*

  • 1973 dogumlu -ayni zamanda trt'le$tirilen! *- bir aziz nesin romani.

    diyor ki aziz nesin ayhan yetkiner'in kendisi ile yaptigi kisa bir soyle$ide:

    // (...) biliyorsunuz kitap olarak basilmi$ alti romanim var. "tatli betu$", yedincisi olacak. tatli betu$'u 1958'de yazdigimda adi "bayan doviz" idi. bu ilk bicimden memnun olmadigim icin 1960'da romani yeniden yazdim, adini da "bir mirasci araniyor" koydum. romanin ucuncu bicimi de beni memnun etmemi$ti. bari$ gazetesi benden roman isteyince, ben onbe$ yillik romanimi yeni ba$tan ele aldim. dorduncu kez degi$tirip, duzeltip yeniden yazdim. bu kez ise adini bildiginiz gibi "tatli betu$" koydum. boylece bu roman, son adini, son bicimini almi$ oldu. (...)//

    //(...) "tatli betu$"e gelince, bu yeni romanimda, toplumumuzun ovuncu, seckin ki$ilerden olu$masi gereken yuksek sosyetenin, gercekte nasil paradan ba$ka deger olculeri olmayan, kultursuzluk ve moral degersizligi icinde koku$mu$ dengesizler, sapiklar, yozlar toplulugu oldugunu anlatmaya cali$tim. romanda butun bunlari anlatmaya yarayan olaylar, "tatli betu$" denilen bir zavalli kadinin cevresinde gecmektedir. (...)//

    aziz nesin

    "tatli betu$'un yazari diyor ki: 'ya$amak benim icin yazmaktir'", bir ayhan yetkiner soyle$isi, ic. bari$ gazetesi, 13.10.1973.

    ic. "tatli betu$", adam yayinlari, 10.b. *, istanbul-ocak 1990, s. 321, 323.

    (bkz: bayan doviz)

    (bkz: bir mirasci araniyor)

    ayrica,

    (bkz: klark cekmek)
  • 90 larda dizisi yapılan aziz nesin eseri.tatlı betüş ü de türkan şoray oynamıştı.
  • dizi show tv'de yayınlandı. tatlı betüş bir bölümde tüm erkekleri oryantal dansıyla mest ediyordu, adamlar dans sırasında betüş hanıma sütyen dayanmamasına, kopçanın durduğu yerde durmamasına hayret ediyorlardı.
  • herkesin farkli farkli anlattigi bir betus le asla kim oldugunu ve neler hissetigini bulanamayan bir kadini anlatan bir aziz nesin hatta turk edebiyati klasigi.hayatim boyunca olmak istedigim kadin karakteri. okunasi guzel kitap.
    (bkz: her kadinin hayali)
  • toplumun her kesimiyle ama özellikle herkesin yüksek sosyete diye ayılıp bittiği kesimiyle dalga geçen bir roman. yazılmasının üzerinden elli yıl geçmesine rağmen neredeyse tüm aziz nesin hikayeleri gibi hala güncelliğini korumaktadır. roman boyunca, kitaba ismini veren tatlı betüş'ün , lokum betül, madam döviz, prenses feşafeş, evlatlık şükran, güllü, gülcan keklik, mis kamepa, müzayede hanım, bayan entelektüel, yırtık leyla, madam abuş, müstesna hanım, yanpiri karı gibi isimler altında başından geçenleri, çevresinde bulunmuş kişilerin ağzından dinleriz. komik ve bir yandan da hüzünlü bu olayların gerçek olup olmadığı ya da ne kadarının gerçek olduğunun ipucunu ise yalnızca küçük bir bölümde, betüş'ün sevgililerinden birinin günlüğü aracılığıyla öğrenmek mümkün olur, tüm hikaye belirsiz bir biçimde sona erer. başlayınca insanın elinden bırakamadığı enfes bir kitaptır.
    uzun zaman üzerine, aziz nesin vakfı tarafından yeniden basılmıştır.
  • aziz nesin'in yüzümde gülümsemeyle, severek okuduğum romanı kim olduğu bilinmeyen ama hayranlıkla bakılan hayal kadın.
  • ben çocuktum show tv yayın tarihi boyunca çıkardığı en iyi iş olan türkan şoray' ın baş rolünü oynadığı tatlı betüş'ü yayınlamaya başladı. ilk bölümünden sonuna kadar başlama saatinden tek sahnesini bile kaçırmayım diye reklamları bile seyrettiğim, bende çok tesir bırakmış olan enfes aziz nesin şaheseri. öyle gerçek ve bi o kadar da masalsı bir karakterdir ki betüş, güçlü karakterine, özündeki merhamete, gerçek duygu ve kişiliğini bir çok kişiden çok değerli bir mücevherin sarraf tarafından korunması, saklanması gibi saklayışına, anlamayacaklarla uğraşmayıp alttan alta onları hicvedişine hayran olmamak mümkün değildir.
    her kadının içinde betüş'ten bir parça vardır aziz nesin bunu hala nasıl başardı bilemiyorum. çünkü en zoru başarmış, kadınları gerçekten anlamış demek ki merhum. zira ancak kadınları tam manasıyla anlayabilen hatta anlamakla kalmayıp hissedebilen bir ruh bu eseri yazabilirdi. benim için sadece bir dizi yada kitap olmaktan çok ötededir tatlı betüş çocukluğumun hatıraları ve bir kadının şahsında bütün kadınların yalnızlığını görürüm betüş'te.
    okuduğum ve kuvvetle muhtemel okuyacağım en özel ve en edebi kadın karakteridir tatlı betüş. gönül ister ki orjinal halinden fersah fersah uzak çakma aşk-ı memnular, yaprak dökümleri yerine tatlı betüş verilsin yayına, seyirci gerçek bir karakter abidesi görsün.
    ama ilk orjinal haliyle yayınlansın en ufak bir değişime tahammül edemem. aziz nesin'in nerdeyse okuyup beğenmediğim hiç eseri yoktur ama betüş bambaşkadır. hem aziz nesin karakterleri hemde diğer edebi kadın karakterler arasında en muazzam ve etkileyici olanıdır.

    dizide beni çok etkileyen bir sahneyi aşağıda yazdım eğer bir şekilde diziyi edinme fırsatınız varsa kaçırmayın derim başyapıt niteliğindedir, çok etkileyicidir.

    --- spoiler ---
    hele ki dizinin sonlarına doğru türkan şoray' ın kendini bulan uzaktan akrabasına kedilerle dolu evde 'ben betüş falan değilim git burdan onun bunun çocuğu' deyişi hala hatılrladığımda yutkunamama sebep olur boğazımda bir şeyler düğümlenir her hatırladığımda.
    --- spoiler ---
  • okudugum ilk romandi, ortaokula yeni baslamistim evle okul arasinda yaklasik bir saatlik bir yolculuk soz konusuydu, buyuklerime gore bos bos oturmamaliydim o koltukta, ben de gittim kapisi tam kapanmayan ortasinda televizyon koymak icin kare kocaman bir delik olan kitapligin onune ve gozume en kalin gelen kitaplardan birisini sectim, sonra anneme goturdum sormak icin cunku uzerinde aziz nesin yaziyordu, iyi seyler soylemiyordu etraftakiler onun icin. annem "tamam dedi, okuyabilirsin sen bunu" sonra okumaya basladim ve sadece yolculuk sirasinda degil ogle taillerinde, tenefus aralarinda derken kendime gore kisa bir surede bitiverdi ama nasil uzulmustum sanki en yakin arkladasimi kaybetmis gibi olmustum o gun. ilk oldugundan midir, yazardan midir bilmem ama o tadi aldigim az kitap olmustur
  • şu sıralar ikinci kez okuduğum ve 26 yıl sonra yine ve belki de daha çok etkilendiğim aziz nesin'in şahane romanı. betül karakteri romanda sarışın ve lepiska saçlı, renkli gözlü olarak betimlenmişse de, okurken gözümde canlanan betüş hep türkan şoray'ın 1970'lerde ki hali gibi, ilk okuduğumda da böyleydi ve o zamanlar türkan şoray henüz canlardırmamıştı tatlı betüşü. bu roman, 1983 ya da 1984 yılında kelebek gazetesinde fotoroman olarak da yayınlanmıştı ve tatlı betüş'ü ayten gökçer canlandırmıştı. klarkcı muammer'in betüş'e klark çekipte göt oluşu sahnesi pera palas otelinin balo salonunda çekilmişti, ben oradaydım ve ayten gökçer bu role hiç yakışmamıştı.
  • aziz nesin yine güldürdü, kahkahadan yerlere düşürdü, yine hüzünlü, buruk bir gülücük kondurdu yüzüme.

    mahmut' un bir miras paylaşımı dolayısıyla halası güllü' yü aramaya başlamasıyla, biz de güllü' nün izinde mahmut' un yerine geçer, onunla beraber ordan oraya, toplumun çok değişik kesimlerine sürüklenir, güllü, nam-ı diğer tatlı betüş' ün, madam döviz, evlatlık şükran, müzayede hanım, prenses feşafeş ve bunun gibi bir çok lakabını takip ederiz.

    acaba kim doğru söylüyordu? kim neyi abartıyordu? aslında kim kimdi, betüş kimdi, biz kimdik? başından itibaren, öğrendiğimiz her gerçek, başka bir gerçeklikle yıkılabiliyor ya da değişebiliyor, kimlikler baştan yaratılıyor. betüş' ün çok çeşitli hikayelerini öğrensek de, onun gerçek düşüncelerini, hislerini sadece çok ufak bir bölümde öğrenebiliyoruz.

    güldürürken düşündüren, başkalarıyla alay ederken kendini eleştirten, toplumun her kesimine inceden dokunduran, üzerinden seneler geçse de, şaşırtıcı derecede güncel, büyük bir ustanın elinden çıktığı belli bir mizah (yahut kara mizah) romanıdır tatlı betüş.
hesabın var mı? giriş yap