• "(bkz: haluk gerger), ‘sol liberaller’den sonra şimdi de ‘sol kemalistler’i yazıyor. düzenin hem ‘sağ’ına hem ‘sol’una vurmak, “ikiz kardeşleri” boş bırakmamak için…"

    hep “sol liberaller”i yazıyoruz ya... elbette yetmez. eksik kalır. düzen’in “sağ”ına da, “sol”una da vurmak gerek. boş bırakmaya gelmez bu ikiz kardeşleri...

    aşağıda okuyacağınız yazıyı 10 yıl önce yazmıştım. 1998 ya da 1999’un 25 nisan’ı olmalı, (türkiye’de) özgür bakış ve (almanya’da) özgür politika gazetelerinde yayınlandıkları tarih. arada eski yazıları yeniden okumak öğretici olabiliyor, yazar bakımından da, okur için de. emin olun tembellikten değil o yazıya yeniden dönmek. göreceksiniz, güncel.

    benim görüşlerimde değişiklik yok.

    okurlarda olabilir.

    yazının sonunda “kürtlere sorun” demişim. bu ihtiyaç bugün de geçerli.

    “aydınlanmacı”, “milliyetçi” “türk komünistler”in aynı yerde otladıkları kuşkusuz. sadece şimdi daha cüretkarlar; iş düştü ya, boşluk dolduruyorlar...

    liberallerse, “ölümü gösterip ölümlerden ölüm”ü satmaya oynuyorlar. onlar hep satıcıdırlar; kapitalizm bu, her şey meta ya... bakın örneğin ne demiş oral çalışlar: “türk sol hareketi, militarizmle, milliyetçilikle geçmişte de köklü ilişkilere sahipti. türkiye’deki sol hareket, kemalizm kökenli olarak da adlandırılabilir. bu saptamayı yalnızca sosyal demokratlarla sınırlı da görmemek gerekiyor.” bak sen! daha dün cumhuriyet’te yazan, önceki gün aydınlık’ta devrimcileri gammazlayan personel, bugün liberal tarafta nasıl da “sol”dan eleştiri yapıyor!..

    o zamanlar bizi anlayamayan devrimciler ise, (herhalde) şimdi görüyorlardır...

    “türk komünistlerini” “doğaları gereği kemalist” görenlerse, kimbilir şimdi nerelerdeler...

    hayat böyle işte.

    ah hayat!

    gerçekler!

    ah her zaman devrimci gerçekler!..

    neyse...

    yazı işte bu:
    sol kemalistler ilerici midir, faşist mi?

    ordu’nun restorasyon darbesi, kemalistlerin görece güçlenmesi ve laikliğin gündemleşmesiyle birlikte türkiye sosyalist hareketi içinde sol kemalizm de yeniden tartışılmaya başlandı. tabii kürt savaşı ile birlikte toplumun tüm kesimlerine sızan şovenizm de, “ilerici milliyetçilik”in temsilcisi sol kemalistleri ilgi odağı yapmakta bir rol oynadı. şimdi onların bir bölümü iktidarın en büyük adayı oldu. dolayısıyla bu sorun tartışılmalı.

    türkiye sosyalist hareketi içinde, sol kemalistleri bir müttefik olarak görenlerin onun belirleyici karakteristik özellikleri olarak ileri sürdükleri, aynı zamanda, faşizmin temel ilkeleriyle de uyum içindedir.

    isterseniz bunları tek tek görelim:

    1. faşizm de laiktir; kilise ve din hiyerarşisi gibi yerleşik din kurumlarına şiddetle karşıdır…

    2. faşizm de ezilenlerin lehine bir söylem kullanır, emekten yana sloganlarla yüklü bir “sistemi radikal reforma tabi tutma”ya yönelik yığın hareketidir, antiburjuva ve anti-seçkinci bir dili vardır ve kuşkusuz kendi elitine da sahiptir…

    3. faşizm de liberal emperyalizme şiddetle karşıdır, onun kurumlarıyla kavgalıdır. bu karşıtlığın milliyetçiliğine ilişkin nedenleri olduğu gibi, onun kozmopolit görüşlerine karşı ideolojik/kültürel nedenleri de mevcuttur…

    4. faşizm de, devletçiliğine koşut olarak kamucudur…

    5. faşizmin de “pozitivist bir aydınlanmacılığı” sözkonusudur…

    tabii başka benzerlikler de bulmak mümkündür. örneğin,

    1. faşizm de, militaristtir ve ordu kurumuna yüksek değer biçer…

    2. faşizm de şovendir, aşırı milliyetçidir…

    3. faşizmin de vesayetçi ve otoriter bir yönetim anlayışı vardır, kitleleri gütmeyi, korporatist örgütlenmeyi yeğler…

    4. lidere tapınma faşizmin de önemli bir niteliğidir…

    evet, “en büyük şeytan” dediği anglo-saxon emperyalizmiyle savaşmış olması nasıl hitler faşizmini anti-emperyalist yapmazsa, bugün türkiye’de de kimilerinin yeni dünya düzeni’ne ve küreselleşmeye “ulusal çıkar” saikleriyle karşı çıkıyor olması, tek başına, onları ilerici ya da anti-emperyalist yapmaya yetmiyor. üstelik, bu konulardaki muhalefetlerini faşist diye belledikleriyle ve kapitalist devletin zor aygıtlarıyla paylaştıkları da ortada.

    bir zamanlar mhp’nin seçim sloganlarından biri şuydu: “bu buhran bitecek, fabrika işçinin olacak!” tabii bu mhp’yi solcu yapmaya yetmemişti. tek başına bir devletçi “kamuculuk” bugün de solculuk beratına sahip olmak için yeterli olamıyor…

    nasyonal sosyalizm, her yerde faşizmdir. almanya’da da, türkiye’de de… zaman ve mekana ilişkin farklılıklar özdeki aynılığı gözden kaçırmamalı…

    kimi “eski tüfekler” bir zamanlar tabutluklarında çile doldurdukları sol kemalizme sığınabilirler. bir zamanların hızlı solcuları, işkence gördükleri mahfillerle kürtlere karşı işbirliği de yapabilirler… onlar artık sol kemalizmin tetikçiliğine de soyunabilirler…

    bütün bunlar, biz marksist sosyalistleri, sol kemalizmin tabutluklarına ya da işkencelerine bir kez daha mahkum edecek argümanları haklı çıkarmaya yetmemeli…

    bir daha düşünün bakalım, neymiş bu “sol kemalizm” dedikleri…

    isterseniz bir de kürtlere sorun bakalım…

    20 eylül 2008 *
  • konuya dair son noktayı devrimci önder ibrahim kaypakkaya koymuştur : kemalizm faşizmdir.
  • sol turanizm ile doruk noktasına ulaşacak fikir.

    (bkz: aferin çok güzel düşünmüşsün)
  • (bkz: sol campbell)
    (bkz: sol anahtarı)
    (bkz: sol gazetesi)
    (bkz: sol invictus)
    (bkz: sol ve mizah)

    alakasızlık diz boyu tanrım sen aklımı köru...
  • 'sol' diyince sadece marksizmi anlayan ve kendisini marksist zanneden cahil cühela takımının dalga geçtiği kavramlaştırma. oysa 'sol' kavramının tarihi fransız ihtilali'nde burjuvazinin çeşitli fraksiyonlarının ayrışmasına dayanır. bir burjuva ideolojisi olan kemalizmin de sağ ve sol kanatları vardır. kendinize marksist demeden önce azıcık marx, lenin, mao falan okuyun olur mu canlarım?
  • bonapartizm ve bismarckçı sosyalizmin kadro tipi korporatizm ilen alaşımı. 12 eylül'de sağ kemalizm tarafından tasfiye olmuş, cumhuriyet mitingleri ile cenazesi kaldırılmıştır.
  • oksimoron kelimesi tdk örneklerinden
  • mtsd'nin "sol" cildinde bülent somay, "türkiye solunun kemalizmle imtihanı" başlıklı yazısının sonuna bir tablo eklemiş. altı ok'un kemalizm ve "sol"daki anlamlarını özetlemiş.

    -----------------------------
    cumhuriyetçilik
    * kemalizm: yeni düzenin meşruiyetini soyut ve temsili gayr-i mümkün bir "halk" kavramıyla tanımlayan jakoben cumhuriyet anlayışı. cumhuriyet'in temeli tanımsız bir "cumhur" olacağı çin, temsil iddiasındaki seçkinler zümresinin meşruiyeti de sorgulanamaz olacaktır.
    * sol: bolşevizm içindeki jakoben eğilimin mutaklaştırılması. kendinden menkul meşruiyet fırsatının değerlendirilmesi ve sınıfsal temsile dayalı sosyalist demokrasi yerine hayali halk temsiline daualı jakoben cumhuriyetçiliğin kabulü.

    devletçilik
    * kemalizm: "karma ekonomi” ve "planlı ekonomi". ilkel kapitalist birikimi sağlamak için devletin bağımsız bir yatırımcı olarak ekonomiye girmesi ve aynı zamanda da geleneksel ekonomiden rekabetçi ekonomiye geçişin kurallarını düzenlemesi.
    * sol: özel mülkiyetln kategorik zıddı olarak devlet mülkiyeti anlayışı. kemalist devletçilik modelinin bu anlamda "sol" için "eksik" bir sosyalist mülkiyet modeli olarak algılanması. dolayısıyla sosyalist misyonun onu dönüştürmek değil tamamlamak olarak görülmesi.

    laiklik
    *kemalizm: dinin bir yandan devlet yönetiminin bütünleşik bir parçası olmasına, bir yandan da devletten görece bağımsız cemaatler biçiminde örgütlenmesine karşı, dini devlet tekelinde toplama ve gündelik pratiğini evcilleştirme (yani özel alana sıkıştırma) eğilimi. seküler olanı özgürleştirmek yerine kutsal olanı yasaklama tavrı.
    *sol: 18. yüzyıl (aydınlanma) materyalizminin etkisiyle dini kurtuluşun baş düşmanlarından biri olarak görme eğilimi. dinsel kurum ve etkileri zayıflatan her girişimin kayıtsız şartsız desteklenmesi. sosyalizmin seküle rmodernizasyonun bir alt-kategorisi olduğu zannı.

    milliyetçilik
    *kemalizm: imparatorluklardan millî devletlere geçiş sürecinde yarı etnik bir "millet" yaratma girişimi. imparatorluk mülkünden geri kalanın "millet" adıyla yeniden örgütlenmesi ve bunun 18 ve 19. yüzyıllarda (krallıklardan millî devletlere geçiş sürecinde) örgütlenmesini tamamlamış olan "büyük" milletlere (düvel-i muazzama'ya) karşı konumlandırılması.
    * sol: 1920 baku kongresi'nin devamı olarak "ezilen milletlerin" dünyanın proletaryası olduğu inancı. metaforun, kelimenin sözlük anlamıyla algılanması. antiemperyalizmi sınıfsal değil uluslararası bir sorun olarak görme eğilimi. emperyalist "milletlere" karşı "ezilen ulus milliyetçiliğinin" onaylanması. bir refleks olarak milliyetçiliğin bu yolla meşrulaştırılması.

    halkçılık
    *kemalizm: tebaayı kitle haline getirmek için sınıflar ötesi bir "halk" yaratma girişimi. osmanlı sınıfları kısmen tasfiye edilirken, yeni oluşan sınıfların tümünü aynı amorf kategori içinde eriterek millî bir dayanışma/solidarizm ruhunun inşası. "halk plajlara akın etti, vatandaş denize giremiyor" ifadesindeki gibi, bir vatandaş/halk gizli ikiliğinin kuruluşu.
    *sol: proletaryanın küçük bir azınlık olduğu rusya ve neredeyse hiç bulunmadığı çin devrimlerini marksizm meşrulaştırmak için sınıfsal tanımından koparılmış bir "halk" kavramının öne çıkarılması. "halk devrimi" anlayışı. aydınlatılmaya muhtaç halk ve aydınlatan münevver devrimci anlayışıyla, bir devrimci/halk gizli ikiliğinin kuruluşu.

    devrimcilik
    *kemalizm: yeni düzenin meşruluğunu sağlamak için kimisi kaçınılmaz, kimisi de kısmen keyfi bir dizi "inkılabın" devrim adıyla tescil edilerek kanonize edilmesi. devrimin geçmişe ait ve korunması gereken bir anıt olarak yerleşmesi. yeni bir devrim için "vatanın tehlikede olması" şartının öne sürülmesi.
    *sol: "inkılap" kelimesinin "devrim" olarak tercümesinin yarattığı fırsatı değerlendirme ve kemalist devrimin ileriye yönelik bir imkân olarak görülmesi. fransız, sovyet ve çin devrimlerini, 1848 ve 1871 devrimlerini "şapka devrimi" ile aynı kategoriye sıkıştırma kaçınılmaz sonucu.
    -----------------------------
  • atatürk kemalizm'i ileride kurulacak sosyalist bir düzenin ön koşulu olarak görmedi. kemalizm prensiplerini sosyalist türkiye idealine giden yolda bir hazırlık olarak görüyorum, demedi. gazi, böyle bir ideali olsaydı bize söylerdi. sol kemalistler kendi hezeyanlarını kabul ettirmede kemalizm'e bir manivela işlevi yüklüyorlar.
  • 1960'larda cumhuriyet gazetesinin uydurduğu hayali bir akımdır.

    kemalist devrimin sosyalizme giden yolda bir ara evre olduğu şeklinde bir teze dayanır ki hiçbir kanıtı olmayan bir safsatadan ibarettir.

    yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi atatürk'ün böyle bir hedefi olsaydı bunu söylerdi. söylemediği gibi bilakis sosyalizmi reddettiğini açık bir şekilde defalarca kez dile getirmiş. dile getirmekle kalmamış, her türlü sosyalist hareketin önünü kesmiş. tek parti döneminde ne kadar ünlü sosyalist yazar varsa hepsi hapislerde sürünmüştür. o dönemler komünizm ve faşizm gibi yabancı rejimlerin propagandasını yapmak suç olarak görülüyordu ki bence de doğru olan bu. demokrasilerde demokrasiyi ortadan kaldırmayı hedefleyen düşünceler düşünce özgürlüğü olarak görülmemeli. nasıl her insanın kendini müdafaa etme hakkı varsa demokrasinin de kendini müdafaa etme hakkı vardır.

    atatürk'ün tam bağımsızlıkçı olması da onu sosyalist yapmaz. kimse kalkıp adolf hitler'in ya da benito mussolini'nin de tam bağımsızlıkçı olmadığını iddia edemez mesela.

    kemalizm amerikan karşıtlığından başka bir görüşü olmayan, salt amerikan düşmanlığını esas alan bir ideoloji de değildir. atatürk hiçbir devletle düşman olmamış ama dost da olmamıştır. zaten doğru olan da budur. dış politikada dost-düşman olmaz. menfaatler ve bu menfaatler gereği kurulan geçici ittifaklar olabilir ancak.

    kemalizm'in devletçiliği sosyalizm değildir. faşizm ve nazizm de devletçidir mesela. ki atatürk asla mutlak devletçi olmamış, devletçiliği o dönemki koşullar gereği geçici bir kurtuluş yolu olarak görmüştür sadece. bu yüzden altı ok'tan dördüncüsü olan devletçilik okunda bir çentik vardır. bu çentik serbest piyasa ekonomisine izin veren bir devletçilik olduğu anlamına gelir.

    atatürk'ün ekonomik görüşünü en iyi celal bayar bilirdi ve atatürk de bu konuda en çok ona güvenirdi. hatta bu yüzden inönü yerine onu sağ kolu yapmıştı. e celal bayar da sosyalist olacak değil ya.
hesabın var mı? giriş yap