tudor arghezi
-
ion n. theodorescu olan sair, 1880 yilinda bukres'te doğdu ve 1967'de aynı kentte öldü. belirgin bir tarz sahibi olan kalemi ile avrupa sairlerinden ayrilirdi. ilk kez 1896'da liga ortodoxa adli edebiyat dergisinde ion theo takma adıyla yayımlandı
ve dikkatleri uzerinde topladi. mistisizim yani guclu oldugu icin 1899'da cernica manastiri'na girdi. 1904'te linia dreapta dergisinde bir kac siiri daha yayinlandiktan sonra, aynı yıl isviçre ve fransa'ya gitmek üzere yola çıktı.
1905-1910 arasında freiburg'da teoloji öğrenimi gördü. 1910'da viata sociala adlı toplumcu derginin yazarları arasında yer aldı. 1915'te cronica adlı dergiyi çıkarmaya başladı. barış yanlısı görüşleri yüzünden şimşekleri üzerine çekti ve savaş karşıtı görüşleri nedeniyle hapsedildi. almanlara karşı yazdığı bir yazı nedeniyle de tirgu-jiu toplama kampında gözetime alındı. savaştan sonra ise, bu kez almanlarla işbirliği yaptığı gerekçesiyle tutuklandı. dışarı çıkınca gazeteciliği ve sanatçılığı birlikte yürüttü. 1945'te parlamentoya seçildi ve yazarlar birliği başkanlığı görevine getirildi. 1947'de ulusal şiir ödülü'ne lâyık görüldü.
dilimize cevrilmis yapitlari arasinda;
uygun sözcükler, 1927
yapma çiçekler, 1931
küçük akşam kitabı,1935
çocuk oyunları, 1939
bindokuzyüzyedi, 1955
insana şarkılar, 1956
eserleri bulunmaktadir. -
(bkz: icerik)
-
gecikmiş sevda
evet,karşılık verebilirdim tutkuna senin.
akıl almaz diyordu,olur diyordu gönlüm.
senin ateşine yanmam için sanıyorum ki
fırtınalarla sürüklenip gideceğim ben.
nerden çıktın böyle yalaz yalaz
ateş yıldızlarıyla sarmak için dört bir yanımı?
aldırmasan da ,şimdi ortada ve açık,
çocuğum yerindesin benim,
ya da çocuğum olabilirdin.
aşkın kanatlanıp uçuşu hep birden olur,
ayrım gözetmez,bir araya toplar insanları,
önemi kalmaz yaşın,eşitlenir,
tutkulu,ateşli ve çekici olur kadın.
sen nasıl da tazesin,fidansın, yaşam dolu,
senin olmamı istiyorsun,kuşkusuz,endişesiz,
benimle ilgili ne varsa,seninle ilgili ne varsa,
kurban edilmiş akşamdan sabaha.
kendini bana vermek istedin,bırakıp dünyanı,
benim şiir evrenime.
birden seni saran sarhoşluk
seni delice saldırına boyun eğdirmeye kalktı bana,
yok sayarak bir yasayı ve unutarak
her eğilenin sırtına bir yük vurulduğunu.
sana acı çektirdim, biliyorum,
işin kötüsü seni yaraladım da.
hele dudaklarını tutkuyla arzulardım.
o kıyıcı kırmızı dudaklarını,
o güzelim lâl dudaklarını,
yırtıcı küçücük dişlerinle ısırırdın.
ısırırdın.
ah sevgilim! ah merhametsizim benim.
için el verse. kirazdır yaban çileğidir
kızıl ve lâl taşı dudağın.
isterdim çekici bedenini
mintanının altında gizlediğin hazineleri,
güzelliklerini bana göstermediğin,
sevgiline sakladığın,
tan ağartısı kadar ak ve lekesiz bedenini. -
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap