ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
aslında amerikalılar ay'a gitmedi
-
ben buradan, 50 senedir bu isi gizli tutup, tek kelime sizdirmamayi basaran on binlerce nasa calisanina ve onlarca astronota tesekkurlerimi, bu isi ortaya cikaramayan rus ve cin devletlerine de teessuflerimi iletmek istiyorum. beceriksizler.
kocişime harika kahvaltı hazırladım o çok şanslı
-
o aşk kaselerine bayıldım, alıp sofraya ş a k diye koymalık
öğretmene hediye almayan çocuğu sınıftan sürmek
-
(bkz: sınıf annesi)
bu nedir? hangi hakla hukuki ve idari bir mercii yerine koyuyor?
gelen mesajlar üzerine edit: meğer ne “köklü” ve “önemli” bir merciymiş de haberim yokmuş. çok yazık vallahi. eğitimsiz toplumlarda bireyler azıcık görev ve sorumluluk almayagörsün, gönüllülük esasındaki işlerde bile böyle cozutuyorlar.
bir otobüse kaç golf topu sığar
-
(bkz: ben ne bileyim yandex miyim) şeklinde cevap verirken kamera kaydı da alırsanız google'a kapak takıp yandex'te işinizi elinize almış olursunuz.
(bkz: bi de böyle düşün)*
format bitmesine rağmen gönlüm el vermedi sbce editi:
iş bulduran soru.
öğrenciyiz 2 lahmacun fazla yollar mısınız
-
gereksiz romantizm içeren olay.
durumu olmayan öğrenciler böyle insanlar değil. kendi geçmiş tecrübelerimle durumu olmayan öğrencinin ne yapacağını söyleyeyim. durumu olmayan öğrenci dışardan yemek söyleyip iki tane fazla gelsin diye not yazmaz. durumu olmayan öğrenci hayatı zor koşullarda yaşayan ve kendini buna adapte etmiş insandır. yumurta kırar, makarna yapar, ekmek peynir yer.
hesap editi: paraları olmadığını iddia eden bi grup öğrenci tanesi 5 liradan 13 lahmacun söylüyor. üstüne 2 tane bedavadan almak için şirinlik kasıyorlar. olay bu.
roman okumanın hiçbir faydasının olmaması
-
dulce et utile yani haz ve fayda kavramıyla çürütülecek önerme.
edebiyat teorisine göre; edebiyat, işlevini okuyan kişide haz duygusu oluşturarak gerçekleştirir.
basit bir örnek vermek gerekirse bir insan ahlak kavramını anlatan bir kitabı okurken sıkılabilir ancak ahlak kavramını içeren bir trajedi okurken hem haz alır hem de ahlak hakkında bir şeyler öğrenebilir. yani edebiyattan faydalanır, edebiyat fayda sağlar.
bu nedenle dulce et utile, edebiyatın temel prensiplerinden biridir ve bu nedenle roman okumak vakit kaybı değil bilgiye ya da diğer faydalı şeylere ulaşmanın en haz verici yoludur.
20 mart 2018 bm'in ohal derhal bitsin çağrısı
-
şu bizim milletteki milli duygular çok ilginç...
adamlar bireysel özgürlük anlamında bizim menfaatimize bişeyler telkin ediyor. ama en özgürlükçü platformda dahi bu ecdadımıza sövülmüş gibi algılanıyor... birazcık daha zeki olsalar gerizekalı olacaklarmış.
ben birleşmiş milletler olsam ne bok yerseniz yiyin derim cevap olarak.
ruhsar'ın finali
-
(bkz: türkiye'nin işsizlik sorunu)
bir profesörün gözünden türkiye ekonomisi
-
"2000 binden fazla saygın akademisyenden atıf almış bir akademisyenle karşı karşıyadadırlar."
şu cümleyi bir profesör mü yazmış ? daha çok arda turan açıklamasına benziyor.
fazıl say'ın japon piyaniste verdiği tarihi ayar
-
her şeyi bir kenara attım, takeşi kitano ile fazıl say'ın aynı karede gözükmesini sağlayan ayardır. ayrıca fazıl say tam o sondaki hareketli eklemeyi yapınca takeşi amcamızın bir irkilmesi vardı ki fazıl say'ı sevmek için tek sebebimdir. olay 1:25'te vuku bulmakta.
raftaki fahiş fiyatı durduracağız
-
var ya belki de bu işte en az suçu olan esnafı hedef gösteriyor durmadan. vatandaş da sanıyor ki esnaf 5'e alıp 15'e satıyor. ve aynı esnaf hala bunlara oy veriyor. nasıl bir akıl tutulmasıysa artık
üniversiteye başladım kızılı
-
evrimini inceleyelim:
* lise sondayım pırıltısı (yer yer sarı saç tutamları) =>meali: "yavaş yavaş fıstıklaşıyorum ;)"
* üniversiteye başladım kızılı => "asi ve özgür genç kızım ben hohooyt."
* işe başladım sarısı => "plaza kadınıyım, çalışırım kazanırım ortamlara akarım hihihi."
* koca buldum, evlendim kahverengisi => "duruldum, hanım kadınım mehhehhh."