• romalılar cinsî münasebette iştirakçileri aktif ve pasif diye ayırmıyor.
    "dayanıyorum, katlanıyorum, tahammül ediyorum" ve felsefede/teolojide "tevekkülle karşılıyorum" anlamlarına gelen patior fiilini "(eşcinsel ilişkide) pasif rolü üstleniyorum" anlamında kullanıyorlar (plautus, captivi 4, 2, 87; krş. sallustius, catilinae 13, 3; seneca, naturales quaestiones 1, 16; petronius 25; 140.). özellikle de felsefede ulvî derecede "katlanma"nın terimi olan patientia da buradan hareketle "cinsî münasebette pasifliği kabullenme" anlamına geliyor. görüldüğü gibi, bu çok ilginç bir ikilik oluşturuyor. hem felsefî ve dinî anlamda tevekkülle karşılama, hem de cinsel ilişki anlamında hastalıklı bir biçimde kabullenme (hostius quadracası: domalma) ön planda.

    sabrın ahlâksızlık karşısındaki mağlubiyeti olarak da görebiliriz patientia'nın dönüşümünü. buna "ahlâksızlık" dememin nedeni, eşcinselliği ve bu tarz çiftler arasındaki ilişkiyi hor görmem değil, burada erkeğin kadınsılaşıp kendini başka bir erkeğe "sapıkça" sunmuş olmasının tıp dilinde pathic teşhisiyle (bkz: pathos) neticelenmesidir. babylon'daki baydaş medikal terimler 2004 sözlüğünde "pathic" için şu anlamlar verilmiş: 1. anormallik gösteren, hastalık gösteren; 2. cinsel ilişkide eşlik eden kimsenin sapık arzularına boyun eğen kişi, anormal ilişkilerde pasif rol oynayan kimse. webster's revised unabridged dictionary'de (1913) ise eril kişinin doğaya aykırı suç işlemesine vurgu yapılmış ve oğlancılık hatırlatılmıştır: "a male who submits to the crime against nature; a catamite."

    eşcinsel ilişkideki eril pasifliğin, en büyük roma erdemlerinden olan "erkeklik" (virilitas) yitimi olarak algılandığını düşünürsek patientia gibi bir dinî terimin de bu yitimden ötürü hor görülebileceğini akledebiliriz. buna karşılık çağdaş dillerdeki, patientia terimi ile doğrudan akraba olan terimlerde ziyadesiyle ön planda olan iyi huylu tahammül yetisidir (good-natured tolerance of delay or incompetence): fr. patience, ing. patience, isp. paciencia, por. paciência. acıyave sıkıntıya ulvî dayanıklılığın, "muliebris patientia" (kadınsı teslimiyet: krş. thomas a. j. mcginn, prostitution, sexuality, and the law in ancient rome, p.192, oxford university press us, 2003) olarak düşünülmüş olması gerçekten ilgi çekici. bizim türkçede de "teslim olma"nın böyle bir kullanımı var ama hor görülesi ahlâksızlığı kabullenme anlamında değil de "ister istemez" ve "zorla" kendini bırakma anlamında, "sabaha karşı tüm bedenimle ona teslim oldum" gibi. ama bu tümüyle patientia'nın verdiği anlamı karşılamıyor. patientia, müsamahanın artık şehvete yenik düşmesi olarak da görülebilir. terimin içerdiği anlamın ulvî katlanmadan, ahlâksız teslim olmaya dönüşmesi, kişinin -kavramdaki gizil güçten ötürü- ihtiraslarına itaat etmesiyle alâkalıdır. kavram, bu imkânı tanıyor.

    aynı zamanda "sakınma, çekinme" anlamlarında da kullanılan patientia'nın bu noktada hem felsefî, hem de dinî anlamda ihtirastan, tutkudan, şehvetten çekinmeyi başaramama'ya, teslim olma'ya dönüştüğünü gördüğümüze göre; terim anlamca yaptığı uyarıya uyulmamış olduğunu, "kötü"ye itaat etme anlamına gelen bir tahammülkârlığı işaret etmeye başlayarak gösteriyor. giz'i açığa çıkarmamanın kendisi giz'leşseydi ne olurdu? semasiyolojik (kavrambilimsel?) bir elekten geçirdiğimizde patientia'yı günah keçisi ilan edemeyiz geçirdiği dönüşümden ötürü. o başından beri aslında o manaya dönebilecek bir yapıydı, kendi kendini yadsıyacak olan gizil güç onda saklıydı. bu her kavrama ilişkin kaçınılmaz bir kabulleniş olarak da görülebilir. perturbationes animi'ye (zihnin kusurlarına) karşı direnç gösterme gibi, bu direnci göstermeme anlamına gelen bir hâle karşı da direnç göstermeyi kast edebilirdi patientia. nitekim etti de. bu da bir nevi tasmalı erk örneği. "sizler akıllı olduğunuz için akılsızlara seve seve katlanıyorsunuz!" (yeni ahit, korinthoslulara ikinci mektup 2.11.19) diyen kutsal sözde de aynı tezatı görmek mümkün. ya da doğrudan vulgar çevirisinde patientia'nın kullanıldığı şu sözde:

    "dominus autem dirigat corda vestra in caritatem dei et patientiam christi."
    (rab yüreklerinizi tanrı'nın sevgisine, isa'nın sabrına yöneltsin)

    "patientia christi" yani "isa'nın sabrı/teslimi" ile "muliebris patientia" yani "kadınsı sabır/teslimiyet" patientia'dan kimin, hangi amaçla ne anladığına ilişkin mantalite farklılığını gösterebilir. ancak bunun yanında unutmamak gerekiyor ki, bu farklılık aslında patientia kavramındaki gizil gücün etkisinden kaynaklanıyor. o, kendisine karşı bile patientia ile yaklaşabileceğini düşündürtmek durumundadır: patientia contra patientiam / sabra karşı sabır.

    ben buradan bambaşka yerlere bile varabiliyorum. yakın bir tarihte duyduğum -kaynağını anımsamıyorum- bir islâmî söz vardı: "şeyhi olmayanın şeyhi şeytan olur". patienatia'nın durumunda da bu var. kavramın kendisine taparsanız, patientia'nın kendi başınayken herhangi bir nesneyi önemsemediğini görürsünüz. kavramın nezdinde önemli olan "teslim olmak"tır. "önemli olan şeyh edinmektir" mesajında olduğu gibi, patientia'da da "önemli olan teslim olmak"tır. insanın neye teslim olduğunun bir önemi yok kavrama taparsanız. kavrama tapmak, bu gibi durumlarda, insanın ilkin neden nesnelere (şeyhlere?) bu denli bağımlı olduğunu düşünme noktasına çeker. ahlâksız, yasasız bir toplum ideali oluşturamadığımıza göre; iuppiter, ra, allah, tanrı, şeyh, isa, muhammed, anayasa, fourteen points, virilitas, insan hakları sözleşmesi, sendikal haklar vs. bunların hepsi insandaki yasa çabasını gösteren değerlerdir. bunlar gibi ilke belirleme telâşları sürekli maske değiştirirken, telâşın özünün saklı kalması, patientia'nın patientia olarak kalmasını anımsatıyor. "insan teslim olmamalıdır" diyen de "insan teslim olmamalıdır"a teslim olmuş hâlde. bunun ötesine varabilmek için erken olduğunu düşünüyorum. herkes kendi teslimini canhıraş savunmaya teslim olmuş gibi.
  • hoşgelmiş yeni bir ekşi sözlük yazarı.
  • (bkz: eksi gunluk)
  • inci sözlük'ün olan biten kısmına ara sıra çook uzun yazılar yazsa da sevilen bir moderatör, hassas bir insan.
  • baştan aşağı, her şeyiyle tam bir müzik sever, plak koleksiyoncusu ve yardımsever bir kişilik.
  • inci sözlük bişeysi.
  • bronz'dan muzdarip yazar. dün aksam kendisini league of legends'da bronz kumeden cikarmak icin calismalara basladik. onumuzde uzun ve zorlu bir surec var ancak basaracagiz. *
hesabın var mı? giriş yap