*

  • adana da tren garının hemen 100 - 200 metre ilerisindeki, adana gençlerinin bütün delikanlılıklarıyla kapısını aşındırdığı sevgi dolu öğrencilere sahip güzel okul.
    adana anadolu lisesinin 1984-85 öncesi mezunlarının çok iyi hatırlayacağı çiçek bahçesi.
  • adana'nın eski zenginlerinden paksoy ailesi'ne (siz de mi buradaydiniz, hoşgeldiniz) ait olduğu için ismi paksoy olan lise.
  • eskiden kız lisesi olup karma olduğu ilk sene birçok öğrencisine "hangi okulda okuyorsun" sorusunu azap haline getirmiştir.
    (bkz: paksoy kiz lisesi)
  • 90lı yılların sonuna doğru karma okul olmuştur fakat 2003'e kadar kapısında "abdulkadir paksoy kız lisesi" yazmıştır, daha sonra 2004'te biz mezun olmaya yakın sonunda kız kısmını çıkarmışlardır, fakat "abdulkadir paksoy (uzun bir boşluk) lisesi" şekline bürünmüştür.

    tuvaletinde kızın biri doğurdu, şu oldu bu oldu, adana genelevi arayıp, şu okulu kapatın bizim işlerimiz battı sizin orospu öğrencileriniz yüzünden dedi vs. gibi efsanelere göbek olan lisedir ayrıca. oysa bizlerin okuduğu sırada kız kıtlığı vardı; 35 kişilik sınıfta sadece 10 kız vardı ve kendilerini nimetten saydıkları için (haklılardı) yüz bulmak imkansızdı. hatta bu bünye o egosu şişmiş türk kızlarından birinden tokat dahi yedi...

    okuduğum 3 sene boyunca, counter strike-starcraft gibi oyunlarda uzmanlaştım sayesinde. arkasında açılan bir internet kafe öğrencileri çekebilmek adına sabahları 9-10 arası bedava gibi bir tarife uydurduğunda 2 derse girip, okulun duvarından yan tarafındaki camiye ya da bahçelerinin karşılıklı olduğu adana izci kulübüne atlayarak okuldan kaçıp, internet kafede ihtisas yaptım. zaten derse girdiğimde hatırladığım en net olay, biyoloji hocasının (bilmemkim gümüş'tü, soyadını hatırlıyorum bir tek) random olarak dersten öğrenci attığıydı. sınıfta onlarca kişi hır-gür konuşurdu kadın sınıf defterinden rasgele bir isim ve numara seçip, "677 bilmem kim, çık dışarı yok yazıldın" derdi.

    kendisinin beni dersten atacağından emin olduğumdan, kadının dersine girmeme gibi bir huy edinmiştim. (üniversite gibiydi azizim) devamsızlık derseniz? eve gelen kağıdı veli tarafından imzalatıp (çocuğum yanımdaydı, gidip uyuşturucu falan satın almadı, herhangi bir olaya karışmadı maiyetinde) geri okula gönderirseniz, 4-5 günlük devamsızlığınız siliniyordu.

    ayrıca yine ismini hatırlamadığım dersimize çok az giren bir geometri hocası vardı ki, (kendisi yılın büyük bölümünde raporlu olurdu) teşhisli olarak psikolojik rahatsızlığı vardı. kendisi tebeşir tozuna dayanamaz, o yüzden tahtaya pek bir şey yazmamaya (soru çözmemeye) özen gösterirdi, yazdığı zaman da türkiye'ye son domuz gribi nedeniyle rahatça girebilmiş, antibakteriyel ürünleri kullanırdı.

    öğretmen kalitesi kötü demiyorum, çünkü kimi öğretmenleri adana'da köklü dersanelerden birisini kurmuştu, karı-koca işletirlerdi, kendisi matematik öğretmeniydi, dersaneden kazandığı para karnını çok iyi doyurmuş olacak ki, derslerinde pek bir çaba sarfettiğini görmedim. zaten geneli çaba sarfedilmeyecek-edilmemesi gereken öğrencilerle dolu bir okuldu. peki hiç mi iyi yanları yoktu? vardı. muhterem nur, zekeriya balkan, çetin kayar gibi gerçekten bir şeyler öğreten veya öğretmeye çalışan hocaları hatırlarım.

    adana'da devlet okullarının çoğunun sorunu, bu matematik öğretmeni örneğinde de olduğu gibi dersanecilik. okulda dersinden kaçıp dersanede gece yarılarına kadar ders çalışan öğrencilerle dolu bir okuldu. dersanecilik sistemi ne kadar bok olsa da abdulkadir paksoy lisesinden mi, detay dersanelerinden mi diploma aldım bilemiyorum.

    diğer bir iyi yanı okulun, adana'da yeri nedeniyle (hem yüreğir'den tek dolmuş-otobüs mesafedeydi, hem de gazipaşa-ziyapaşa gibi elit kimselerin oturduğu yere yakındı) "senden adam olmaz eşek sıpası" şeklinde özel okuldan alınıp bu okula konulmuş zengin çocukları ile, doğulu-orta bütçeli veya fakir çocuklarının gerçek anlamda birarada okuyabildiği bir okuldu. çok kral arkadaşlar kazandırdı... ha bir de cs ile sc'de rakipsiz oldum sayesinde...
  • sonradan karma lise olduğundan, erkekler tuvaleti binanın dışındaydı, ve tuvaletten çok sigara molası verilen bir yerdi. öyle böyle sigara molası değil, okulun tüm erkekleri tenefüste orda sigara içtiğinden tuvalet pencerelerinden duman yükselirdi. abartmıyorum, 10 dakikalık tenefüste kaç paket sigara içiliyorduysa artık; okula yeni gelenler,dışardan bakınca tuvalette yangın çıktığını zannederdi. boğulmadan işemek maharet gerektirirdi. evet, geçirdiğim 3 senede okulla ilgili bir tek bu kalmış aklımda.
  • 2003 yılında mezun olduğum adana anadolu lisesi'nin (diğer ismi ile kurttepe anadolu lisesi'nin) 70'lerde bir süre ikamet ettiği okul.
  • okulun erkek öğrencilerinin özeti;

    http://www.youtube.com/watch?v=ivjctfmc9r4

    okulun kız öğrencilerinin özeti ise şu olayda mevcuttur;

    gayet iyi görünümlü, yakışıklı (bakın erkekler arasında bile çocuğun yakışıklı olduğuna karar verebiliyorduk ona karşı kompleks yapmıyorduk çünkü sikletinde değildik) arkadaşımız, insana benzeyen dişi bir yabancı maddeye aşık olmuştu nerden olmuşsa (gönül bu, ot-bok meselesi) gidip kıza açılmaya karar verdi ve kızın ona verdiği cevap şu oldu;

    "paksoydan biriyle çıkmayı düşünmüyorum"

    kendisi adana fen lisesinde veya bilfen'de okuyordu sanki dangalak.
  • çok klişe bir hikayesi de vardır bu okulun. vaktinde adana genelevinin müdürü paksoyun müdürünü aramış "yahu müdürüm ya siz kapatın ya biz kapatalım, olmuyor böyle" demiş. şimdilerde çok temiz bir lise olmuş ama. sanıyorum bu iyi haline gelmesinde müd. yard. erdal cihan geçim'in bireysel çabaları çok büyük paya sahip.
  • mezun olduğum ve bilimum action'u olan lise.ahanda en fantastiği
    http://gundem.milliyet.com.tr/…/1416672/default.htm
hesabın var mı? giriş yap