paul klee

• tanımlaması zor bir sanatçı. primitif sanat, kübizm, sürrealizm kulvarlarının temizci koşucusu, çizgi insanı.
• isviçreli ressam ve grafik sanatçısı. afrikaya yaptığı bir gezi, renk anlayışı üzerine büyük etkiler yapmıştır. paris'te açılan ilk gerçeküstücü sergiye eser vermiş, kübizmi benimseyen çalışmalar yapmıştır.
• çok rahat bi adamdır paul klee. kandinsky'nin etkisinde kaldığı söylenir. süper biridir bana göre.
• kübistler için en önemli şey olan, önce biçim, sonra konu anlayışını çok iyi benimsemiş ve anlatmış ressam. 1912 yılında paris'te gördüğü kübist deneylerin etkisi altında kalmış ve bu deneylerle, gerçekliğin betimlemesinde sundukları yeni yöntemden çok, biçimlerle oynayabilmesi için sağladıkları olanaklar yüzünden ilgilendiğini söylemiştir kendisi.
• çagdaş sanat kurami ve olumunden sonra yayinlanan egitsel denemeler isimli kitaplari, fizikotesi goruslerini, bicimsel niteliklere dair cozumlemelerini referans alarak bir resmin olus surecinden ve bir tablonun akisini, dengesini olusturan ogelerden bahseder.
• erken dönem çalışmaları arasında ‘dogmatic composition’, ‘in bach’s style’, ‘fugue in red’, ‘pastoral (rhythms)’, ‘nocturne for horn’ gibi müzik temalı eserleri vardır. 1915’te theodor däubler, klee’nin değerli bir müzik adamı olduğunu ve tıpkı müzikte olduğu gibi, resimlerinin her köşesini farklı tonlarla doldurarak yansıttığını yazar.
• eserleri naziler tarafindan toplatilmis sanatçilardan biridir. (bkz: entartete kunst)
• klee deyince aklıma çizginin serüveni geliyor. resimleri için çizgisel (hepsi değil), hafif şematik, çocuksu, soyutlamacı ile tam soyut arasında gidip gelen, lirik gibi nitelikler söylenebilir. tüm bu özellikleri olumlu anlamlarında kullanıyorum. benim en sevdiğim ressamların başında gelir. hiçbir akıma uymamıştır. bauhaus okulunun en önemli öğretmenlerinden biridir. bu okul 20. yüzyıldaki tasarım olayının başlangıcını oluşturmuştur. tü kaka ilan edilen el sanatlarının da sanatsallıkla donanması gerektiğini hatırlatmış ve bunu uygulamaya koymuştur bu okul. picasso'nun çocuk gibi resim yapabilmek dediği yetenekten fazlasıyla vardı klee'de.
• altıkırkbeş yayınlarından çıkmış 'modern sanat üzerine' adında incecik bir kitabını okumakta olduğum, önceden ise "the worst state of affairs is when science begins to concern itself with art. " ve "when looking at any significant work of art, remember that a more significant one probably has had to be sacrificed. " sözlerinden -resimleri bir de tabii- hatırladığım sanatçı.
• profesyonel müzisyen usta kemancı, iyi düşünülmüş renk, şekil ve çizgileri ile ruhun derinliklerine küflü bir bakış sağlar. resimleri çoşkun, doğal, düşünülmüş, analiz edilebilir ve etkilidir. ilkel şekilleri psikolojinin derinliklerinde simgesel ipuçlarıdır.
  yaygın modern anlayışla akılcılığın peşinden sürüklenen teknolojik uygarlığın yıkıcılığı resimlerinin temasıdır..