• yeni uyanmakta olan zihnimle dakikalar önce yaşadığım şey.

    henüz gözler açılmış salona çıkıp telefonun yakınına oturulmuştur.

    telefon çalar, arkadaş aramaktadır. konuşmanın henüz giriş anlarıdır:

    (arkadaş) : a ne çabuk açtın öyle telefonu.

    (yarı uyanık ben*) : geldim ben*

    (arkadaş gülerek) : eheuehe nereye geldin*?

    arkadaşın gülmesine eşlik ederken, yani kendine gülerken ayılmaya başlama aşaması yaşanır.
  • eğer ki sevgiliyle beraber uyunulmuşsa, o gecenin sabahında gözlerinizi açtığınız vakit sevgiliyi yanınızda görmeniz, saçmalayacağınıza dalalettir. bu yüzden birden heyecanlanır, bu heyecandan ötürü de saçmalayabilirsiniz. telaşa lüzum yok.
  • pelin batunun canlı yayında uyuyup uyandıktan sonra sergilediği hal ve hareketler bütünü;

    http://www.youtube.com/watch?v=jfieg_xeqym

    (bkz: vücudum attı)
    (bkz: off sıkıldım)
  • yaz günlerinin sıcaklığından aldığı rehavetle rem sleep evresini böyle günlerde yaklaşık birkaç kat uzatan tgm, haliyle normal hayata dönmekte de uyku ertesi ciddi problemler yaşamaktadır. bu ön bilgi sonrası şimdi mikrofonu kendisine uzatıyoruz:

    "sabah kalktım. böyle kolum uyuşmuş farkında değilim. uzun uzantı gibi, bana ait değilmiş gibi bi çıkıntı var benden uzanan. böyle başta afalladım, tuttum dirsekten sallıyorum. tuttuğumu hissediyorum lakin sallanan uzuv bana ait değil. fena dehşete kapıldım."

    ***

    olay esnasında kolunu tutmuş sallamakta olan tgm'yi ranzanın üzerinden dikizleyen oda arkadaşıyla tgm arasında şu konuşma vücut bulur;

    oda arkadaşı: "napıyosun be?"

    dehşet içerisindeki tgm'den şu cümle dökülüverir:

    "hacı dirseğimin alt kısmı ölmüş!"

    uyuşma geçince herkes normal hayatına döner, konu kapanır.
  • uykusu derin insanların başına sıklıkla başına gelen şey. eşimle sık sık benzer diyaloglar yaşamaktayım.

    genel olarak ben bilgisayar başında otururken, kendisi tv karşısında uyuya kalır.

    eşim koltuktan aniden doğrulur...

    eşim- geldik mi!?
    aboboyt- geldik hayatım yatabilirsin. (alıştım artık)
    e- tamam. mmhmmh.

    aynı ortam, eşim kalkar;

    e- aboboyt, çok tuvaletim geldi sence ne yapmalıyım?
    a- bence tuvalete gitmen lazım canım.
    e- hmmm tamam.

    istanbul - izmir arasında gidiyoruz.

    e- aa uyumuş muyuz?
    a- hayır hayatım ben arabayı sürüyorum zaten.
    e- tamam ben yoruldum biraz sen kullan. (kendisinin ehliyeti bulunmakta ama sadece kimlik olarak kullanıyor)

    yine evdeyiz, yine aniden uyanır.

    e- nasıl geldim ben buraya?
    a- hep burdaydık.
    e- peki tamam-mhmm.

    ha bir de favorim. gece uyanır suratıma pis pis bakmaktadır;

    e- sen kimsin?
    a- eşin...
    e- ha tamam.
  • az once yaşadığım şey. uyandım ve gidip dış kapıyı açtım. salonda tv izleyen ( bi yandan da beni izleyen) yeğenim bildiğin korktu. babam geldi dedim, dedem balkonda dedi. hiç bişey olmamış gibi, kapıyı kapattıım.

    puhaa..tamam rüya gördüm de, yemin ederim hatırlamıyorum ne gördüğümü. zil çalıyordu herhalde.
  • bir yerde okumuştum sanırım. bir hastalık varmış, sabah uyandığında tüm hafızan siliniyor, kimliğini falan unutuyormuşsun. çok korkmuş olmam gerek ki, her sabah kalktığımda kendime adımı soyadımı sorarım, cevap verebildiğimde de sevinirim (e manyak bu kadar uzatma, her sabah takıntılı takıntılı o soruyu kendine sorman gerektiğini hatırlıyorsun, adını mı unutacaksın:/ ) bu gibi hallere -renkli kalemle- "uykudan uyanınca saçmalamak" denir.
  • günün yorgunluğundan televizyon karşısında sızıp kalınmıştır. bu sızıp kalma halinden önce beyinde ve içte bir sürü düşünce,his,karışıklık,huzursuzluk vs vardır. bu halde uykuya düşülmüş ve bir anda uyanılmıştır. anne bir filmi izlemiş ve film bitiminde son yazıları müziği eşliğinde akıyordur. bu sırada çalan şarkı öyle etkilemiştir ki şarkının bilincine varış ile uyanış aynıdır neredeyse. önce algılanmamış şarkının sözleri anlanmaya çalışılmıştır. hızlı geçen yazılar uyku sersemliği derkenbitmiş gitmiştir ama içi buran bu şarkı bulunmalıdır. önce anneye hangi film olduğu sorulur. hatırlamayayınca annenin pc deki oyununun bitmesi beklenir. biter bitmez bir şey bakabilir miyim denip pc alınır ve şarkı aranıp bulunur,kanalın yayın akışı bulunur,film akabinde şarkı bulunur. şarkıyı bulunca atılan çığlıkla anne iyi misin bakışı atar,deli bu diyen baş sallaması akabinde gelir. diyeceğim o ki,öyle olur olmadık zamanda olur olmadık fikirlerle uyuyup olmadık biri müzikle uyanıyorsanız yaptığınız eylemlerdir. tüm bunlara değen şarkı için(bkz: just like heaven)
  • mezuniyet sonrası işsizlik sendromu unit:1 lesson:3

    a) tanım: işsiz er/dişi kişinin uyku saatlerini periyodik dilimler halinde normal canlıların yaşadığı dilimlere kaydırması sebebiyle normal zamanlara nazaran daha fazla gözlenir hale gelecek "uykudan sonra saçmalama" oluşu kişinin uykudan hazırlıksız şekilde kalkması sebebiyle muhatabı kimsenin yönelttiği sorulara normal olmayan tepkiler verişi olarak açıklanabilir. paragraf niteliğinde bir cümle daha kurdum, tarihe not düşülsün.

    evet; kişi uykudan kalktığınde belli bir dönem esneme, gerilme eylemlerini ihtiva eden bir süreç geçirmelidir. güne sağlıklı bir başlangıç için bünye buna ihtiyaç duyar.

    fakat mezuniyet sonrası işsizlik dönemlerimizde telefonumuz sürekli açık olacağından bu sürece mahal vermeyen bir telefon sesiyle uyanırız genellikle. insanlar için normal yaşam dilimi süresinde gerçekleştirilen bu normal eylem, ne yazık ki normal bir hayat sürmeyen bizlerin uyku hakkına tecavüz etmektedir.

    dolayısıyla saçmalama eylemi, aslında yöneltilmemesi gereken kişilerde vuku bulur.

    b) örnekler:

    ilk mülakatımın davet telefonu geldiği esnada, şunca açıklama ile tahmin edebileceğiniz üzere, uyuyordum. şöyle bir konuşma vücut buldu ben ayılana değin;

    "iyi günler (?) tgm hanım ile mi görüşüyorum?"
    "evet ben tgm. ben kiminle görüşüyorum?"
    "ben x'ten y. iş başvurunuz için aramıştım. müsait misiniz?"
    "ya aslında uyuyordum ama sorun değil. eheh." (işte gaflet, budur. doğuş çay gibim.)

    "uyuyorsan bana ne?" demezler mi adama? bunu geçtim "bu ne lakaytlıktır!" diye tepki göstermezler mi? demezler mi "bu saatte ne uykusu bu!" diye. işsizlik sonrası hallerini unuttular onlar yurttaşlarım, kişi zor zamanı kolay unutur. bilinçaltına itiverir.

    ***

    bu ilkiydi. toydum. dürüstlüğün her şeyin anahtarı olduğuna inanıyordum. idealisttim. sonra anladım ki böyle olmamam lazım. diğer birkaç iş görüşmesi davet telefonumda ses sanatçılarıyla yarışacak bir ses tonuyla, on saattir hayatın içerisinde bir insan ciddiyetiyle cevap verdim. fakat son olay...

    ***

    yine geçenlerde sersem sersem çalan telefona uyandım. açtım sonra neyse;

    "iyi günler tgm hanım?"
    "buyrun benim."
    "adresiniz değişmiş olabilir mi efendim?"
    "evet değişti."

    şimdi buraya dikkat:

    "biz size fish kartınızı yolluyoruz da elinize ulaştıramıyoruz."
    "(iç ses: ben x bank'a ne zaman başvurdum ya.) iş kartı nedir?"
    "iş değil efendim fish."
    "onu diyorum iş kartı ne bayan?"
    "fish fish!"
    "fish ne?!"
    "kredi kartı."
    "e siz iş için aramadınız yani..." (ha şunu bileydin.)
    "yok kredi kartı için aradık. elinize ulaştıramıyoruz."

    hem uykudan kalkmanın siniri, hem duygularımla oynanmış olmanın; yaklaşmamalı öyle zamanlarda kimsecikler yanıma:

    "iyi de ben kredi kartı başvurusunda bulunmadım ki hanım! nereden buldunuz adresimi telefonumu istemiyorum ben kart mart!"
    "tamam o zaman, müşteri hizmetlerini arayıp iptal ettirebilirsiniz."
    "bana ne! ben mi istedim kart! aramıyorum edin kendiniz iptal!"
    "pekala iyi günler. dıt dıt."

    konuşmanın başı ile sonu arasında ses tonumda gerçekleşen değişim ne yalan söyleyeyim benim bile tüylerimi diken diken etti. fish'e iş muamelesi yapmamın ardından muhatap olduğum bayanda gerçekleşen duygusal geçişleri ise tahayyül bile edemiyorum.

    ***

    c) sonuç: tavsiye niteliğindedir. telefonunuzun sesini kısın, titreşime alın. aniden uyandırılmadığınız için saçmalama eğilimi %50 civarında azalacak, zaten uyandırılmaz derecede derin uyuyorsanız da telefonu açmayacaksınızdır. işsizlik süreciniz uzadıkça takılacağınız noktalarda başvurabileceğiniz hayatınızı kolaylaştıcı birer kaynak niteliğindeki yazılarım devam edecektir. halk için sanat yapıyorum burada, evet.
hesabın var mı? giriş yap