sıkmak
-
sıkışmak, sıkaştırmak, sığışmak, sıkarlamak, sıkılmak, sıkıştırmak hep bu temek sıkmak fiilinin türevleri.
karıncaların hep birlikte çokaşarak avlarını, hasımlarını ya ciddi taciz etmeleri, ya öldürmek veya öldürme eşiğine getirmeleri de sıkma, karınca sıkması olarak nitelenir. yani burada karınca sürüsünün sıktığı boğaz değil can veya canlılıktır. burada sıkmak yöremiz fethiye için boğazını sıkmak ile boğmak fiillerinin özeti veya anıştırıcısı gibi özelleşmiş. zira karınca sıkması kalıbı hemen akla geliyor ama bu titremde sadece sıkmak dendiği de oluyor.
anamın yavru kedisi ölmüş. galiba öteki, büyük ve vahşi kediler sıkmışlar. zaten diyor, benim yardımımla yaşıyordu, ana sütü almadığından pek evinsizdi.
yalan atmak karşılığı olarak sıkmak çok stilize bir kullanımdır. bilinen bir sözcükte anlam genişlemesi sağlıyor. bu, bizi yalanın kurşun olarak gerçeğe sıkılmasına kadar götürebilir.
şems ile kimya arasında aile kavgası sözleri:
kimya: "sus yılan oynatıcısı, beni allah ile mi korkutacaksın?"
şems: "hanım hanım, ikimiz bir çift ayakkabıyız, hangimiz sıkarsa çiftimiz yaramaz olur."
(ilk giri tarihi: 6.6.2018)
(bkz: sıkmaç/@ibisile), sıkmaca/@ibisile
(bkz: sıkılmak/@ibisile)
(bkz: sık/@ibisile), sık sık
(bkz: can sıkmak), el sıkmak, diş sıkmak
(bkz: safları sıklaştırın)
(bkz: darsıkmak), darsıklanmak
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap