söylem *
-
söyleme şekli.
-
ne söz, ne üslup, ne de konuşma tarzından ibaret olmayan; bir üslup ile söylenen tüm sözlerin, yan ve art anlamlarının, dediklerinin ve demediklerinin, her kelimenin seceresinin ve tüm akrabalıklarının, çeyiz sandığının, fotoğraf albümlerinin toplamı belki de.
bir de elbiselerinin, bir de hatıra defterlerinin...
kelimelerin. -
ing. discourse
-
ağızdan çıkan her laf eşit değildir söylem.
(bkz: söylem söylemek) -
belirli kisitlamalar icinde denetim altina alinmis bilgi uretme sistemi'dir.
-
(bkz: söylem çözümlemesi)
-
söyleyiş, telaffuz
-
dilin, anlamı (münhasıran ideolojiyi), bilinç veya bilinçaltı düzeyinde aktarabilmesi ** için gerekli, metnin* üretimine, dolaşıma sokulmasına, insanlarca alınmasına*, dair süreçler üzerinden işleyen tüm yollar ve olanaklara denir.
-
iktidar – bilgi ilişkisini anlamak için foucault’nun sıklıkla ve çok karmaşık olarak kullandığı kavram. foucault’nun birincil analiz birimi olan söylem, en uygun bir biçimde bilgi için bir olasılıklar sistemi olarak anlaşılabilir.
-
parodisi yapıldığında, bireyde yol açabileceği "dağıtılmış-kazanılmış toplumsal roller"in kodları dışına çıkma kaygısıyla üstü örtülü faşizan bir eda yaratabilecek gerçekliklerin dildeki karşılıkları bütünü.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap