• türkçe'ye kırsaldan, köy ve tarım hayatından yaba sözcüğünden türetilerek kazandırıldığını tahmin ettiğim taze/genç sözcük. kavram nesnesiyle birlikte gelmiştir. daha önceden beri varsa kaynaklara göz atmak gerekir.

    yabasa samanı hızlı aktarmak, taşımak veya depmek için özel üretilmiş bir tarım aygıtıdır. yabaya göre çok daha hapazlı, dilleri hem uzun hem enine geniş hem yüzeyde toplamda kapladığı alan büyük olan bir aygıttır. her bir dil 3 parmak enliliğinde, aygıt da çoğunlukla 4 parmaklı/dilli üretilir. yüzey alanı olarak tipik bir yabadan 4-5 kat büyük. bir de dillerin köklerine konulan dikkiler sayesinde hacim kazanmış, hacmi artmış oluyor. o zaman tek rakibi saman çuvalı veya saman doldurulan sele oluyor. sele doldurmak ayrı bir iş-zaman, onu boşaltmak ayrı bir iş-zaman. yabasa bir seferinde selenin yarısı veya üçte biri kadar saman alıyor ama hadi guzum, doğru direk kasanın* tepesine tek hamlede gönderiyor. doldurdum, boşalttım, arada taşıdım yok. tek hamle ve adrese teslim. hafif saman tozması göze alınabilir. iş pratikleşiyor, hızlanıyor. hafif ağaçtan yapılır, bütün işi gene insan kolu ve gücü sürdürmekte.

    (bkz: dirgen), dartı, angıç, anazıt
hesabın var mı? giriş yap