*

  • http://www.belgenet.com/dava/rpdava_g01.html

    adresinden de kendisinin başka incilerini okuyabilirsiniz.
  • o dönemde bir benzeri de sincandan çıkmıştı. bekir yıldız diye kılkuyruk bir belediye başkanıydı yanılmıyorsam. tank sesleri ile irkilivermişti adamcağız.
  • akp'den tekrar siyasete atılacakmış. recep tayyip erdoğan ve abdullah gül'den de onay almışmış.

    http://www.milliyet.com.tr/…/05/18/son/sonsiy10.asp
  • kayseri belediye başkanı olduğu dönemde, 28 şubat sürecinden önce, 10 kasım 1996'da -yanılmıyorsam kendi partililerine hitaben yaptığı konuşmada- aynen şunları söylemiştir :
    "zaman zaman içinde bulunduğumuz şartlarda, mecburiyet karşısında gittiğimiz yerde, inancımıza küfredilirken, milletimize küfredilirken, bütün değerlerimize küfredilirken, içimize kan akıyor ama resmi görevimiz icabı orada bulunmak zorunda kalıyoruz"

    bu beyanatlar, refah partisi'nin kapatılması için fırsat kollayanlara bolca malzeme vermiş, süreci tetikleyen, hızlandıran unsurlardan biri olmuştur.
  • sayesinde mehmet özhaseki gibi bir kişi belediye başkanlığı koltuğuna oturmuştur.
    (bkz: alex gibi anelka gibi futbolcular)
  • kayseri'ye gittiğinde gösterdiği cesareti, izmir'de 9 eylül iibf kamu bölüm başkanı iken girdiği derslerde hiç göstermemiş, akademisyen-politikacı. belediye başkanlığı döneminde yaptığı açıklamalardan sonra izmir'de izlemeye geldiği bir göztepe-kayserispor karşılaşmasını, göztepe taraftarından aldığı büyük tepkiler sonucunda terk etmek zorunda kalmıştır.
  • şükrü karatepe'den anayasa hukuku dersi aldığımız zamanlarda, ki evet biraz ironik şükrü karatepe ve anayasa hukuku terimlerinin yanyana gelmesi, ama bu konuda yazilmiş inceden bir kitabi bile vardir, amfide 12 eylül anayasasi'ni savunup, anayasanın ruhunun doğru olduğunu iddia edip eğlendiği halleri de hayal meyal hatirliyorum şimdi. o vakitler bütün bir dersi 'nasıl savunursun bunu' diye meşk ve huşu içinde zorlayıp sınıfın yarisiyla birlikte dersten çikmaya meylettiğimiz zamanlar ve o biyikli dudağın altindan işi sinirli sinirli gülümsemeye vurduğu zaman bu kerameti kendinden menkul adamda bir tuhaflik var galiba diye düşündüğümüzü de animsiyorum ama iki sorup beş konuştuktan sonra ve sonraları fehmi koru ve abdullah gül'le dostluğunu öğrenince hafiften bir aydınlanmaya da uğramış idik. çok uzun cümle bu tabi ama hiç öyle bir renk verir hali olmaması şaşırtıcıydı ve sanirim öğrencilerinin büyük bir bölümü de daha sonraki rp ve kayseri maceralarini şaşkınlıkla izlemiştir. demokrat görünümlü öğretim üyesi boyasi biraz kazıyınca altindan pragmatist bir islami siyasetçinin çıkması şimdilerde çoktan alışkın olduğumuz bir durum ama vakitler şükrü karatepe zorlanınca üzerindeki demokrat pelerinini çikarip atan adamlarin ilk örneklerinden biriydi diye hatirlarim hala..
    sonraları tabi belediye başkanı olarak zuhur edince ve "bu düzen islami esaslara göre değişmeli" halleriyle ortalıkta dalgalanınca, hep o aynı biyiklarin ve dudakların neden aynı şekilde gülümsediğini ve bunun ne kadar tuhaf olduğunu farketmek de ayri bir aydınlanmadır gönlümde onu da eklemek isterim kenara.
    o yüzden, hoca hoca hala 12 eylül anayasası yürürlükteyse ve sizinkiler o aynı kafada anayasayı hala tadilatla tamiratla uğraşırken, mutabakat peşinde dolanirken, o hafiften sinir bozucu biyik alti gülmelerin de verdiğin raporlarin da çok kabahati vardir bu işlerde hatirlatmak isterim. cesaret senin gerçekçiliğinde değil, gerçeğin ta kendisindedir, öyle cesarete zaten korkaklik derler bizim orada de demek isterim, ama boşa konuşurum onu da bilirim.
    kemal yamak'in hatiralari gibi oldu bu tabi, ama neyse.
  • adalet ve kalkınma partisi'nin kayseri adayları için yaptığı eğilim yoklamasında 734 oy alarak birinci çıkmıştır.
  • 2011 seçimlerinde kayseri'den milletvekili olan kişilerin arasında adı bulunmayan kişi.

    hâla, 28 şubat döneminde yaptığı efsanevi "kininizi içinizde yaşatın" temalı konuşmayla hatırlanmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap