• diane lane filmi.
  • diane lane'in anlamli yuzunden baska seyler de var elbet filmde. mesela amerikalilar'in o unlu italyan fantezisini dile hatta kanli canli yasama getiriyor. artik italya'da ev tutmanin arkadas edinmenin asik olmanin tum inis ve de cikislarini bilicektir yetiskin amerikali kadinlar. ve tek mutluluk yolunun erkeklerden gecmedigini mi anlatmak istiyorlar yoksa tam tersini mi. bahsedilen amelie etkisi veya ulkemize benzer guzel yoreleri gorebilmek amaclaniyorsa kesinlikle seyredilmeli ancak hollywood filmlerinde tekrar tekrar ezberletilen iliski baslatma, bitirme, surdurme, surdurememe, surdurememe sebepleri, ilk bakista ask, ölümsüz ask, askin herseyin uzerinde olmasi, vefa, sadakat, lezbiyenlik, iliskide kalbi kirilan taraflarin hayata nasil da yeniden sarilmasi konulu kliselerinden cok bikmis, alternatif ve ozgunluk arayisindaki bir ruhsaniz seyretmekle vakit kaybetmemeniz daha hayirli olabilir.
  • uzun zamandır bu tarzda bir film izlemeyi bekliyordum doğrusu. boş gönülleriyle aramaktan yorulmuşları hedef alan, sahtekar replikler ve umut çilingiri vecize sözleriyle midemi bulandıran bir film. baş karakterimizin yazarlığının öne çıkarıldığı sahneler hani nerede, kartpostal yazarlığı dışında? (bkz: kart sensin postal da sana girsin). bu tarzıyla playboy gece kusagındaki mor renkli filmlerimizde ele alınan sürtüngen abilerin mesleginin hep yazar olarak tanıtılması sendromunu paylaşıyor. kuzeylerden yada okyanus ötelerinden bu çizmeye* ayak basan bünyelerin bitap gönülleri birden, kırların rengarenkliği, insanların güzideliği ve dondurma yiyen veletlerin şirinliğine takılıp bir iç geçirmesiyle mi hidayete eriyor? eğer öyleyse pardon ben yanlış anlamışım hayatı. bugün kar vede güneş var istanbulda. bin basar sahte tuskaninize. kısaca bir best-seller kabusu daha kuzey amerikalıların bize sunduğu. daha aklı başında, ayakları yere basan ve avrupa sinemasının sade dobralık ve dürüstlüğünden nasibini almış bir film için (bkz: yeni baslayanlar için italyanca)
  • (bkz: bramasole)
  • bir film izledim hayatimi degistirmek istedim tarzi bir film... cok guzel, cok sicak, cok aglak (yani ben agladim cokca). basucu filmim oldu. uzuldukce izliyorum, tipki basucu kitabim jane eyre'i her uzuldugumde okudugum gibi
  • amerikan&italyan ortak yapımı olan film, üstelik kendisi pek bir başarılı diane lane'in başrolünde sürüyor. romantik komedi tipinde adlandırılmış ama ben yine kendimi "ben romantik komedi izlemem. izlemiş olamam. " diyerek kandırıyorum ve bu filme daha çok, umut aşılayan hoş bir film gözüyle bakıyorum.
    çünkü "sevgilin olmazsa yaşayamazsın, aşkı bulman lazım, yoksa öl sen, yazzık." dan daha fazlası vardı bu filmde, sevgi senin içindedir, bunun için başkasına ihtiyacın yoktur, arkadaşlarındadır, gerçek olan her güzel şeydedir vb.
    bilmiyorum. bir pazar sabahı izlenebilir, tavsiyedir.
  • italyan adam kırmızı ışıkta geçtikten sonra yanındaki diane lane'e ''sarı ışık dekorasyondur,kırmızı ışık ise sadece bir öneridir''demiştir,bizde olsaydı tercümesi de heralde ''arkadakine yandı o bana değil'' olurdu..

    tabii bir kaç gülümseten sahne dışında filmin anafikri ''kendi başınayken mutlu değilsen kimse ile mutlu olamazsın''dır.
  • "ne olursa olsun her zaman çocuksu masumiyetini koru" cümlesiyle kafamda yer edinen bir güzel film.
  • sadece bir kere izlenmemi bir türlü anlayamadığım çok sevdiğim film. öyle ki işte otururken keşke dvd olsa da izlesem diye aklıma gelmiştir. italya güzeldir, ev güzeldir, sandra oh sevgimin temelini oluşturduğundan o zaten şahanedir, işçiler, renkler, o sarışın kadın.. hepsi ayrı güzeldir. insana gidip italya'ya yerleşme orda kendi halinde bir hayat yaşama isteği verir böyle kocaman şapkalar, bol bol kıyafetler falan.. normalde yapmayacağı şeyleri hayal ettirir under the tuscan sun.
  • toskanadaki aycicegi tarlalarinin, papatya ciceklerinin cok iyi pazarlandigi film fakat ruhen cokuntude olan bireylere guzel italya sahneleriyle romantik toskana turu olarak izlettirilebilir. sahsen ben her dakikasindan keyif alarak seyrettim, ne kadar bilindik icerige sahip olsa da.*
hesabın var mı? giriş yap