• ey turk budun, titre ve kendine don seklinde, bilmemne yazitlarinda gecer ortaasya da.
  • sonundaki "bul" kelimesi okunamaz hale gelmiştir. nehirden çıkan bilge kağan'ın kendi kendisine üşüyerek söylediği sözdür.

    (bkz: nerden nereye)
  • babası ilteriş kağan, annesi ilbilge hatun olan bilge kağan'a ait sözdür. sözün aslı: "ey türk; üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir. titre ve kendine dön." şeklindedir. çin'in yumuşak kumaşlarına ve güzel dilberlerine kendini kaptıran türk milleti için sarf edilmiş bir sözdür. bu söz, takribi 7. yüzyılda dikilen orhun abideleri üzerine nakşedilmiştir. 1400 yıl sonra, yani bugün türk milletinin haline baktığımızda aynı sözün halen geçerliliğini sürdürdüğünü söylemek mümkündür. nato kafa nato mermer...
  • birkac gundur aglamakli icerikler yazip duruyorum. bu durum aslinda epeydir suruyor ama, uzun araliklarla olmaya baslamisti. yani ben iyi hissediyordum. son donemde yogun stress altinda oldugumdan, buraya yazarak basa cikmaya calisiyorum. aslinda yazmaktan cok paylasmak beni bir parca da olsa rahatlatiyor.

    gerci itiraf etmeliyim ki tum o guvensizlikleri, yetersizlikleri ya da hatalari siralamak da bir stress kaynagi benim icin. o zaman neden yaziyorum dersiniz? cunku, bence, sapsalin tekiyim. ben de bende olanlari paylasiyorum. durust olmak gerekirse “ezik” diyecektim ama, oyle deyince de cok uzuluyorum biliyor musunuz? o yuzden demiyorum. ben de sapsal diyorum. daha iyisini bulana kadar da boyle diyecegim.

    bazen iyi yaptigimi dusundugum seyleri de siraladigim oluyor, olmuyor degil. aslinda onlar hep “bakin, ben bunu yaptim. yapabilmis miyim? olmus mu?” diyebilmek icin. hani cocuklar heyecan icinde anne babalarina gosterirler ya yaptiklarini ve gulumseyerek “aferiiiin” denince sevinclenirler, bazen ona benzetiyorum bu yaptigimi; ama en cok da kendime “bak, sen de yapabiliyorsun. oluyor.” diyebilmek icin siraliyorum. “bak, sen de yapabiliyorsun bir seyler.” diyorum ve karsiliginda “oluyor degil mi?” diye soruyorum inanamaz gozlerle. inanmak istiyorum. kendime. kazik kadar oldum ama, kendi icimden baktigimda durum feci.

    bugun yine dusunuyordum bu duruma, yani sapsalligima iliskin. “zeki desen eh, basarili desen meh, havali desen peh… ee, ben neyim?” diye sordum kendime. evrendeki koordinatlarimi, hic olmadi yeryuzundeki koordinatlarimi biliyorum da (bilmiyorum ama arasam bulurum bence) varolan toplumsal duzen icinde kendimi bir yere konumlandiramiyorum. insanlarin kurdugu bu yapiya uyum da saglayamiyorum. dusunuyorum, dusunuyorum, dusunuyorum… yok, bir yere varamiyorum. isin icinden cikamiyorum. eee?

    ah, tabii ya! insanlarin arasinda o kadar uzun zamandir yasiyorum ve o kadar uzun zamandir insan taklidi yapiyorum ki unuttum ne oldugumu.

    ben bir atim.

    ben bunu nasil unuturum!? ustelik bunu coktan aciklamistim burada bir baslikta, bir zaman once; ama iste unutuyor insan. insan degil tabii. at, at! bakin gordunuz mu, yillarin aliskanligiyla kendimi hala insan diye nitelendiriyorum.

    ah, ben ne yapacagim bilmiyorum! yillardir dogama aykiri bicimde yasamaktan oturu uyumsuzluk cekiyor ve dolayisiyla da mutsuz hissediyorum. insanlara ve insanlarin toplumsal duzenine ait tum o sacma ve aptalca kaygilari ben de cekiyorum (ustelik cogu kayginin, tum o hakkaniyetsizliklerin duzen kaynakli oldugunun farkinda bile degil cogu); cunku insanlarin toplumsal duzeninde yasamak zorundayim. nasil cikacagimi da bilmiyorum; ama tum o guvensizlikleri, yetersizlikleri, hatalari ve kaygilari paylasmanin -her ne kadar ilk anda strese yol acsa da- acildiktan sonra bana iyi geldigini fark ettim; cunku ben bir atim ve artik insan taklidi yapmak istemiyorum. ve ben tum bunlari, orada bir yerlerde insan taklidi yapip uyumsuzluk cekenler ya da mutsuz hissedenler olabilir diye de paylasiyorum.

    bir insan olarak zeki desen eh, basarili desen meh, havali desen peh… idim.

    bir at olarak… herhangi bir sey degilim. herhangi bir sey olmak zorunda da degilim. yalnizca atim.

    ben yalnizca atim.

    bunu unutmamaliyim. unutunca bocaliyorum cunku.

    kendime soyle diyebilirim bence: ey at, kisne ve kendine don!

    panoya yazip assam olur.
  • nihal atsız'a göre doğrusu “türk milleti! düşün!” olan söz. ki çeşitli kaynaklar da bu şekilde çevirmek gerektiği görüşünde.
hesabın var mı? giriş yap