terk edilen

• geride birakilan ya da geride birakildigi sanilan.
• failin^* fiili^* uyguladığı kimse, seviyorsa ya da sevmişse bir süre acı çeken, acısı küllenince unutan.
• biri er diğeri hatun iki beşerin kalpleri çarparaktan iki tarafında fikir birliği ve de isteği ile başlattıkları ilişkinin, her ne kadar 'biz başlarken olduğu gibi bitirirken de beraber karar verdik' açıklaması yapılıyor olsa da, aslında tek tarafın su koyvermesi sonucu bitmesinden sonra geride kalan derbeder beşer. bu derbeder beşer er veya hatun kişi olabilir.
• dört yol ağzında duran ve kim bilir hangi tırın hangi kamyonun altında kalan.
  hayat artık eskisi gibi hiç olmayacaktır.
• üzerinde ayrılıkla ilgili çok fazla sorumluluk olmadığı için, terk edene göre gayet avantajlı pozisyonda olan insandır.
  bunun farkına varması zaman alsa da olay ^* sonrası gece rahat uyuması gereken taraf kendisidir.
• nedense bu terkedilenin sonra masum bir garibandan acısını çıkarma ihtimali yüksektir.
• "aslında giden değil midir terk edilen" ifadesi teselli maksatlıdır çoğu zaman.halbuki gidenin tuzu kuru!.. ama giden gitsin kalan sağlar bizimdir demiş eskiler.
• yeri gelir vatan olur terk edilen. yasanmis anilariyla, anne/baba/kardesle, belki hic goremeyecegin kisilerle birlikte terkedersin dogdugun, buyudugun vatanini. gunde 3 ayri kanalda acaba vatanimdan bahsedecekler mi diye beklersin, kotu seyler soylenecegini bile bile beklersin. icin yanar, atilip tutulanlari gordukce/duydukca/okudukca.
  
  yarinini daha guzel yasamak icin bugununu, yasliliginda rahat etmek icin gencligini, henuz aklinin ucundan bile gecmeyen dogmamis cocuklarin icin heyecanlarini terkedersin.
  
  birgun geri donmeye kalkarsin, ama terkettiklerin yerinde midir. vatanin yerinde midir? ya anan/baban/kardesin? ya dostlar? hepsi yerindedir belki, ama ya harcadigin zaman?
• her zaman sütten çıkmış ak kaşık değildir.
• bir dahaki sefere saf değiştirip terk eden olur.