*

  • istediği alınmamış yaşı ermemiş insandır.

    son nefesimizde gerilere dalınca keşkeler hissettiklerimizi dolduruyordur mudur? hayatımızı küçük savaşların ortasında geçip gitmesine izin verdik. hep planlarla ilerlemeye çalıştıkça bütün güzel ihtimalleri kaçırdık. canımızın sıkıldığı ortamdakileri, caddede yan yana geldiklerimizi, hasta yatağımızın komşularını, yanımızda yolculuk edenleri güzellerden saymadık. yukarılara ve uzaklara baktığımız için yanı başımızda duran iyiye göz yumduk.

    hoş geliyor elbette uzaktakilerin sesleri. nefesimizin yetmeyeceği koşuyu sürdürmenin manası nedir ki. takatimiz kalmadığında geride yaşanmış boşluğu dolduracak sermayen bitmiş olacak. sırf hayalinin yolunda diye faydasız insanlarla geçirmişsin ve emekler verdiğin hayallerinin ucuna bile dokunamamışsın. umudun zamanla işkenceye döneceğini hesap etmeden bağladıkların çıkar fırtınasında bir bir çözülmüş. sevdiklerini ötelenmişsin. sonsuz uykuya yanı başında kimse olmadan ve boşluğa bakarak dalacaksın.

    sen, sen iflas etmiş insansın. önceliklerini başkalarına göre belirlemişsin. hayatını menfaatperestlerin dediklerine göre dizayn etmişsin. yenilmişsin modernizm safsatasına. ulviliğe dair hiçbir şey bırakmamışsın zihninde ve gönlünde.

    yaşamayı plan yapmaktan, çalışmaktan, sevişmekten, gezmekten, içmekten, yemekten, oyun oynamaktan sanan gafilsin. şimdi oyuncağı alınmış çocuk gibisin. üzgün ve çok ağlamaktan hıçkırıklara boğulup gideceksin bu diyardan. sokaklarda yaşayan sefil gibi kağıt kartonun üzerinde yıldızları görünmeyen gecede gözlerini dikeceksin. sonra kimsesizlerin yanında yitip gideceksin.

    tükendin. mızıkçılık yapma. oyuncakları ver artık, oyun bitti.
hesabın var mı? giriş yap