hesabın var mı? giriş yap

  • federasyon başkanı tüpçü, teknik direktörü terim, kaptanı emre, hamisi erdoğan olan bir takım düşünüldüğünde yadırganmaması gereken kişidir.

  • istanbul'da yaşamaya başlayalı 2 hafta oldu. kendisini sabah işe gitmek için bir iki kez deneme mecburiyetinde kaldım.

    sanatçı ruhum boş durmadı;

    açtırdılar fanusu,
    yokladılar anüsü,
    her şeyi unutturur,
    avcılar metrobüsü.

    ne kaldı avcılara,
    katlandık acılara,
    ellettik hacılara,
    avcılar metrobüsü.

  • ilkokul yılları. anne baba boşanmış. baba bok gibi zengin, ancak sadece kendisine kadar zengin. anne 2 çocukla ortada kalmış, durumlar zor.

    kış günü, bot alınması lazım. mecbur kalınca baba aranır;

    - baba, ayaklarım 36 numara, botlarım ise 34 numara. yenisini almam lazım.
    + anana söyle
    - peki

    birisi "baba" mı dedi?

  • yine de efsane olsun olmasın bütün michael'ler bir araya gelse arif'in o şutunu çıkaramazlar.

  • normal olandır. aynı yunanistan 17 ağustos depreminde de ilk yardıma koşan ülkelerden biri olmuştu. orada olan afetlerde de biz yardım etmişizdir. çoluk çocuk bilmeyebilir...

  • recep tayyip erdoğan'ın bugünkü konuşmasından bir kesit. şimdi oradaki 'afedersin'in görevi nedir, 'amerika'nın ayıp bir kelime olmasından mı, yoksa 'hostes' kelimesinin abdest bozmasından mı, tartışmaya açık.

  • uzun süreli ciddi bir ilişkinin en güzel yerinde er kişi sevgilisi tarafından “ailem seninle tanışmak istiyor” denilerek ilk yemeğe davet edilir. kahramanımız, gülşen bubikoğlu’nu istemeye giden tarık akan kıvamında hazırlanır, en güzel elbiseler giyilir. güzel de bir kanyaklı pasta alınıp ebeveynlerin huzuruna çıkılır. ilk salaklık anı atlatılıp ortama ısınılır. yemekler güzeldir, muhabbet koyudur, baba da beşiktaşlıdır hatta. ilk yemek için mükemmeldir her şey. yemek biter anneye “elinize sağlık” içerikli birçok övgü dizilir. baba da “hadi ellerini yıka da bir tavla atalım, kızım arkadaşına banyonun yerini göster elini yıkasın” der bu sırada. bunun üzerine er kişi ortamın sıcaklığı ve samimiyetin verdiği salaklıkla şu cümleyi sarfeder:
    - zahmet etmeyin efendim biliyorum.**