• buyuk ispanyol sair...acilarla dolu bir hayati olmustur. kucukken babasi tarafindan fakirlikten dolayi kardesleri ile birlikte bir ciftlikte coban olarak calistirilmis, okumak istemis, gizli bir sekilde okulun birine basvurmus, okuldan kabul almasina ragmen babasi tarafindan okumasina izin verilmemistir. buna ragmen tek basina buyuk gayret gosterek cobanlik yaparken ayni zamanda kendini yetistirmis... cabanlik yaparken kitap okumus, siirler yazmis... kendisi 1910-1942 yillari arasinda yasamistir. ispanyollar icin gurur kaynagidir, azim abidesidir.
  • ispanyol şair. 30 ekim 1910'da alikante ilinin orihuela kasabasında doğdu. babası çobandı. küçük yaşta babası ve kızkardeşleriyle birlikte çobanlık yaptı. kırlarda, çayırlarda, çiçeklerle, derelerle, kuzu ve keçilerle, yıldızlarla, bulutlarla, yağmurla ve güneşle sarmaş dolaş yaşadı. on dört yaşına kadar öğrenim gördü. babası onun daha fazla okumasını istemedi. yeniden çobanlığa döndü. ama eline ne geçtiyse okudu. kendi kendisini yetiştirdi. şiirler yazmaya başladı. gerçek bir şair olduğuna inanıyordu.

    askerliğini yaptıktan sonra madrid'e geldi. ilk şiir kitabını çıkardı. karnını doyurmak için bir noterin yanında çalıştı. orada tanıştığı bir kızla evlendi. 1935 yılında çıkardığı durmayan şimşek adlı kitabıyla büyük bir şair olduğunu ispatladı. iç savaşta "yoksullukların ispanya'sına hizmet etmek için" gönüllü oldu. savaşın ilk günlerinde lorca'nın * alçakça öldürülmesi onu çileden çıkarttı. "federico'nun kanı şiirde başlı başına bir halktı." diye haykırdı.

    1938 yılında sağlığı bozuldu ve köyüne gönderildi. iç savaş biter bitmez tutuklandı. hapishaneden hapishaneye sürüldü. hücre cezalarına çarptırıldı. 1941 yazında dostları alikante'deki ıslah evine gönderilmesini sağladı. böylelikle karısı ve oğlu kendisini ziyaret etme olanağı buldu. 1941 sonlarında vereme tutuldu ve çok geçmeden 28 mart 1942'de yaşamını yitirdi.

    son dizelerini hücresinin duvarlarına şöyle yazdı:

    "elveda kardeşler
    yoldaşlar
    dostlar
    güneşe benden selam edin
    buğday başaklarına selam edin benden!"

    hernandez'in iç savaştan sonraki ispanyol şairleri üzerindeki etkisi çok büyüktür. o, kimsenin izleyicisi olmamıştır ama onun izleyenleri çoktur.

    başlıca kitapları:

    ay'lar uzmanı (1933)
    nokta satırbaşı (1934)
    durmayan şimşek (1935)
    ulusun rüzgarı (1937)
    kanlı kader ve öbür şiirleri (1939)
  • bir aşk yüzünden iki elim böğrümde
    ve kolum kanadım kırık
    görmez misin okunur ağzımdan
    bunca düşkırıklığı
    gözlerimse başka hikaye?
    daha da bilemiyorum düşündükçe
    kesip atmalı bu acıyı, ama hangi makasla? demiş şair.

    genellikle "zaman" denilen makasın kesip atması beklenir, o da başka bir hikaye...
  • ayrılık

    ayrılık, bütün gördüğüm:
    gözlerinden yansıyan.

    ayrılık, bütün duyduğum:
    sesin geldi derken zaman.

    ayrılık, bütün nefesim:
    otlar soluğunla ezilir.

    ayrılık, bütün dokunduğum:
    bedenin kalabalıktan seçilir.

    ayrılık, bütün çektiğim:
    ayrılık, ayrılık, ayrılık.

    çeviri: adnan özer
  • ispanya'da neredeyse herkesin tanıdığı, en az bir şiirini ezbere bildiği şair. tabii bunda ispanya'daki eğitiminin her bir evresinde kendisinin eserleri üzerine durulmasının da büyük önemi var.

    32 yıllık yaşamı boyunca zorluklarla mücadele ettiğinden şiirlerindeki her bir mısraya o acı, yalnızlık ve keder yansımıştır.

    bajo la luz mortal de los estíos,
    zancas y uñas se os ponen oriblancas,
    y os azuzáis las uñas y las zancas
    ¡en qué airados y eternos desafíos!

    ne kimse beni gerçekten görecek
    ne de kimse benim gördüğüme benzeyecek.
    göründüğümüzden bir fazlasıyız,
    düşünebildiklerimizden bir eksik.
  • etobur bir bıçak
  • "çoban şair,cahil şair" olarak bilinen büyük usta miguel hernández (1910-41)bi kaç şey eklemek istiyorum.

    sadece 2 yıl okula gidebilmis, keçi çobanligi yapan m.hernandez 'in en büyük şansı orihuela'da hukuk öğrencisi ve fırıncı ramón sijé'dir.bağlantılarını kullanarak ve maddi destek sağlayarak madrid'e yollar.şair dostu ve destekçisi villaespesa ve başka şairlerle tanışmasına vesile olur.ama 6-7ay ancak yeter parası ve memleketine geri döner.gongora hayranidir ve tabiatla yakın ilişkisi de şiirini etkiler ve ilk kitabı 8'li ölçüyle yazar."perito en lunas"1933.

    sonra tekrar madrid'e gider ve pablo neruda, octavio paz, césar vallejo ve lorca, cernuda, vincent aleixandre gibi ispanyol şairler ile tanışır.neruda hernandez'e sosyal şiiri aşılar.

    ispanya iç savaş(1936-39) yıllarıdır ve cumhuriyetçi olarak orduya katılır.donemin ünlü komünistlerinden emilio prado ile de arkadaş olur.1936"el rayo que no cesa" adlı 2.en iyi eserini yazar.

    1935 'te dostu ramón sijè 'yi kaybeder ve "elegía-agit "eserini yazar.teorik yönü olmayan,yasadigini yazan güçlü ve basit kelimelerle duygularını aktaran bir şairdir."aşk,hayat,ve ölüm"u işler şiirinde.
    1937"viento del pueblo"yu yazar.o yil josefina manresa ile evlenir.

    1938 sonlarında iç savaş yıllarının en kanlı su yaşanır "batalla del ebro." o sıra madrid'te bulunan m.hernández pablo neruda ile portekiz'e kaçmaya çalışırken diktatör salazar askerleri tarafından yakalanır ve hapse atılır. bı çok hapishaneye sürgün edilir.karisi bebeği açlıktan emziremdigini ,soğandan başka yiyecek olmadığını söyler.tuvalet kağıdına "nanas de la cebolla" ("onion lullaby")-soğan ninnisi-ni yazar.
    neruda'nin en iyi arkadaşıdır ve kendinden sonraki xx.ve xxl.yy sairlerini etkilemiştir.hucresinde tüberküloz dan 31yasinda hayatını kaybeder.duvardaki söz dizeleri:

    "elveda kardeşler
    yoldaşlar
    dostlar
    güneşe benden selam edin
    buğday başaklarına selam edin benden!"

    göründüğü gibidir dünya

    göründüğü gibidir dünya
    sergilenmiş beş duyumun
    ve seninkilerin önünde,
    benimkilerin kıyıları olan.
    değil bizimkisi
    ötekilerin dünyası:
    aynısı değil.
    ben yatağıysam suyun,
    seninle ırmağız ikimiz
    derinleştikçe daha
    usul ve kıpırtısız görünen.
    görüntüleri yaşamın:
    aynı anda ulaşır ikimize
    ve kendimizi bırakmış bulur bizi,
    ikimiz birden aynı ritme.
    ama her şey bizim
    kendi çılgınlığımızdan doğar.
    hava, onu soluyan
    yüreğimin büyüklüğünde
    ve güneş sanki ona
    meydan okuduğum ışık gibi.
    gözümüz görmeden kimseyi
    hep karanlık hep gönülsüz
    yalnızca içimize çevirdik bakışı
    en içerdekini görmeye.
    çaba ve aşk gerektiriyor
    seni böyle benimle görmek;
    nasıl birlikteyse suyla kum
    hep bir arada, öyle görünmek.
    ne kimse beni gerçekten görecek
    ne de kimse benim gördüğüme benzeyecek.
    göründüğümüzden bir fazlasıyız,
    düşünebildiklerimizden bir eksik.
    başımıza gelenlerden biri
    fark edilmeden gelir geçer.
    ne kimse gördü bizi, ne de biz
    kimseyi, görmeyen gözlerimizle.

    miguel hernández

    çeviren: ayşe nihal akbulut
hesabın var mı? giriş yap