hesabın var mı? giriş yap

  • bilişsel davranışçı terapi üzerine inşa edilmiş yenilikçi ve bütünleştirici terapi yöntemi.

    nedir peki bu bilişsel davranışçı terapi? en basit ifadeyle duygularınızı bilişlerinizin oluşturduğunu söyler ve çarpıtılmış bilişlerinizin yerine daha sağlıklı ve işlevsel olanları koymayı amaçlar. bir bilisin carpitilmis olup olmadigina karar vermek biraz pratik gerektiren bir mesele. bu yuzden uzerinde calismayi surekli sorgulama yapmayi gerektirir. bilişsel davranışçı terapi durum odakli bir terapidir. size kendinizi kötu hissettiren bir durumda eger carpitilmis dusuncelerinizin etkisi yoksa o duygu saglikli bir duygudur. duygudurum degerlendirmelerinin yapilmasinin sonrasinda her şeyin kökenine inilir. yani yukarıdan aşağıya doğru bir işleyiş vardır. ancak burda bir takim kabullenilmesi zor iddialar mevcut. bdt genellikle insanlari siz ask bagimlisisiniz, siz iste onay bagimlisisiniz diye ikna etmeye calisir ve bu bagimliliklardan kurtulmayi telkin eder. daha dogrusu onay olmadan da mutlu bir hayat surebilirsin der ki bence bunda kismen haklidir. ama bu bagimlilik iddiasi genelde insanlari -beni de - pek ikna etmez. sema terapi iste bu noktada yeni bir bakis acisi sunar. bu insanlar bagimli degil arkadas ihtiyac halinde. tam o sirada depresyon hastalari alkis kiyamet aaron beck adli guzide bilim insanina tekme tokat dalarlar. jeffrey young, aaron beck in doktora ogrencisidir(yanlis biliyorsam psikiyatristler beni linc edebilir). olanlari dehsetle izleyen jeffrey young kivirir ve sema terapiyi gelistirir. tabii benim doğrularım bana senin dogrularin sana söyleminde inatçı olup var olan ve sizi rahatsız eden ruh haline devam etmek kisinin kendi bilecegi is. bu tarz düzeltilmesi bdt ile mümkün görünmeyen veya düzeltildikten sonra tekrar eden, oldukca inatci bir seyir gösteren bozukluklar için ortaya konmuş yeni bir yöntemdir şema terapi.

    şema terapi ile bdt arasındaki temel fark görünenle değil temelde yatan çekirdek bilişlerle ilgilenmesi. yani sizin direkt şemalarınıza odaklanır. semalar temelde bir bilistir ve dunyanin ne olduguna dair beyinin kisa yoludur. bu şemalar erken çocukluk döneminde oluşmuş olup değiştirilmesi oldukça zor düşünce kalıpları ve bilişlerdir. değiştirilmesi ciddi anlamda çok zordur çünkü bu artık kişinin kimliği haline gelmiştir. bir şema ne kadar acı verse de tanıdık olduğu için güvenli ve rahatlatıcı görünür.ders calismamak icin yapilan anlamsiz isler basarisizlik semasinin bir etkisi mesela. mesela duygusal yoksunluk şeması olan bir kişi kendisine duygusal olarak tatmin etmeyecek insanlari cekici bulmasi veya asik olmasi. çünkü sadece o kişiler şemaları tetikleyebilir. bu 3 uyumsuz baş etme biçiminden biridir. şema teslimi. eger bir semaya teslim olursaniz semayi beslersiniz. semaya teslim olmak cok aci verici olasa da bundan asla vazgecmezsiniz. isin kotu tarafi bir sema terapistine gitseniz sizi surekli semaniz ile baglantida tutmaya ihtiyaci vardir. yani dusunsene aci cekiyorsun psikologa gidiyorsun ve o bu acinin bir sure daha devam etmesini saglayacak. bu yuzden de baslangicta hastalarin terapiyi birakma riski oldukca yuksek. tabii bu konuda uzman kisiler cok daha iyi bilirler. bugüne kadar aşkın ne olduğuna dair bence en bilimsel cevabı bu şema terapisi veriyor. şema kimyası. sözlükte başlığının bile olmaması enteresan.oda ayrı bir entry konusu olur artık.

    şema terapi hastayı şemalar konusunda eğitmekle ve farkındalığı arttırmakla başlar. terapist hastanin hayatı yeniden keşfedin kitabını okumasını sağlar ve danışan kişi şemalarını ve bas etme biçimlerini keşfeder. dediğim gibi şemaların değişmesi iyileşmesi o kadar zor ki zaman zaman şemaya teslim olup umutsuzluğa kapılabilir insan. bir semayi degistirirken kesinlikle ve kesinlikle kucuk adimlarla ilerlemeniz gerekir. hatta mehteran takimi gibi bir ileri bir geri gittiginizi dusunursunuz. ama kararlılığı sürdürürseniz emin olun bir sure sonra kontrol sizde olacaktir. soyle soylemek daha dogru olur. amigdalaya kodlanmis olan semalar uzerinde on beyniniz yardimiyla kontrolunuzu arttiracaksiniz. tedavinin amaci kabaca budur benim anladigim kadariyla. tabii bunlar hep teori hep kuram henüz yasaya dönüsmedi. zaten yok sosyal ogrenme kurami yok iste efendime soyleyeyim kisilik kurami varsa yoksa kuram.( yazar burda bir ironi yapiyor) ne olacak bu psikolojinin hali.

    sema terapi o derece etkili olmuş ki ileri derecede kişilik bozuklukları için bile uygulanabilir hale gelmiş. borderline icin en etkili tedavilerden biridir mesela. terapiye ek olarak borderline kişilik bozukluğu olan hastalar için geliştirilmiş bir de sema mod calismasi vardir. bu pek kendi kendinize uygulayabileceginiz bir yontem gibi gorunmuyor. zaten hayati yeniden kesfedin de olabildigince basit bir bicimde anlatmaya calismislar. sema terapi adli kitapta bu konuda derinlemesine bilgiler edinebilirsiniz.

  • --- spoiler ---

    a calendar of soviet treaties, 1917-1957 sf 298
    exchanges of notes between the ussr and turkey concerning soviet claims on turkish territory and the regulation of black sea straits
    on may 30, 1953 the ussr sent turkey a declaration renouncing claims made by the armenian and georgian ssr's in 1945 to turkish territory and stating that the ussr considered it possible to reach a settlement on the problem of the straits which would be acceptable to both states.
    --- spoiler ---

    1953 tarihli sscb'nin türkiye'ye gönderdiği notada 1945'de türkiye'ye yapmış olduğu toprak talebinden vazgeçtiğini ilan ediyor. yani khrusçev stalin'in ölümünden sonra onun yaptığı toprak talebinden resmen vazgeçtiğini duyurmuştur.

  • iyi de bu zaten böyleydi.
    migros üreticiden aldı bir dönem. sebze meyve fiyatları daha makul oldu.
    e baktılar piyasa karışıyor. aracı para kazanamıyor.
    malum bu işin de bir mafyası var.
    hoop engel koyuldu.. hale çevirdiler olayı. fiyatlar arttı..
    mafya kim? kendileri..
    hiçbir şey masum değil.

  • şahsımın bu şirketlerde ortaklığı yoksa ben hiçbir şey bilmiyorum. 3-5 tane müteahhit rahat etsin diye 85 milyon köle gibi çalışıyoruz.

  • küçüklüğümde babamın sorumsuzluğu yüzünden yaşadığım onca şeyin hepsini hatırlıyorum. hiç birisine üzülmüyorum. içimi burkanlar sadece annemin yaşadıkları. ilkokula başladığımda kalemtraş alacak parası olmayan annemin, ağlamaklı ağlamaklı bıçakla kalemi açmaya çalışması. portakal istediğimde onu da alamadığı için iş yerinde tatlı olarak portakal çıktığı gibi tüm arkadaşlarının hakkını da alıp eve bana getirmesi, babamın kumar borçları yüzünden gelen hacizler sonunda sırf ben üzülüp sıkılmayayım diye, mahalledeki beyaz eşyacı salih amca'ya maaş aldığı gün peşinatı ödeme sözü vererek bir yıl içerisinde eve 7 televizyon alıp, hiç çamaşır makinesi almaması ve koca bir yıl tüm çamaşırları elinde yıkaması.
    canım annem seni o kadar çok seviyorum ki... iyi ki de boşadın onu. artık biraz da sen mutlu ol.

    dipnot: bu arada bugün acayip melankoliğim. her an ağlayabilirim. bunun entrylerime yansımasını affeyleyin.

  • cogu turkun vazgecilmezidir, yurtdisinda bir nebze olsun islak mendille giderilse de, siz, siz olun islak mendil alirken uzerinde ne yazdigina bakin, yoksa benim gibi aksam eve varana kadar kicinizda mentol ferahligini hissedersiniz.

  • ekşi sözlük yazarlarının maç hakkındaki sikimsonik tahminlerini kimsenin sallamadığı maç.

    amk varsa sağda solda okuduğunuz ilginç bir bilgi, bir anektod, bir foto, bir video yazın şuraya.

    atletico alır.

    madrid alır.

    final maçı haliyle 2 takımdan biri kazanacak aynı şeyleri daha ne kadar tekrar edeceksiniz amk.

    gol dakikası veren var, bunun çocukluğuna inmek lazım. bu ne ilgi budalalığı.

  • eğer ''kadın haklı'' temalı entry girenler ak troll değilse gerçekten büyük bir sorun var.

    kimse ''seni gazetecilik yaptıgın için hapse atıyoruz'' demez. o kişiyi önce terörist, hain, ajan vs ilan eder ve daha sonra içeri atar.

    ece sevim öztürk sadece 15 temmuz dosyasını incelediği için içeri atıldı, ceza yedi ve 6 ay tutukluluktan sonra daha birkaç gün önce serbest kaldı. ancak şunu farkettim, siz böyle gazetecileri zerre haketmiyorsunuz.

  • ağızlarından sürekli ''halkı böyle aşağıladıkça kaybetmeye devam edeceksiniz'' gibi laflar duyarsınız. asıl kaybeden kendileridir ama farkında bile değildirler. seçim kazanmayı hayatlarının merkezine oturturlar. seçtikleri kişiler gününü gün ederken, bu mallar da onlarla beraber kazandıklarını sanarlar. git bak bakalım sığır kardeşim o milletvekili çocukları, bakan çocukları sana hiç benziyor mu? seçtiğin kişiler kazanmış oluyor, sen değil mal kardeşim. adam makarnaya muhtaç, ''kaybetmeye mahkumsunuz'' diye nutuk atıyor. akıl fikir.

  • ümraniyede bıçaklı saldırganı bacaklarından vurarak etkisiz hale getiren polis memuru. gerçekten çok temiz bir hamle olmuş. bıçak sallayan elemana sırtını dönmeyip nizami geri çekilme hareketi ve bu arada silahını çıkarmak her yiğidin harcı değil. bravo
    link

    - edit: ankara tıp fakültesi cebeci'de lösemi tedavisi gören hasta için acil ab rh+ aferez trombosit kana ihtiyaç vardır.
    irtibat: belgin tiryaki
    05054785349