*

  • haber-sen genel başkanı esin yelekçi, son yıllarda trt’de yaşanan olumsuzlukların incelenmesi için devlet denetleme kurulu’nun görevlendirilmesi istemiyle cumhurbaşkanlığına başvurmuştur.

    başvuru metni aşağıdadır.

    t.c.
    cumhurbaşkanlığına

    basın yayın ve iletişim emekçileri sendikası haber-sen, 4688 sayılı kamu görevlileri kanunu çerçevesinde basın, yayın ve iletişim hizmetleri hizmet kolunda örgütlüdür.

    örgütlenme alanımızda, basın yayın ve enformasyon genel müdürlüğü, radyo ve televizyon üst kurulu başkanlığı, trt genel müdürlüğü, telekomünikasyon kurumu başkanlığı, ptt genel müdürlüğü ve türk telekom a.ş. genel müdürlüğü bulunmaktadır.

    örgütlü olduğumuz trt genel müdürlüğü’nde 12 ocak 2004 tarihinden bu yana yaşanan ve çoğu basına ve kamuoyuna yansıyan olaylara ilişkin tespitlerimiz şöyledir:

    anayasamızın 133’üncü maddesine göre; “devletçe, kamu tüzel kişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzel kişilerinden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır.”

    yani trt özerk ve tarafsız bir yayın kurumudur.

    2954 sayılı trt yasasının 5’inci maddesinin “k”, “l” , “m” bentlerine göre de trt,
    “haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak, haberler ile yorumları ayırmak ve yorumların kaynaklarını açıklamak, kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak, tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak” zorundadır. 3093 sayılı trt’nin gelirleri kanununa göre, trt gelirlerinin yaklaşık yüzde 80’ini, denetim pulu (bandrol) ve elektrik faturaları aracılığı ile halktan toplanan para oluşturmaktadır. bu nedenle trt, kamu hizmeti yapmakla yükümlüdür. bu hizmeti anayasa ve yasaların belirlediği çerçevede sunmak zorunluluğu vardır. ocak 2004 tarihinden itibaren kamuoyuna yansıyan gelişmeler, trt’nin anayasa ve yasalarla belirlenen çerçeveden uzaklaştığını ve trt’nin ehil olmayan kişilerce yönetildiğini göstermektedir.

    trt haber bültenlerinde ve programlarında toplumun farklı kesimlerinin taleplerinin yansıtılmadığı, tek taraflı yayınlar yapıldığı, özellikle haber bültenlerinde tüm muhalif kesimlere sansür uygulandığı, eylem ve etkinliklerine yer verilmediği belgelerle sabittir.

    ocak 2004 tarihinden sonra kurumda;

    * siyasal bir kadrolaşma gerçekleştirildiği, yönetim kademelerine getirilenlerin önemli bir bölümünü kamu-sen’e bağlı türk haber-sen’in eski yöneticilerinin ve üyelerinin oluşturduğu,
    * siyasal kadrolaşma için yönetmelik değiştirildiği,
    * liyakatsiz kişilerin göreve getirildiği,
    * yasa ve yönetmeliklere aykırı atamalar yapıldığı,
    * kurum içi sınavlarda usulsüzlükler yapıldığı,
    * bir kısım personel hakkında müfettişlerce hazırlanan raporların işleme konulmadığı,
    * çalışanlar arasında siyasi düşünce, inanç, etnik köken ve sendika üyeliklerine göre ayrımcılık yapıldığı,
    * kurum personeli atıl hale getirilirken programların kurum dışında çok yüksek fiyatlara yaptırıldığı,
    * kurum personelinin önerdiği programların reddedildiği, bu önerilerin kurum dışına aktarıldığı,
    * programların, kurum personeli olmayan kişilere yüksek ücretler karşılığında sundurulduğu,
    * bu dönemde göreve getirilen üst düzey yöneticilerin adlarının yolsuzluk ve rüşvet olaylarına karıştığı,
    * tv dairesi başkan yardımcılarından birinin, eşinin üzerine kayıtlı yapım şirketine 1 buçuk milyon ytl karşılığında dizi yaptırdığı,
    * piyasada fiyat araştırması yapılmadan ve ihale açılmadan 4 milyon 150 bin abd doları karşılığında 181 aracın kiralandığı,
    * fiyat araştırması yapılmadan alınan, forrest gump, jurrasic park 1–2, taxi-2, jackal, shindler’s list’in içinde yer aldığı 39 filme bir özel tv sadece 830 bin dolar öderken, trt’nin bu filmler için 2,3 milyon dolar ödediği,
    * trt-int yayınlarının avustralya’ya iletilmesi ile ilgili işlemlerde trt’nin zarara uğratıldığı,
    * trt’ye aktarılan kamu kaynaklarının amacına uygun kullanılmadığı,
    * trt personeli üzerindeki baskıların arttığı, sanatçılara hakaret edildiği,
    * laiklik ilkesi ihlal edilerek şeriat propagandası yapıldığı,
    * trt’ye ait taşınmazların satılmasında çeşitli usulsüzlükler yapıldığı,
    * yönetim kurulu üyelerinin bir bölümünün yetkilerini kurumda çalışan yakınları lehine kullandığı,

    yönündeki iddialar ve belgeler basına yansımaktadır.

    * 12 ocak 2004 tarihinden bu yana trt yönetiminin yasadışı uygulamalarının bir bölümü yargıya taşınmıştır.
    * bugüne kadar hiçbir dönemde görülmeyen bir şekilde çok sayıda personel söz konusu yöneticilerin işlemlerine karşı yargıya başvurmuştur.
    * bu dönemde trt tarafsızlığını kaybetmiş, adeta hükümetin propaganda aracına dönüşmüştür.
    * trt’de laiklikten ve barıştan yana program yapmak neredeyse suç sayılmıştır.
    * bu ve benzeri konuları işleyenler hakkında soruşturma açılmış ve bir kısmı da görevden alınmıştır.
    * çanakkale savaşları’nın yıl dönümünde, bu dönemi en iyi anlatan yazarlarımızdan birisi olan turgut özakman’ı programa çıkarmak suç sayılmış, özakman’a karşı sansür uygulanmıştır.

    trt tarihinde görülmemiş biçimde tüm trt kanallarının aynı anda 3 saat boyunca kararması, siyasal kadrolaşma sonucu liyakatsiz kişilerin iş başına getirilmesinin bir sonucudur.

    ekranlarda sayıları hızla artan dini yayınlar toplumun çeşitli kesimlerince kaygıyla izlenmektedir.

    çeşitli kademelere atanan üst düzey yöneticilerin belirli sürelerle görevden alınıp yerlerine yenilerinin atanması, eğer bir yönetim zaafı ise inceleme altına alınmalıdır.

    yok eğer yönetim zaafı değilse, basında da sık sık dile getirildiği gibi, kendi yandaşlarının yüksek ek göstergelerle emekliliğe hak kazanmaları için yapılmış manevralardır ve görevin kötüye kullanılması nedeniyle hukuksal işlem başlatılmalıdır.

    trt ekranları ve radyoları, iki yıldır akp hükümeti dışındaki tüm siyasi kesimlere, muhalefete kapatılmıştır.

    sansür, olağanüstü dönemleri aratır boyutlara gelmiş, köy enstitülerinin programda konu edilmesi engellenmiş; uğur mumcu’nun sözleri, aziz nesin’in öyküleri yasaklanmıştır.

    turgut özakman, nedensiz biçimde yasaklı listesine konmuş, bu nedensiz yasağa uymayan kişiler görevlerinden alınmıştır.

    hatta istanbul radyosunda yöneticiler “barış” konulu bir programı sansürlemek istemiş, sansüre boyun eğmeyen bir yapımcıya kınama cezası vermişlerdir.

    trt izmir televizyonu çalışanları, üzerlerindeki baskıyı ve kurumdaki ayrımcılığı protesto gösterileriyle kamuoyunun gündemine taşımışlardır.

    bu tablo, trt gibi halkımız ve ülkemiz açısından önemli bir kurumu her geçen gün yıpratmakta, güvenirliğini azaltmaktadır.

    yukarıda belirtilen konuların, bir bölümü türkiye büyük millet meclisi’nin denetim araçlarından biri olan soru önergeleri ile basının ve kamuoyunun da gündemine taşınmıştır.

    bu soru önergelerinden bir bölümü ekte sunulmuştur.

    ancak trt yönetimi, soru önergelerine verdiği eksik ve yanlış bilgilerle türkiye büyük millet meclisi’ni ve kamuoyunu da yanıltmıştır.

    trt yönetiminin, 12 ocak 2004 tarihinden bu yana iki yıllık icraatının devlet denetleme kurulu’nca araştırılarak denetlenmesi için gereğini arz ederiz.

    esin yelekçi
    haber-sen genel başkanı
hesabın var mı? giriş yap