ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir kez gelinen hayatta çirkin olmak
-
tüm tarihi bir düşünün. medeniyetler kurulup yıkılıyor, şehirler kurulup yıkılıyor, insanlar ölüyor. büyük savaşlar, soykırımlar, antlaşmalar yapılıyor. devrimler, revizyonlar, politik atışmalar oluyor. ateş, yazı, barut, biyolojik savaş bulunuyor. birileri sinemayı, müziği keşfediyor, at yerine tren ve daha sonra araba ve uçak kullanılmaya başlanıyor. inşa edilen saraylarda soylular yaşıyor, askerler yaşıyor ve ölüyor.
sonra sen doğuyorsun...
ve çirkinsin....
sırf bu yüzden istenmiyorsun, reddediliyor ve bir de üzerine dalga geçiliyorsun. zaten toplasan bu koca devran üzerine yaşayacağın yıl sayısı olsa olsa 85 ve mutlu olamıyorsun. çünkü çirkinsin. istediğin kişiyi sevemiyorsun, istediğine açılamıyorsun, hadi bir şansını denedin, hep karşı tarafın eski sevgilisini dinliyorsun, çünkü çirkinsin....
sonra ölüyorsun. medeniyetler kurulup yıkılıyor, şehirler kurulup yıkılıyor, insanlar ölüyor. büyük savaşlar, soykırımlar, antlaşmalar yapılıyor. devrimler, revizyonlar, politik atışmalar oluyor. bilinmedik mikroplar, adı sanı duyulmadık silahlar peydah oluyor. birileri yeniden sinemayı ve müziği keşfediyor, uçak yerine yer altı trenler, ve uzay turizmi ortaya çıkıyor. inşa edilen gökdelenlerde zenginler yaşıyor.
senin mezar taşın toprağın altında kalıp artık arkeolojik bir değer kazanıyor.
oysa ki sen çirkindin. istediğin gibi yaşayamadın, istediğini sevemedin. bu koca devranda ne para ne de pul, sadece birini sevmek istedin, onu da yapamadın. toz zerresi bile değilsin.
zaten 80 sene yaşayacaksın, onda da çirkinsin.
fatih portakal'ın başbakana verdiği insanlık dersi
-
24 şubat 2014 fox tv ana haber bülteninde canlı yayında bir dakika bile sürmeyen, ama çok şey anlatan bir derstir.
fatih portakal başbakanın devlet bahçeli ile ilgili kullandığı "mhp lideri aile nedir çocuk nedir bilmez" zırvasıyla ilgili bir haberde sonra tam karşısındaki kameraya baktı ve;
“ben çocuksuz bir aileyim. eşimle ben varım, istedik allah bize vermedi. ama başbakan o sözü söylediği gün, cumartesi günü gerçekten çok kızdım, inanın şu anda bile tüylerim diken diken oluyor ve eşim göz yaşı döktü, bu yüzden bu sözlerden dolayı, belki bizi kastetmedi, bahçeliyi kastetti ama insan ister istemez alınıyor ve eşim benim bu sözlerden dolayı göz yaşı döktü, kimsenin eşime göz yaşı döktürmeye hakkı yok, başbakanın dahi yok…
onun için siyasete lütfen ne aileyi karıştırın ne çocuğu karıştırın. ne yapacaksanız yapın ama bu kutsal öğeleri lütfen karıştırmayın allah aşkına rica ediyorum sizlerden, insanları da üzmeyin”
dedi.
ayar değildi, kesinlike ayar değildi, sadece kovulma pahasına da olsa, başka bir televizyonda iş bulamama riski de olsa, başbakana karısının göz yaşlarının hesabını sordu elinden,dilinden geldiğince. haddini bil dedi.
umarım bu haber bülteni de varank-kurank danışmanlar tarafından dinlenmiştir de, birileri alması gereken dersi alır, ya da utanır.
tabi hala utanma duygusu kaldıysa.
not: fatih portakal'ın gazeteciliğini falan bilmem, ama bildiğim bir şey varsa bu gece onu evinde kocasıyla gurur duyan bir kadın karşılayacak.
not-2: link soran arkadaşlar var, anlamıyorum o işlerden ama ileten olursa paylaşabilirim. 2 fox tv ana haber bülteninde canlı yayında bir dakika bile sürmeyen, ama çok şey anlatan bir derstir.
bu da link http://www.youtube.com/watch?v=wivl7mpyeqw
edit: tarih sinirden 2012 yazılmış, uyaran shaaborz'a teşekkürler, link için de vayanasinisayinseyirciler ve embraceown'a teşekkürler
26 eylül 2019 teke tek deprem özel canlı yayını
-
1.5 milyon euro istiyorlar. 1.5 milyon... aklıma vakıflara aktardıkları 350 milyon geldi. allah sizin belanızı versin. tez zaman da versin. şerefsizler, şu adamlara 1.5 milyon euro aktarmamışlar.milyonları ölüme terk etmiş şerefsizler. allah belanızı versin
kapıyı tutan erkeğe bir teşekkür bile etmeyen kız
-
teşekkür değil de, sen kapıyı tutarken elini uzatmayıp sanki senin görevin oymuş gibi geçip giden kadın/erkek dallamalar var yaaa.. kapıyı suratlarına bırakın.
yıllar sonra gelen edit: bu kapıyı surata bırakmaktan daha iyiymiş.
https://twitter.com/…tatus/1127740242310631432?s=19
okunması en zor bölüm
-
kitabın önsöz bölümüdür.
22 kasım 2014 istanbul depremi
-
istanbul depremi diyoruz adam beylikdüzünden hissedilmedi diyor. alooo istanbul diyoruz kardeş
snapchat
klaas-jan huntelaar diye bir ad varken ömer olmak
-
zannediyorum oluşabilecek en talihsiz olay. üstelik dünya nüfusunda 6000000000/1 bir ihtimal klaas-jan huntelaar olmak. çok acayip. dünyada başka klaas-jan huntelaar yok. çok şanslısın klaas-jan huntelaar . keşke kankam olsan da zırt pırt klaas-jan huntelaar desem. gerçi kankam olsan hunti derdim. olsun.
90'lı yıllardaki zenginlik belirtileri
-
rotring kalem ve tombow uç kullanmak.
mon ami pastel boyaya sahip olmak.
danimarka'da kağıt para kullanımının sonlanması
-
danimarka'da bahşiş alışkanlığı olmadığından mantıklı, muhtemelen değnekçiler olmadığından otopark sorunsuzdur. tr de ki gibi küçük 1 kron büyük 2 kron mantığında tuvalet kullanımı da yoktur. işporta desen bulamazsın varsa da kalkması için iyi yöntem. geriye dilenciler kalıyor. onların da danimarka vatandaşı olmadığını düşünüyorum. arkadaş bu ülke bu kadar mı mantıklı iş yapar.
acemi asker komutan diyalogları
-
komutan : evladım sen sivilde ne iş yaparsın ?
asker : tiyatrocuyum komutanım
komutan : al şu kazma küreği de bir iş öğren
asker : emredersiniz komutanım !
hayata dair gülümseten detaylar
-
bizim oğlanla bir oyun icad ettik, bir süredir oynuyoruz. hayal gücü gelişsin diye evin içinde sözde çadır kurup kamp yapıyoruz. battaniyeyi üstümüze çekip güya gece oluyor, uyuyoruz. sonra oğlum beni uyandırıyor odanın lambasını gösterip " sabah olmuş " diyor. ben de " aa ne kadar güzel, güneşli bir gün " falan deyip karşıki dağlarda ne gördüğünü soruyorum falan. başlarda " inekleri görüyor musun? " dediğimde anlamıyordu olayı. artık kendisi neler gördüğünü söyleyebiliyor.
dün akşam yine aynı oyunu oynarken sordum,
-oğlum karşıki dağlarda ne görüyorsun?
+inekler var orda.
- başka?
+ köpek var?
- peki başka?
+ koyunlar var.
- ee oğlum ağaç yok mu?
+ yok.
- neden? dağda biraz da ağaç olmaz mı?
+ o zaman koyunları göremezdim ki!
apışıp kaldım yemin ederim. ben hiç öyle düşünmemiştim. 3 yaşında çocuğa hayal kurmasını öğretelim derken ayar yedik. korkarım inanmasam,
+ dümdüz duvarda ineği, köpeği gördüğüme inandın da ağaç göremediğime mi inanmadın? diyecek.
maşallah deyin oğluma. (bkz: swh)
debe: şöyle bir kampanya varmış, el atalım (bkz: #60102536)