• restaurant kelimesinin turkce okunu$u.
  • lokanta anlaminda kelime.
    bugünkü anlamda ilk lokantayi 1765 yilinda paris te açan mösyö boulanger, mekanina kus tarlasi anlamina gelen 'champ d'oiseau' adini vermis, mekanin girisine de latince bir özdeyis yazdirmisti:
    'venite ad me, omnes qui stomacho laboratis et ege restaurabo vos...' bu sözlerin anlami suydu:
    ' siz ey midesi guruldayanlar, bana gelin, sizi iyilestireyim. '
    özdeyisdeki 'restaurabo' iyilestirmek anlamina geliyordu ve zamanla lokanta anlaminda kullanilmaya baslandi.
  • (bkz: oturgötür)
  • başka bir tabir ile otlangaç. *
  • birkaç haftadır yemekteyiz programında yarışmacılar tarafından sürekli yanlış telaffuz edilen, bunla da kalmayıp show tv tarafından dahi tanıtımlarda "restorant" olarak yanlış yazılan kelime.
  • manzarası varsa yemekleri kötüdür. manzarası ve bahçesi varsa, hem yemekleri hem servisi kötüdür.
  • uzun yemek isimlerine sahiptirler.
    "pahalı italyan restorantında sipariş verilen le pizze napoletane rosso picarellina'nın kıymalı kaşarlı pide çıkması yürekleri burktu..."
    (candy@zaytung)
  • (bkz: lokanta)
  • günümüzün yiyecek içecek işletmeleri, eski zamanlardaki hanların ve kervansarayların bir uzantısıdır. bu han ve kervansaraylarda konaklama, yeme ve içme hizmeti veriliyordu; ancak günümüzdeki kadar yüksek imkanlar sunulmuyor, herkes aynı yemekleri ve içecekleri tüketiyordu. (dündar denizer, (2005), yiyecek içecek yönetimi).

    roma imparatorluğu döneminde hanlar oldukça önemliydi, orta çağ’da kilise ve manastırlar han işlevi görerek yolculara konaklama ile yeme içme hizmeti sunuyorlardı. karahanlı, gazneli, büyük selçuklu, selçuklu ve osmanlı devletlerinde de benzer şekilde kervansaraylar, konaklama ve yeme içme imkanı sağlıyordu. buralarda, gelenlere yerli ya da yabancı ayırt etmeksizin ücretsiz yiyecek ve içecek veriliyordu. bir nevi konaklama işletmesi olarak görev yapan bu yerler, ticaret yolunun güvenilirliğini artırmak için tüccarlara mallarının zarar görmeyeceği teminatını da veriyordu. yani ticaret bu şekilde devlet himayesinde sigortalanıyordu ve haliyle ekonomi gelişiyordu (mustafa önge, 2007, caravanserais as symbols of power in seljuk anatolia).

    bugünkü yiyecek içecek işletmelerinin bilinen ilk şekli 1600’lü yıllarda ingiltere’de açılan kafelerdir. ancak daha kapsamlısı ilk kez 1765 yılında paris’te açılmıştır. fransa’da sokak satıcısı olan boulanger, kuzu ayağından beyaz şarap ile bir çorba geliştirmiş ve oldukça popüler olmuştur. ardından yüksek talebe karşılık verebilmek için bir dükkan açmış ve bu dükkanın adını enerji veren, insan vücudunu yenileyen anlamına gelen “le restaurant ditvin” olarak belirlemiştir. bunun ardından bu tip mekanlara restoran denile gelmiştir. fumey, gilles ve etcheverria, oliver, (2007), dünya mutfakları
    atlası.
hesabın var mı? giriş yap