*

  • 2005 yili ba$i itibariyle abd ve avrupa toplulugunun tekstil ve hazir giyim ureticilerine kar$i uyguladigi kotalarin kalkmasi sonucu, zaten i$ gucu turkiye'ye gore korkunc ucuz olan cin ve benzeri ulkelerinin pazar paylarini bir anda ciddi miktarda artirmalari ve bunun turkiye gibi tekstilden ekmek yiyen milyonlarin oldugu bir ulkede yarattigi kaygi verici yansimalaridir. deniz gokce'nin bugun aksam gazetesinde cikan yazisi olayin ciddiyetini ozetle ortaya koyuyor. kisaca abd pazarindaki rakamlara gore cin'in tekstildeki (yani carsaf nevresim vs.) pazar payi 4-5 ayda yuzde 11'den yuzde 16'ya cikmi$, hazir giyimde ise yuzde 16'dan %50'ye firlami$. bu da 1980lerden itibaren tekstil mucizesi yaratan denizli $ehri'nin cokmesi demek oluyor. zaten $u siralar buyuk fabrikalar bile sipari$ sikintisi ya$amakta ve bu durum da fason cali$an kucuk ve orta olcekli i$letmelere aynen yansimakta.

    tekstil ve konfeksiyon yapisi itibariyle emek-yogun bir sektor. $u anda bir pantolonu tamamen otomatik olarak dikmek imkansiz ve bu gidi$le de imkansizligini koruyacaktir. her makinanin ba$inda bir operator gerektigi icin bu bahsettigim atolyelerde makina sayisindan da fazla insan ve onlarin aileleri ekmegini kazanmaktadir. $u anda acimasizla$an rekabet ko$ullari sonucu i$cilerin sigortasini ve vergileri tam olarak odeyerek kar etmek neredeyse mucize haline geldi. turkiye'de bir pantolon 4.5 ytl'ye dikilirken cin'de 4 ytl'ye ayni pantolonu vitrinden almanin mumkun olmasi her $eyi ozetliyor zaten.

    bu durumda da turkiye'nin tek $ansi du$uk sermaye ve du$uk i$gucu ile i$ yapilabilecek sektorlere agirlik vermek olacaktir. yazilim sektoru bunun en buyuk ornegi. bir an once hindistan'in yillar once yaptigi gibi bir yazilim ekolu olu$turmamiz gerekiyor. bunun di$inda elimizden geldigi kadar yeni teknolojilere yatirim yapmamiz , mesela nanoteknoloji konusunda treni kacirmadan planlar yapip harekete gecmemiz $art. ancak bu $ekilde dunya piyasasinda tekstil ile kaybedecegimiz avantaji telafi edebiliriz.

    ama bunun yaninda bu geci$ donemini saglikli bir $ekilde atlatabilmek icin tekstil sektorunu korumak yonunde de bazi adimlar atilmasi lazim. bu sektorde cali$an yuzbinler ve aileleri bir anda bo$ta kaldigi zaman ya$anacak sosyal calkantilar tahminlerimizin de otesinde bizi zorlayacaktir. bir an once abd ile avrupa birligi bu kota olayini tekrar dusunmeli ve hafifletici tedbirler alinmali. $u anda birbiriyle mucadele icinde olan bu iki super guc kafa kafaya verip dunyanin dengesini kaybetmemek adina cozumler uretmesi gerekiyor.

    edit: tekstilde rekabet gucumuzu koruyabilmenin bir yolu da hukumet te$viklerinden geciyor. te$viklerde oncelik , kalkinmada oncelikli olan $ehirlere veriliyor ki yatirim ve istihdam bu yorelere kaysin. yine ege'den ornek verirsek, bahsettigim zor durumdaki fabrikalar yatirimlarini u$ak iline ta$iyabilirlerse te$vik sayesinde giderlerini azaltma $ansi elde ediyorlar. ama i$yerini ta$imak, orada i$ciler bulmak ve onlari yeti$tirmek kolay degil ve ufak atolyelerin yatirimlarini ta$imalari imkansiz. kalkinmada oncelikli $ehirlerdeki giri$imcilik ruhu da biraz zayif oldugu icin bu te$viklerin ne kadar faydali oldugunu acikcasi merak ediyorum.
  • türkiyede tekstil sektöründe pek çok tasi ve hatta daglari tepeleri yerinden oynatabilecek istiladir.
    tekstil sanayicisi haril haril çözüm üretmeye çalissa da tikandigi noktalari * * * asamamasi nedeni ile pek yakinda teslim bayragini çekecektir. bu durumda ortaya çikacak issiz kalmis insan sayisi ise ülkeyi çok rahat bir sekilde kaos ortamina sürükleyebilir.
  • uzak dogu daki seceneklerin tekstil acisindan cazipligi piyasanin dogu ulkelerine kaymasiyla hizla azalis gosteren bir grafige sahiptir
  • almanyada her yil yapilan tekstil fuarinin ilk gunu cep telefonlari ve/veya dijital kameralari ile diger firmalarin yeni urunlerinin fotograflarini cekerler ve daha fuarin ikinci gunu o moda urunun satisina baslayacak kadar teknolojiyi kullanan ve hirsli insanlar karsisinda pek kimsenin karsi durma sansi yok. ancak dinsizin hakkindan imansiz gelir ki, bu hikayede imansiz olan onlar sanki.
  • (bkz: cin gercegi)
  • turkiyede ki imalatcilari tehdit etmek icin devamli ortaya atilan bir gercektir . ''turkiye de tekstil bitiyor uzakdogu da daha ucuza yaptirabiliriz ''denilerek imalatcilarin korkulu ruyasi haline gelmis istiladir.
  • bir yanda, tektil isverenleri sendikasi ile devlet elele siki onlemler, kotalarla denetim altina almaya calisilip diger yandan bizzat isverenlerin isvicre uzerinden cin mallarinin ozellikle cin tekstil makinalarinin ithal edilmesi ve araci sirket vasitasiyla ithal edilen makinalarin bedelleri yuksek gosterilerek kara paranin aklanmasiyla bir tasla bes-on tane kus vurulmasi istilasidir sorun.
    ornegin almanyanin tekstil makinasi devi hacoba'nin makinalarinin taklitleri cinli ureticiler tarafindan dortte ucu fiyatina satilmaktadir. evet ayni performans alinamamaktadir ama gerek tukettigi enerji gerekse yedek parca avantajiyla ragbet gormektedirler.
    yani guncel olarak, ortada bir sorun yoktur. gozu doymaz, arti-emek canavari tekstil sektorunun yuksek cin mallari vergilerinden kacisi vardir.
  • çinli bir isçinin yillik maliyeti 600-650 dolar civarindadir. türkiyede ise isçilik maliyetinin 7000-7500 dolar oraninda olmasi üretilen mamülün fiyatini ne kadar etkiledigi açiktir. birakin çinin bizi dogrudan istilasini, yurdumuzun kiç sallayan bir çok ünlü markasinin bile orada üretilmesiyle, buraya istilaya nasil çanak tuttuklari icebergin görünmeyen yüzüdür.
hesabın var mı? giriş yap