan"
(babikyan=ibnetor)
"(...) saticinin biri bu iddiayi ispatlamak icin calud'un belindeki pestemali cozunce, musterilerden bir korku ve hayret nidasi yukseldi. cunku kolenin maslahati, insanin icine dehset salacak kadar buyuk, ustelik sunnetsizdi. esircilerin israri sonucu eliyle ogusturup zekerini uyandirinca, kalabalik korku icinde bir iki adim gerileyiverdi. (...)"
kitab ul hiyel -
-
arapca'da iyilige sebep olan sey anlaminda..
-
eski dilde barış, güvenlik ve kurtuluş yolu, iyilik yolu...
-
komşu alışverişleri. hani olur ya yımırtanız bitmiştir, çınlatırsınız yan komşunuzun kapısını "maslahata geldim" dersiniz.
organ diye hatırlayanlar bu lafı işin malafat faslına bakmalı. -
(bkz: maslahatbin)
-
osmanlıca; iş, mesele. sulh yolu.
zıt anlamlası mefsedet -
(bkz: maslahat i mursele)
-
islam hukukunda, çok daha genel olarak kamu hukukunda '' kamu yararı '' anlamına da gelen kelime.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap