the parkers

• digiturk'un dizilere harcayacak parasinin kalmadigini gosteren dizi. muhtemelen amerikan tarihinin en az izlenen dizilerinden olan bu dizi ne yazik ki prime time'da digiturk comedymax'te yayimlanmaktadir.
• cirkin ve itici insanlar da insandir mottosunu belirlemis olmalari her ne kadar saygi duyulacak bir sey olsa da yasamimda gordugum en itici kadin (bkz: vaughn james) sanki cok sempatikmis gibi garip hareketler yapiyor ya iyice uzaklastiriyor beni diziden.
• öğürerek "light yoplait" diyesim geliyor bu diziyi gördükçe, sonra zaplıyorum...
  işte öyle bir "dizi".
• dizinin tek seveni olan beni,zan altında bırakan entrylere sahip comedymax dizisi...
• iğrenç karakterlere, süper sıkıcı hikayelere sahip antipatik dizi.
• dizi seven biri olarak cok boktan dizi izlemisimdir ama bu diziye dayanamiyorum acikcasi..o derece kotu bi dizi..
• (bkz: bruker dizi çevirse olabilecekler)
• vücudum dizideki kızın (bkz: kim parker) sesine alerjik tepkiler verdiği için uzak durduğum dizi.
• o şahane, rahat koltuğun yanındaki masaya abur cubur konur, içecek konur, televizyon açıktır (comedymax açıktır bu durumda) ve insan o koltuğa yerleştikten sonra kış ayları boyunca orda kalabilir gibi bir hisse kapılır. sonra fark edilir ki kumanda uzakta kalmıştır, ama tabii ki o rahatlık bırakılıp gidip kumanda alınmaz. belki de birinin odaya gelmesi beklenir kumadayı getirebilmesi için.
  
  ta ki...
  
  bu, "the parkers" isimli dizi çıkana kadar. clockwork orange'daki alex gibi bir süre sanki insan gözleri zorla açık tutuluyormuş, kendisine işkence ediliyormuş gibi hissedebilir, "ya belki, ama belki -o- kadar da kötü bir dizi değildir ya?" diye düşünülebilir. ama sonuç olarak o mutlu rahatlıktan insanı kaldırabilecek nadir nedenlerdendir bu dizi.