• diyarbakır hep il başkanı iken 1991 yılının temmuz ayında evinden alındı ve işkence yapılmış cesedi ergani yakınlarında bulundu. bu cinayet kamuyonu tarafından bir kontrgerilla cinayeti olarak yorumlandı, öyle bilindi. cenazesine diyarbakır'da on binlerce kişi katıldı. (kimilerine göre 20 bin, kimileri göre 40 bin) sloganlar yüzünden polis kalabalığa ateş açtı ve 6 kişi öldü. vedat aydın'ın öldürülmesi ve cenazesinde yaşananlar faili meçhul cinayet dönemini başlatan kritik bir aşama olarak görülmüştür. olayla ilgili sır perdesi hala resmi olarak aralanamamıştır.
  • sevenlerinin,yakınlarının her sene anmak için mezarının başına gittiklerinde polis müdahalesi ve gözaltıyla karşılaştıkları pek değerli kürt aydını(ydı).
  • kendisi ayrıca insan hakları derneği'nin diyarbakır şubesine üye idi ve hem ihd tarihinde hem de türkiye tarihinde önemli bir yere sahiptir.

    doksanlı yıllara girerken bir yandan pkk terörü bir yandan ohal bölgesinde devlet tarafından yapılan insan hakları ihlalleri, insan hakları derneği'ni "kürt sorunu"na duyarlı olmaya itti. böylece bu konu ilk defa ihd'nin ekim 1990'da yaptığı genel kongresinde gündeme taşındı; vedat aydın da kongre'deki konuşmasını, o yıllarda konuşulması yasak olan kürtçe ile yapınca kongrede infial çıktı.

    işte bu olay "insan hakları" açısından insanların nasıl bir duyarlılık peşinde olduğunu göstermedi sadece; ihd'de görüş ayrılıklarını su yüzüne çıkardı ve ihd'nin izleyeceği yeni çizginin habercisi oldu..

    vedat aydın da bir insan hakları derneği üyesi olarak, devlete karşı giriştiği bu gibi haklı protestolarının "bedelini" (!) ödemişti: 5 temmuz 1991'de emniyet müdürlüğü siyasi işler şubesi tarafından evinden alınmış ve 7 temmuz'da cesedi bulunmuştur. ne yazık ki hâlâ kim tarafından öldürüldüğü tam olarak bilinememekle birlikte cinayetin arkasında ahmet cem ersever olduğu yönünde ciddi iddialar vardır. ailesinin ve ihd'nin çabalarına rağmen aydınlanamamıştır.
  • murat demir itirafinda cenazesi sirasinda ates acilmasina dair talimati diyarbakir alay komutani olan ismet yediyildiz'in verdiginden bahseder.
  • bundan 18 yıl önce kahpece katledilen bir insan evladı. siyaset yapardı kendisi. sizin tabirinizle düz ovada siyaset yapardı. siyasetçilerin, aktivistlerin, sıradan insanların içinde bulunduğu ölüm listelerinden birine dahil edilmişti ismi. ayrıca öldürülse dahi bizleri pek ilgilendirmezdi. çünkü bu ülkenin öz evladı değildi. bismil'de doğmuştu, yoksuldu, kürttü. hem dağada çıkmamıştı vedat aydın. sadece doğuştan kazanmış olduğu haklarını istiyordu onurlu bir hayat sürdürmek için. halkı için siyaset yapıyordu inandığı değerler uğruna. feda oldu davası için. bu dava bizim hayat sebebimiz artık. nevzat çelik abimizin dediği gibi çok olan tarafta değiliz, türkiye'de kürdüz, israil'de filistinli, fransa'da cezayirli, iran'da azeri, almanya'da türk.
  • "28 ekim 1990'da insan hakları derneği’nin üçüncü büyük kongresi ankara’da toplanıyor. toplantıda, söz sırası kendine geldiği zaman, ihd’nin, diyarbakır şubesi kurucu üyelerinden vedat aydın kürsüde, konuşmasını kürtçe yapıyor. vedat aydın kürtçe konuşmaya başlar başlamaz salonda homurdanmalar yükseliyor. delegelerin, izleyicilerin bir kısmı vedat aydın’ın bu tutumunu protesto etmek için salonu terk ediyor. vedat aydın kürtçe konuşmasını sürdürüyor. divan başkanlığı, vedat aydın’ı uyarıyor. “konuşmanızı kimse anlamıyor, türkçe konuşunuz.” vedat aydın, kürtçe konuşmaya devam ediyor. o sırada avukat ahmet zeki okçuoğlu kürsüye fırlayıp vedat aydın’ın konuşmasını türkçe’ye çevirmeye başlıyor. konuşma böyle sürüyor. vedat aydın’ı ve ahmet zeki okçuoğlu’nu protesto etmek için başkanlık divanı salonu terk ediyor. o arada salonun yarısı zaten boşalmıştır. vedat aydın konuşmasını bu koşullar içinde tamamlıyor, kürsüden iniyor. salonda olanlar, vedat aydın’ı ve ahmet zeki okçuoğlu’nu ayağa kalkarak coşkulu bir şekilde alkışlıyor. bunlar herhalde çoğunlukla kürtlerdir, kürt aydınlarıdır. içeride yaşanan bu olaylar üzerine, salonun etrafı polis tarafından sarılıyor, vedat aydın ve ahmet zeki okçuoğlu gözaltına alınıp emniyete götürülüyor. emniyetteki sorgudan sonra, savcılık, mahkeme… mahkemede her ikisi de tutuklanıp cezaevine konuluyor. bu olaydan sekiz ay, sekiz gün sonra, 5 temmuz 1991’de, vedat aydın, açık-seçik bilinen failler tarafından gece vakti evinden alınıyor, iki gün sonra bir köprü altında işkence edilmiş cesedi bulunuyor."
  • 12 nisan 2010 tarihinde, uzun süredir tedavi gördüğü kanser hastalığından dolayı hayatını kaybeden diyarbakır’lı yazar evrim alataş’ın senaryosunu yazdığı “min dît” filmi de, vedat aydın suikastının anlatıldığı bir sahneyle başlamıştı.

    http://www.kronikmuhalif.com/…ana��m�'na gidiyor...
  • hanefi avci'ya göre cenazesine gidiş ve dönüşter çıkan olaylar nedeniyle 23 kişi ölmüştür.
  • katline ilişkin dosya 5 temmuz 2011'de zamanaşımına uğrayacak. zamanaşımı olmadan dava açılacağı söyleniyor ama hala ses seda yok, sadece 35 gün kaldı..
  • bugün katlinin 20.yıldönümü. katilleri hala aramızda. bundan bi tek ben mi utanç duyuyorum acaba?
hesabın var mı? giriş yap