*

  • cemberlitasda bir sinema
  • gebze gençliğinin hayatı öğrenme yolunda ilk attığı adıma koltuk çıkan erotik içerikli sinema. gebze'de her genç bu sinemanın yerini bilir ama hiç biri gitmemiştir. bir biletle gecenin son filmine kadar içerde kalınablir ama genelde izleyiciler tarafından 1 film tamamlanamaz. daha doğrusu 1 film yeterlidir. gebze bu sinemaya çok şey borçludur.

    (bkz: koltukların dili olsa da konuşsa)
  • çemberlitaş'ta şansınıza ekranın koltuğunuzdan yüksek olduğu bir salonun düşebileceği sinema..genelde yükselen koltuklara ya da yukarıdan izlemeye alışmış bünyeye baya bir tuhaf gelmekte, daraltmakta hatta. ayrıca iki filme gittik burda ikisinde de ekran bir yarı boyunca kayıktı, görüntü korsan film gibiydi, ses sistemi de o kadar iyi değildi. ha her salonu böyle midir bilemem ama üçüncü kez gitmeyeceğim kesindir.
  • çemberlitaş kız yurdu öğrencilerinin, akşam vakitlerindeki sıkıntılarına çözüm olan, akşam 9 seanslarında pijamalı kızlar görmeniz muhtemel sinema.
  • istanbul' un efsanevi sinemalarındandır. yakın bir arkadasin, ki kendisi babam olur anne tarafindan, zamanında çok çok büyük iki salondan oluşan sinemaymış. sonra 4 e bölünmüş. ilk sinema filmimi izlediğim ve sonrasında da her gittiğimde nostalji yaşadığım çocukluğumun geçtiği çemberlitaş' ta bulunur ayrıyetten.
  • sinemayla ilk kez tanıştığım mekan. 1995 yılında richie rich filmini izlemiştim burada. bu yüzden anlamı büyüktür. en son 2005 yılında wes craven'ın red eye filmini izledim burada. epeydir gidemiyorum. sanırım turistik bir bölgede olmasından ötürü halen tarihin tozlu sayfalarına karışmadı bu mekan. umarım aynen böyle devam eder.
  • ismine birkac yil once movieplex eklenmistir ki saniyorum el degistirmistir.

    zamaninda tek alternatifi fatih feza sinemasi olan, surici'nin en populer sinemasiydi. tesrifatcilari tam birer [...edit...] tipler idi. bacak kadar cocuklara bile "bahsis de bahsis" diye yapisan [...edit...] bahsediyorum dikkatinizi cekerim. salon duzenleri berbatti. basamak olayi sanirim henuz akillarina gelmemisti o zamanlar. onune iri biri oturursa perdeyi goremiyordun, bu kadar basitti.

    bugun hala sinemaya giderken onume kafa gelir mi diye icten ice bir endise yasiyorsam bu, safak sinemasinin salon duzenindendir.

    en son 2006 senesinde gitmistim. 7 sene olmus. simdilerde nasildir bilmiyorum ama yine de 90'larda tum kotu kosullarina ragmen (hatta bileti musteriyi azarlayarak satmalarina ragmen) kapilarini az asindirmamisizdir.

    vakit varsa film oncesi, yoksa cikista ayni pasaj icindeki çemberlitaş muhallebicisi'nde tatli yemek de bir baska zevkti. bizim gibi akilli cocuklar patlamis misira bos yere para harcamayip (gerci misir var miydi hatirlamiyorum bile. hic yemedim) parasini tatliya saklardi. mmhhh..
  • hayatımdaki en mutlu günüme ev sahipliği yapan eski bir sinemadır kendileri. varolsun.
  • bugün itibari ile 'yayın hayatına' son veren sinema.
  • üniversite yıllarımın sineması. pek çok yapım, gişe filmlerinin ticari getirisi sebebiyle büyük sinemalarda fazla yer bulamazken sözgelimi nokta, antichrist gibi filmler şafak'ta bir-iki hafta gösterimde kalırdı. salonları bakımsız, çalışanları sevimsiz de olsa köklü bir işletmeydi. yazık olmuş.
hesabın var mı? giriş yap