the night listener
-
geceleri nerden geldigi bilinmeyen sesleri dinleyip paranoya yapan kisi...
(bkz: ben ukteleri doldururum sen kac kurtul) -
robin williams, toni collette, sandra oh ve rory culkin'i barındıran bir gerilim filmi.
bir radyo şovu sunucusu, hayranı olan bir çocukla telefonda muhabbete başlar.. çocuğun kim olduğu ile ilgili bilgiler gün ışığına çıkarken işler çığırından çıkar.. ve olaylar gelişir...
trailer:
http://www.youtube.com/watch?v=1pbqvaapqog -
donuk, ilerlemeyen, karakterlerini derinleştirememiş bir film. tavsiye etmem, edemem.
-
bomboş bir film. filmin sonu daha ilk yarım saatte tahmin edilebiliyor. sinema çıkışında "bu neydi şimdi?" gibi konuşmalar duymanız pek mümkündür.
-
türkçeye gecenin sesi olarak çevrilmiş. halbuki gece bekçisi daha uygun bi isim olurdu bana kalirsa..
(bkz: bunu yapan bir çevirmen olamaz) -
böyle bir film neden çekilir? neden buna bu kadar para verilir? biz niçin gidip izleriz? gibi soruları kafada uçuşturan film. gerek yok.
-
sıkıcı, yavaş, ilerlemeyen bir film. 10 dakikada da toplarmış, uzatmanın lüzumu yokmuş.
-
the death of a president daki bushun asistanini, bu filmde cafedeki garson bayan olarak gormek mumkun. e buradaki robin williams i da man of the year da baskan olarak gormek mumkun...e peki buradaki donna in her shoes daki hic bir zaman giymeyecegi ayakkabi koleksiyonu olan abla degil miydi pek ala oydu. peki ben o cafeye gidip garson kadina desem ki suradaki oturan adam aslinda baskan sen de onun asistanisin, buraya gelen donna ya da aciyip durma onun ayakkabi koleskiyonu var yakinda da nisanlaniyo zaten. ..buna kim inanir kadir inanir, ama o, bu filmlerin hic birinde yer almiyor...
entry nin bize ogrettikleri; 6 filmi arka arkaya seyretmek marifet degildir. bir film seyrediyorsan arasina bir roman bir bisey konmali , kahve icilmeli,sohbet edilmeli, sosyallesmeli... -
basarısız bir gerilm filmi olmanın uzerine bir de gereksiz yere, erkek arkadası ile sorunlar yasayan romantik duygusal escinsel radyocu tiplemesiyle daha da beter hale gelmiş filmdir.
iki romantik sevgilinin ayrılma acıları,yaralı kalpleri hele veda sahnesindeki opucukleri filmin asıl konusundan daha fazla gerdi
yaslandıkca sacmalama ve kaliteyi dusurme ekolune robin williams 'da katılmıs anlasılan -
manasız bir film cidden. bir ara sübyancılık ve eşcinsellik gibi temalara ufak dokunuşlar yaparak sanki hikayeyi derinleştireceklerini sandım, yanılmışım. robin williams'ın kariyerindeki belki de en kötü film olarak sözlüğe adını yazdırdı. oy.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap