tamahkarlık

• acgözlülük, doyumsuzluk, takintili olacak kadar pintilik anlamina gelen eski türkce kelime.
• ata sporumuz.
  
  fikri olmayıp zikri bol olan, vasfı olmayıp pazarlama yeteneği üst düzeyde olan, üstüne bir de tamahkarlık sosu ile servis edilen memleketim insanının hak etmediği yerlere gelmekte üstüne yoktur. yerine göre aldığı kıytırık sertifikaya uygun kendisine yeni bir birim/bölüm de açtırır, olmayan pozisyon yarattırıp mail imzasına da gözümüze sokarcasına ekler. biz mütevazigiller ise işyerinde tevazunun tecavüzü daha kaçınılmaz yaptığından bihaber yaşayıp gidelim.^*
• sırf telefon açtınız ve hakkında bilgi istediniz, almaya niyetiniz olduğunu belli ettiniz diye, fiyatı daha siz sorarken 10.81 kuruş olarak görünen kitabı kaşla göz arasında 20 liraya yükseltmektir.
  
  nedense bazı sahafların/kitapçıların aklına "fiyat güncellemek" tam da kitaba alıcı çıkınca geliyor. yıllardır olmadık türlerini göre göre o kadar sıdkım sıyrıldı ki, kitapların hatrı olmasa hiç başvurmayacağım ama, ah o hatır işte!
• "kalpte bir doyumsuzluk vardır. onu allah'dan başka hiçbir şey asla gideremez."