• escinsel aileler olarak cevrilebilir. genelde escinsellerin cocuk evlat edinmeleri, suni dollenme, koruyucu aile olarak vb yollardan cocuk sahip olmalariyla soz konu olabilir.

    (bkz: iki anne iki baba)
  • outistanbulda gosterilen ve annesi ve babasi escinsel olan straight bir kizin ergenlik doneminde ugradigi ayrimcilik ve bununla bas etme cabasini anlatan bir fransiz filmi. escinsel iliskiler, escinsel aileler, homofobi, ergenlik, buyumek, ask gibi kavramlari isleyen oldukca basarili bir yapim.

    konusu soyledir; olympe'nin ayri yasayan annesi ve babasi escinseldir ve cocuk sahibi olmak istedikleri icin ortak karar alarak cocuk yaparlar. her ikisinin de beraber yasadiklari, uzun sureli iliskileri vardir. olympe, annesi ve annesinin sevgili beraber yasamalarina ragmen annesi kendi cinsel yonelimini kizi ile konusmamakta ve bu konunun konusulmaz / tabu olmasi iletisimlerini oldukca kotu etkilemektedir. annesinin aksine, olypme'nin babasi oldukca rahat ve out bir sekilde yasamakta, kendi cevresine kizini sokmaktadir.

    olympe'nin ailesinin durumu aile icinde bile tam anlamiyla konusulmazken, okulda dedikodular alip basini gider. okuldaki homofobi karsisinda olympye ailesini diger kisiler nezdinde savunmak durumunda kalir ki bunu nasil yapacagini bilememektedir. bunun disinda korkup kactigi, tum bu karmasa icinde surdurmeye calistigi bir aski da vardir.

    konu aslinda bir ergenlik hikayesidir. anne, kiz arasindaki hep yasanan cekismedir. ancak dikkat cekilmesi gereken konu, anne kiz arasindaki problem escinsellik degil, iletisimsizlik veya paylasamamaktir. oldukca basarili islenmis, gercekci bir film. bazi sahneler oldukca gercekci ve uzucu.

    (bkz: outistanbul)
    (bkz: 1 inci istanbul gay ve lezbiyen filmleri festivali)
  • norveç'te eşcinselliğin artık suç sayılmamasının ellinci yılı dolayısıyla işyerinde eşcinsel evlilik yapmış bir (adam) nasıl çocuk edindiklerini video toplantıda iş arkadaşlarına anlattı, soruları cevapladı.
    - önce meksikada denemişler, üçüncü denemeden sonra vaz geçmişler
    - sonra amerikada denemişler, hemen fark etmişler ki bu işler amerikada çok daha titizce ve detaylı kurallara uyarak yapılıyor.
    - peşinden döllenecek yumurtaları bağışlayacak kadının kim olacağı kararı,
    - peşinden döllenmiş yumurtayı dokuz ay taşıyıp doğuracak kadının kim olacağı kararı,
    - daha sonra yumurtaların iki babadan alınan meni ile döllenip düzgün gelişenlerinin aralarından hangisinin rahime konulduğunda en yüksek yaşama şansı olacağının seçimi
    - sonra rahime yerleştirilme, ilk bir kaç hafta gebelik testleri ile tutunup tutunamadığı gerilimi,
    - gebelik süreci, ve en az bir felaket korkusu ( taşıyıcı annenin kasabasının kasırga yerle bir eder korkusuyla çoluk çocuk arabaya doluşup tahliyesi ve kasırga yön değiştirince dönüp devam edişi)
    - suyun gittiği haberi üzerine doğum ve teslim alma için gidiş
    - doğumdan sonra haftalarca bürokratik gereklilikleri yerine getirebilmek için amerikada kalma,
    - geri geliş ve geldikten sonra bu sefer norveçin bürokratik gereklilikleri ile bir süreç,
    - sonunda çok uzakta iki ana, yanında iki baba, çocuklu aile moduna geçtiklerinde olayın bir muhasebesinin yapımı: yaklaşık üç yıl, iki milyon kron masraf, amerikaya sayısız seyahat.

    seçilen anneler bu işi nereyse hayrına yapıyorlarmış, onlara verilen para en ucuza çalışan işçilerin maaşıyla benzeşir miktardaymış, facebook grupları varmış, birisi "arabamı yenilemem lazım, bu işi yapmamı tavsiye edermisiniz" diye yazınca hep birlikte "yanlış yerdesin!" diye bağıran bir grup sözkonusu imiş.

    taşıyıcı anne ile kontratta haftada bir video görüşme şartı varmış. kadının zaten dört çocuğu ve kocasıyla mutlu bir ailesi varmış, hormon iğnelerini kocası yapıyormuş. sonunda bebekle norveçte düzenli hayata döndüklerinde kadın bir çocuk daha isterseniz ben gene taşımaya hazırım demiş. şu anda bu iki babanın iki bebeği varmış ve kreşe gidiyorlarmış. kreşteki çalışan hatunlardan biri de iki anneli çocuğunu ayni kreşe getiriyormuş. bu taşıyıcı anne yardımıyla çocuk edinmeyı seçenler arasında, geleneksel karı koca (cis), ama hamileliği bir türlü sağlıklı sonlandıramayan aileler de çokmuş. norveçte taşıyıcı anne yardımıyla doğmuş, iki anneli, bir ya da iki babalı çocuklarn ebeveynleri arasında eşcinseller ile cis çiftlerin oranı aşağı yukarı yarı yarıya imiş. yani sosyal olarak artık kanıksanmış bir gelişme söz konusu imiş.

    kanunlar ve yönetmelikler henüz bu yeni düzene tam geçemediği için bir sürü küçük pürüz çıkıyormuş ama hepsi şu ya da bu şekilde halloluyormuş. örnek olarak iki babadan birini anne diye kaydetmek, kendi kocasının menisi ile döllenmiş kendi yumurtasından olma bebeği taşıyan anneden evlatlık edinmek zorunda kalmak, doğum yapan annenin bu durumda bile kayıtlarda kanunen anne olarak görünmesi, ve her ülkede ayrı bir evlatlık vermekten vaz geçebilme süresi olması.
  • ropa bağışı diye bir şey varmış: ropa-donation (receive oocyte from partner).
    şurada birlikte lezbiyen hayat sürdüren iki hatun (birinin 10 yaşlarında oğlu var, birlikte ortak çocuk istemişler, birisi öbürünün yumurtasına taşıyıcı anne olacakmıs, daha sonra da öbürü ilkinin yumurtasına. böylece daha sıkıca biririne bağlı bir aile oluşturmakmış amaçladıkları.
hesabın var mı? giriş yap