• ntv'nin sitesinde uluslararası adalet divanı hakkında bir haberin başlığıdır.

    aynen aktarıyorum;

    sırbistan soykırımdan aklandı

    uluslararası adalet divanında bugün verilmiş karardır..

    uluslararası adalet divanı, 1995’te srebrenitza’da bosnalı müslümanların sırplar tarafından katledilmesinin soykırım olarak nitelendirdi. ancak mahkeme, sırbistan’ın bosna’daki soykırımla ilgili doğrudan yasal bir sorumluluğu bulunmadığını bildirdi.
    ntv-msnbc ve ajanslar
    güncelleme: 13:37 tsi 26 şubat 2007 pazartesi

    http://www.ntvmsnbc.com/news/401018.asp
  • (bkz: gazete manşetlerini başlık olarak girmek)
    (bkz: başlık açarken dikkat edilecek hususlar/#6839388)

    edit: sözlük diyor ki ' "sirbistan soykirimdan aklandi" hakkinda kafanizda bir tanim veya verebileceginiz bir ornek varsa eklemekten cekinmeyin'. bakıyorum benim bu konu hakkında kafamda oluşan tek tanım bir gazete manşeti olabileceği. bu konuda bir entry giriyorum ve kötülenip en sevilmeyen entry olmayı başarıyor. demek ki diyorum ben çok kötü bir şey söylemişim, bayağı bir insana dokunmuş olacak ki kötülemişler benim söylediklerimi. sonra düşünüyorum ki acaba bu kötüleyenler o tuşa basarken "birader bu konuyla dalga mı geçiyosun sen, önemli bir konu bu deyyus herif." diye mi geçirdiler içlerinden. evet öyle olsa gerek mutlaka. o halde sırbistan'ın soykırımdan aklanması hakkında bir tanım veya örnek yazmamı istiyorlar heralde, ben başlığı anlayamıyorum diye düşünüyorum. koca moderatörlerden iyi mi bilecem ben, yönlendirme bile bu manşete gidiyor. sözlüğü düzeltmeye çalışmak sana mı düştü be adam, otur uy herkese diyorum içimden. aklıma ilkokul yıllarım geliyor. babam telefonun başında bize 900'lü bir numara aratıyor. o zamanların yeni modası bu, her şey için bir numara var. aramamızın amacı şu: bosna'daki savaş mağdurlarına yardım etmek. konuştuğumuz her dakika için ödediğimiz para onlara yardım olarak toplanıyor. o zamanki kafamla pek basmıyor neden aradığımız, devlet verse parayı yardım etse olmaz mı diye düşünüyorum. dünya'nın en büyük gücünü türkiye, en büyük şehrini istanbul sandığım yıllar daha. soruyorum doğal olarak babama neden aradığımızı, o da anlatıyor. babaanneniz boşnak göçmeni diyor, biz arnavutluktan gelmişiz. orda hala akrabalarımız var görüşmesek de, tanımasak da onlar da bizden diyor. savaş var oralarda yardıma ihtiyaçları var, bizim de katkı da bulunmamız lazım diye anlatıyor. hesabını yapmış belli ki "ablanla sırayla arayın ikişer dakika dinleyin" diyor anlatılanları. karunlar kadar zengin değiliz ya biz de belli bi miktar telefon faturasını kaldırabilecek çekirdek aileyiz sonuçta. o zamanlar kafam almasa da arayıp dinliyorum o hüzünlü müzik eşliğindeki konuşmayı, hiç birşey anlamasam da üzülüyorum oradaki insanlar için. sırplar kötülük yapıyor, bizimkileri öldürüyorlar diye kazınıyor aklıma bu konu. sonra yıllar geçiyor, boliç ile baliç geliyor, birleşmiş milletler bosna'ya giriyor, savaş bitiyor, ben olayları çeşitli açılardan takip ederken geçiyor zaman. gün geliyor haberleri okumak için ntvmsnbc'ye giriyorum karşıma çıkan ekranda "sırbistan soykırımdan aklandı" yazıyor. lanet okuyorum içimden, basıyorum küfürü. sonra gidip sözlüğü açıyorum, sol frame'de yine aynı başlık çarpıyor gözüme. yine basıyorum küfürü..
hesabın var mı? giriş yap