• mikheil chiaureli'nin yönettiği 1950 yapımı film. aynı yıl kristal küre'yi kazandı.
  • ingilizce adıyla fall of berlin( berlin'in düşüşü) 2. dünya savaşının hemen ertesinde (1950) ruslar tarafından çekilmiş film. youtube'da tesadüfen rastladım. devlet imkanlarından olsa gerek filmin prodüksiyonu zamanın ötesinde. sovyet rusya'nın perspektifinden 2. dünya savaşını anlatıyor. sıkıcı bir savaş filmi de değil, aşk var, heyecan var. döneme uygun olarak stalinist sovyet propagandası sayılır ama korkmayın izleyice stalinist olmuyorsunuz. zaten filmin wiki sayfasında yazdığına göre orjinaline göre kısaltılmış bir versiyonuymuş şu anda izlediğimiz. ama gene de güzel. özellikle hitlerin son sahneleri hem esprili hem trajik bir şekilde işlenmiş . arada bize de dokundurmuşlar.

    not. rusça filmi nasıl anlarım diye uzun uzun düşündüm. önce youtube'dan hem rusça hem ingilizce altyazı dosyalarını indirip bir site vasıtasıyla türkçe'ye çevirdim. neden sonra filmin altyazısının internette mevcut olabileceği aklıma geldi. varmış da. arama motoruna "padeniye berlina altyazı" yazınca çıkıyor. altyazıyı hazırlayan vatandaş sağolsun.

    1. bölüm:
    https://www.youtube.com/watch?v=t-hzam8dxhu
    2. bölüm:
    https://www.youtube.com/watch?v=1ahuq1qrvn4

    _________________________________________________________________________________________
    hayır! egemenlik kayıtsız şartsız milletindir! egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz." (anayasa madde 6)*
  • efendim; uykusuzluk ve shostakovich sevgisi star wars'tan başka pek bir şey izlemeyen ben gecenin ikisinde oturup the fall of berlin (padeniye berlina) isimli filmi izlettiriyor.
    şimdi "nedir bu film?" diye soracak olursanız. sovyetlerin ikinci dünya savaşındaki zaferinin hollywoodvari bir güzellemesi, stalin kültünün yüceltilmesi derim. 1950 yılında çekilen film aslında on film olarak tasarlanmış bir serinin parçası fakat diğer filmler çekilemeden stalin amcamın bıyıklarıyla beraber ölmesi nedeniyle proje iptal edilmiş. müzikler shostakovich tarafından yapılmış; o da sanırım tekrar göze girme isteğiyle besteleyebileceği en ucuz, en milliyetçi film müziğine imzasını atmıştır.
    filmin başrollerinde ideal bir kadın (natasha rumyantseva), ideal bir işçi (alexei ıvanov) ve stalin bulunmakta. ikinci dünya savaşı'nın başlamasına çeyrek kala başlayan filmde ideal işçimiz alexei, natasha'ya aşıktır fakat bir türlü açılamamaktadır. ideal işçimiz ideal bir çalışan olarak aynı zamanda kendisine verilen üretim kotasını doldurmuş ve lenin nişanını alıp stalin'le şahsen tanışma şansına erişmiştir. alexei'nin stalin'le tanıştığı sahnede beria da bulunmakta ve kendisine sevdiğine açılma ve aşk şiirleri yazma konusunda öğütler vermekte, seviyorsan bence konuş kanka demekteler. (bu sahne beria'nın gözden düşmesiyle maalesef sansürlenmiş. böyle bir sahne olduğunu ben de wikipedia'dan öğrendim.) stalin'den de gazı alan alexei natasha'ya açılır ve tam beraber olacaklarken gökten süzülen alman uçaklarının bombalamasıyla iki sevgili gene ayrılmaktalar. geri kalan 2 saat boyunca alexei'nin gözünden sovyet savaşını izlerken, ingilizlerin ve amerikalıların gizliden gizliye almanların yanında yer aldığını sovyetlerin ben tek hepiniz bana karşı nidasıyla savaştığını öğreniyoruz. (bkz: soğuk savaş).
    filmin sonunda stalin bir uçakla berlin'e gelir ellerinde stalin posterleri taşıyan her ulustan kalabalık; bir tanrı gibi beyaz kıyafetler içindeki stalin'den ulusa sesleniş konuşması dinler. bu sırada natasha da orada bulunmaktadır. gözleri önce hayran hayran stalin'e bakar ardından da kalabalıkta alexei'yi görür ve iki çiftin birleşmesi tanrı/ulu lider önünde gerçekleşir. bence filmin son sahnesi dinsel bir törenin/aydınlanmanın karikatür boyutlarında sekülerleşmesi için en güzel örneği.
    not: stalin'de uçma fobisi vardı ve berlin'e gitmemişti. bunu bilirseniz çok daha keyifli.
hesabın var mı? giriş yap