• marbellaya 1 saat mesafede ama yalcin bir dagin kenarina cizilmis gibi duran, yukseklik korkusu olanlarin bacaklarini titreten bir ucurumunu seyrederek gidilebilen, iki ayri tepeye yayilmis kasabayi biribirine baglayan ve kasabanin tek turistik atraksiyonu olan koprunun alt katlarinin eskiden hapishane olarak kullanildigi bir ispanyol yerlesim merkezi.
  • (bkz: rondo)
  • boğa güreşinin kurallarının yazıldığı şehir.
  • milongalarda, pistte insanların oluşturduğu çember.
    saatin ters yönünde akar (zira arjantin tango yürüyüş üzerine kurulu bir danstır), ortaya girmek ve öndeki çifti sollayıp önüne geçmek ayıp karşılanır. çok kalabalık milongalarda rondanın içinde ikinci bir ronda oluşturulabilir.
  • isviçreli saat mekanizması üreticisi; bunlar kol saatlerinin içindeki mekanizmayı üretiyor, ünlü markalar bunları alıp saatlerinde kullanıyor ve saatleri isviçre yapımı olmuş oluyor; 2009 itibari ile tayland da da fabrikaları var.
    (bkz: http://www.ronda.ch/)
  • endülüs gezisinde mutlaka ugranilmasi gereken, malaga ve sevilla arasinda bulunan huzur dolu kucucuk bir sehir...
  • hakettigi populerlige sahip olmayan sehir; iyi ki de oyle. endulus turu esnasinda, hicbir turk ile karsilasmadigimiz tek yer oldu burasi. insanlarin cografi acidan o kadar zorlu olan bir yere milattan once 6. yuzyilda sehir kurmus olmalari ilginc elbette. endulus turunda kesinlikle atlanmamasi gereken yer. sayet denk gelirse, boga guresi de izlenmeli burada, tabii mideniz kaldiriyorsa. ayrica fotograf cekmek icin de pek guzel bir sehir. gidiniz, pisman olmazsiniz.
  • ispanyolcada kavşak gibi bir anlamı var. aynı zamanda ufak bir kasabanın adı. iki yamacı birleştiren eski bir köprüsü var. pesimist biri olarak köprünün yapılırken kaç kişinin öldüğünü düşünüp mide bulantısı geçirdim. kendime geldiğimde ancak muhteşem manzaraya bakabildim. insanın hafızasına kazınıp gitmeyen cinsten bir ambiyansı var. ispanya'nın güneyinde görülecek en güzel yerlerden.
  • endülüs turu'nun olmazsa olmazlarından.

    yolu epey virajlı, yani bence araba/motor kullanması keyifli bir 45 dakika (marbella'dan) süren şehir. ernest hemingway ünlü romanı for whom the bell tolls'da bu şehri tasvir etmiştir.

    puento nuevo her ne kadar ''yeni köprü'' demek olsa da, aslında en eskisi. zamanında faşistleri bu köprüden aşağı atarak öldürürlermiş.

    ayrıca ispanya'nın ilk arenası da buradadır. hemen karşısındaki pedro romero'da oxtail yiyebilirsiniz. ben şeklini ve tadını bizdeki gerdana benzettim biraz.
  • bu şehirde arenayı gezip, duvarlardaki boynuz ve kan lekelerini yakından görebilirsiniz. arena'nın hediyelik eşyacısı vardır, boğalı tişört alabilirsiniz. gitmeden arenanın tarihini mutlaka okuyun, olabildiğince detaylı okuyun, krallarla matadorların yaşadığı aşklara kadar okuyun...

    nickimi unuttum'un yazdığı gibi, ernest hemingway, çanlar kimin için çalıyor'da bu şehri tasvir etmiştir, gitmiş bulunduysanız zaten o korkunç ve ihtişamlı köprüyü muhakkak görürsünüz.

    merkezi küçüktür, köprüden çarşıya girince 2-3 hediyelik eşyacı vardır, değişik kupalar vs. bulmuştum içlerinde. edirne'de dolaşırken, "lan bu çarşı nerenin çarşısına benziyor?!" şeklinde kafama takılan şehirdir ayrıca (yazar burada edirne'de vakıfbank'ın vs. olduğu trafiğe kapalı, ortada el ele tutuşan çiftin bulunduğu fıskiyeli yeri tarif etti, edirne'de 40 tane çarşı da olabilir şimdi).
hesabın var mı? giriş yap