*

  • ege universitesinde astronomi profesoru. bilimsel dusuncenin irticaya karsi yilmaz savunucularindandir.

    cumhuriyet bilim teknik dergisinin 29 eylul 2007 tarihli sayisinda abd'de dincilerin intelligent falling (zeki dusus) adini verdikleri kuramla yercekimi fizigini reddederek esyalarin tanrinin asagiya itmesiyle dustugunu iddia ettiklerini yazarak irticanin ulastigi korkutucu boyutlari gozler onune sermistir.

    yalniz sayin profesor turk fizik camiasinda ayyuka cikan, artik gormek istemedigim intihal vakalarindan birini yaparak haber kaynagini vermemis. buraya kadar gene de normal sayilir, yani kaynak belirtme ozurlu bir ulusuz, ve ulusunu cok, ama cok sevmek bin ayibi ortuyor sonucta. fakat intelligent falling kurami the onion dergisinin abd'de dincilerin cikardigi intelligent design kurami ile dalga gecmek icin uydurdugu bir asparagas oldugu, ve yillardir internetin geyik domain'lerinde kopyalanigeldigini bilince insan ne diyecegini, ne yazacagini sasiriyor.

    hic olmazsa bir eksi sozluge baksaydin be hoca, burada yazmistik. ya da bari google'lasaydin.
  • yanlış meslek seçtiğini düşündüğüm birisi. halen ege üniversitesinde astronomi ve uzay bilimleri bölümünde prof. lakin bazı nedenlerle bu konumda oluşu inanılır gibi değil.

    öncelikle kendisi, evrenin büyük patlama ile oluşmadığını düşünmekle kalmayıp bu kuramın, bilimsel olmadığını, bir dizi yobazın uydurduğu dini bir görüş olduğunu savunmaktadır. durumu şöyle anlatır: * 1) "vakti zamanında gazetenin biri bu kuramla ilgili arka plan ışımasından 'tanrının parmak izi' diye söz etmişti. demekki bu bir dini görüş" 2) "'olur mu lan öyle şey' deseniz makalenizi basmıyorlar, hubble teleskobunu bana verin olmadığını kanıtlayım dedim vermiyorlar, demekki onlar da biliyorlar yanlış olduğunu ama hep tezgah işte. zaten bu teleskop da büyük bilim kurumlarının tekelinde" 3) "başka türlü oluşmuş olamayacağının kanıtı var mı? yok. demekki bu bilimsel değil. zira bilim sorgulayıcıdır bıdı bıdı bıdı." alternatif kuramı da "patlamadı" demek. hani sık sık ben ateistim diye bağırmasa harun yahya'nın fizikteki versiyonu diyeceğim.

    ikinci olarak sanırım bu küçükken polis olmak istemiş de almamışlar. yani yanılıyor olabilirim çünkü boyu posu da var maşallah. şimdi prof olmuş ama içinde kalmış adamceyizin. o da iş edinmiş kendine odasında oturmuyor fakültenin girişinde oturuyor. hani olur da türbanlı biri gelirse müdahale edecek. ama yanlış anlaşılmasın "yassah hemşerim" diyip geri çevirmek için değil. koca prof'u kapıcı sanmayın. elde fotoğraf makinası durumu belgeleyip, soruşturma açacak ve de öğrenciyi okuldan attıracak.

    tabi bunlarla çok uğraşınca okumaya araştırmaya pek vakti kalmıyor adamceyizin. yani bilimsel çalışması az falan demiyorum, google da arama yapma yetisi bile gelişmemiş.* büyük patlama kuramını çürüttüğü(!) sunuşun ardından dianne dengel'in resmini, abidin dino'nun çizdiği mutluluğun resmi diye gösterir. hacı bi bak abidin dino nasıl şeyler çizer, senin bulduğun ne? hem "yoksul da olsa insan mutlu olabilir, açlıktan kırılsak da hayat güzel yahu tadını çıkarın" temalı bir resim mi nazım'ın aradığı mutluluk resmi? theonion'daki haberi ciddiye alıp maymun olmuşun, insan bi tırsar, göstereceği slaytları bir kontrol eder.

    özetle ülkemizin seçkin bir üniversitesinde temel bilim alaında prof bu adam.
  • akademik camiaya memlekette niçin fazla değer vermemek gerektiğinin en güzel örneklerinden biri.
    adam astronomi profesösüymüş, haliyle memlekette ne huble teleskobu va ne dengine yakın bir şey var, bir karaköy perşembe pazarında satılan ufak teleskoplar var onlar da ancak dekoratif olarak işe yarayıp depresif kız düşürmeye yarıyor. arkadaşa(rennan pekünlü'ye) da astronomi adına bildiğimiz falcılık kalıyor; yok efendim mars şuraya yaklaşıyor venüs bu aralar fırtınalı, balıklar dikkat etsin... yani anlayacağınız bildiğimiz bilimin saf hali kendine kalmış hal böyle olunca dersliğin başında bekleyip "ve evrenle ilgili kafasını kurcalayacak bir karmaşa zaten olmadığı için" adam ayıklayacak kadar bol vakti olabiliyor.

    yıllar önce evrenle ilgili sağlam bir belgesel izliyoruz arkadaşlarla; efendim samanyolu galaksisinde 100 milyardan fazla güneş sistemi varmış, samanyolu galaksisi gibi 100milyardan fazla galaksi varmış bir galaksinin saatte ki hızı 2milyonkm imiş.... akıllara zarar şeyler işte... bu esnada arkadaşlardan biri araya girdi"şimdi bunları inceleyen bilim ehline sorsan ki hocam başörtülü derse girebilir mi! diye adam ne der!" dedi. de aklıma direk şimdi bu adam geldi bu haberi okuyunca.

    memlekette hemen her belgenin bir geçerlilik süresi var adam bir şekilde prof. olmuş diye ömrü boyunca onu normal prof kabul etmek gerekir mi! yani kapıcı almak için psikriyatrik muayene isteniyor... ne diyim. allah ıslah etsin.

    http://www.stargazete.com/…-yok-mu-haber-414769.htm
  • belirli bir görüşü olduğu için, ve bunu savunduğu için akademik kariyeri'nden tut, kişiliğine kadar yerin dibine sokulan türk astronom/astrofizikçi'dir kendileri.

    ee tabi astronomi'yi veya astrofiziği teleskopla gezegenlere bön bön bakmaya, burç bakmaya, yükselen hesaplamaya kadar basite indirgeyebilen bir çoğunluğun olduğu ülke'de şaşmamak gerekir hakkında yapılan haksız yaftalamalara.

    işin komiği'de fikrine katılırsın katılmazsın lakin bilimadamı'nın bu tür işlerle işi ne? gitsin bilim yapsın! demek nasıl bir kafa ya? oldu bilim yapanı götten siksinler ama sesleri çıkmasın, uğraşmasın karşı koymakta. bilim yapsın. bu mu?
  • dini inancı bulunmayan ve astronomi gibi bir bilimle uğraşıp çözemediği ve dayandıramadığı her teorisi için tüm inanan insanlara nefret kusan, içinde kopan fırtınaları dışarıya bu şekilde aksettirdiğini düşündüren diplomasında yazdığına göre ege üniversitesinde görevli profesör. insanı insan kabul etmeyi daha öğrenememiş, alemlerle uğraşırken bir metrelik kumaşa takılıp kalmış bir bilim adamı, resmen trajikomik.
    ayrıca (bkz: türkiye'nin düşmekte olan bilim performansı) alın size bir neden.
  • başka işi yokmuş gibi fakülte kapısında nöbet tutarak başörtülü öğrencileri içeri almıyormuş.
    http://www.haber7.com/…asortu-nobeti-tutan-profesor
  • uzaya mekik fırlattıracakmış fakat başörtülerine takılıp düşer diye vazgeçmiş. akıllı adam.
  • aklı 1930'ların türkiye'sinde kalmış karanlık zihniyetli kişi.
    koskoca uzay bilimlerinde profesör olmuş ama bilim adamı olamamış bir kişi.

    bu adamın halen daha görevde kalması kanıma dokunuyor.
    bir an önce hakkında soruşturma açılmalı ve akademik unvanları sökülerek görevine son verilmeli.
  • başörtülü öğrencileri dışarıda bırakıp okulun kapısını içeriden kilitleyen, kapının arkasına saklanıp yüzünü kağıtla kapatan, kendisini başörtülülerle muhatap eden dünyaya karşı isyankar, kemalist profesör.
  • ilginc bir adam. hakkinda sozlukte yazanlari ozetlemek gerekirse:
    1. zaytung'un ingilizce versiyonu olan the onion'daki makaleyi ciddi sanip turkce'ye cevirerek cumhuriyet bilim teknik'te yayimlamis.
    2. big bang'in dincilerin uydurmasi bir teori oldugu gorusunde. bu baglamda adem tatli'nin astronomideki ayna hayali gibi duruyor kendisi.
    3. basortulu ogrencilerin fotografini cekip haklarinda sorusturma acilmasi icin caba gostermis ve bu kameramanliga hala devam etmekte imis.

    aslinda kendisi hakkinda fikir belirtmek istemedigim icin (bkz: yorumsuz) deyip gececektim. ancak daha once birisi "belirli bir görüşü olduğu için, ve bunu savunduğu için akademik kariyeri'nden tut, kişiliğine kadar yerin dibine sokulan türk astronom/astrofizikçi'dir kendileri." diye tanimlamis bu adami. ben de buna cevap olarak "belirli bir gorusu oldugu icin, sacma sapan icraatlari dahi savunulan big bang karsiti astronom" diyorum.
hesabın var mı? giriş yap