ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ygs'de 2. şifre skandalı
-
1. şifreye göre daha düşük mertebeye verilmiş olma ihtimali var, çünkü daha az başarı oranı sağlıyor.
1. şifre --> 40 sorudan 35 üzeri doğru cevap --> premium şakirt
2. şifre --> 40 sorudan 30 üzeri doğru cevap --> gold şakirt
3. şifre --> 40 sorudan 20 üzeri doğru cevap --> standard şakirt
bilkent üniversitesi
-
içinde işletme fakültesi olan bi starbucks var. daha da bir şey demiyorum.
kısa boylu kızların yatakta daha aktif olması
-
onayladığım genellemedir. 150 cm den 200 cm e kadar her kızın peşinden koşan bir abazayım aslında, veren de olmadı henüz, yalnız 150 cm lik bir kız gülümsedi geçenlerde, çok aktifdir, sanırım, hayal ettim yani.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ulan hayatta tek amacı latte içip eski sevgilisine laf sokmak olan pelinsulara bile siyasi tweetler attıracak kadar ne yolsuzluk yaptınız be.
her olayda mizahını da gösteren halk
-
" adam bize marjinal derken cok hakli lan, gecenin 3'unde gozumuzde deniz gozlukleriyle sokaklarda kosuyoruz :))"
tolga çevik'e gülen insan
-
türk insanının psikolojisinin bozulduğunu gösteren başlıktır. sadece bu değil son zamanlarda olan cem yılmaz komik değil abi yeaaa yazan herkesten sonra iyice emin olmaya başladım. oğlum azıcık hayattan keyif alın lan, gülün eğlenin, sevmediğiniz insanlar olabilir ama sevmediğiniz herkesten nefret etmeyin. eskiyi aramayın sürekli.
mesai saatleri dışında ulaşılamayan çalışan
-
kan emici vampirleri kızdıran kişi
ben danla bilic sorularınızı bekliyorum
-
merhaba;
sorum: abuk subuk makyaj videoları çeken, botoks manyağı, vasıfsız, idot, sığ, eğitimsiz, niteliksiz, boş, hem de boştan bile daha boş, son derece riyakar ve zırcahil youtuber'lerin; 13 yaşındaki neslin duygularını sömürerek, gerizekalı gibi büyümelerine sebebiyet vermesi durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
not: bu arada severek izliyoruz danla hanım...
twitter hesabım: https://mobile.twitter.com/mudaraa_
kaan ertem
-
ekşi itiraf:
1998 yılıydı galiba. internet yeni yayılıyordu. kaan ertem de email adresini paylaşmıştı. muhtemelen türkiye'de bunu yapan ilk karikatürist, tüm basın aleminde de üçüncü, dördüncü yazar filandır.
neyse, ben de internet erişimi olan toy bir kekoydum. email'nin şifre hatırlatma butonuna tıkladım. galiba yahoo idi. şifre hatırlatma sorusu çıktı:
- what is your favourite book?
ben de cevap olarak leman yazdım ve tuttu. o zamanlar şifre hatırlatılınca yeni bir şifre verilmiyordu. mevcut şifre söyleniyordu. onu da gördüm ama neyse ki özel bir şeyi değildi. hesabına girdim. sadece birkaç email'e baktım. insanlar onu beüendiklerini yazmışlar. birkaç kişi de karikatür esprisi yollamış.
ne yapıyorum lan ben diye pişman oldum tabii. hemen kendisine bir email yazıp şifre hatırlatma sorusundaki bu açığı, daha güvenli şifre için ne yapması gerektiğini falan yazdım ve "sizi çok seviyorum" diye bitirdim.
hatta email gitmiş mi diye açıp bir daha adamın gelen kutusuna bakmış olabilirim. allah belamı versin.
sonra ondan cevap geldi. bu açıkları bilmediğini, öğrendiğinin iyi olduğunu yazıp bana teşekkür etmiş.
çok sevdiğim bir insandı ve bire bir biliyorum ki çok iyi bir insandı. allah ona rahmet eylesin. benim de taksiratımı affettsin.
bandwagon effect
-
davranış bilimlerinde grup düşünceye göre; aynı trendler gibi, kişilerin daha çok insanın kabullendiği inanışlara ve seçimlere yönelmesine verilen addır. örneğin hiç tanımadığı bağımsız iki belediye başkan adayının, yerel seçimlerde aldığı anket sonuçlarına bakarak daha çok oy alanı seçmesi demokrasilerde oy manupilasyonunun en kolay yolunun anketlerle oynamak olduğunu gösterir. amerikada east coast ve west coast'ta birer gün arayla yapılan seçimlerde hiç bir zaman ilk seçimde çıkan sonuçlar ikinci seçimde değişmemiştir. bu da ilk gün çıkan başkan adayının ikinci güne avantajlı girdiği anlamına gelmektedir.
tersi de underdog effect olarak adlandırılır.
ludovico einaudi
-
hani insanın turistken 5 duyusu birden on kaplan gücünde çalışır ya... gözleriniz fıldır fıldır ilginç bir manzara arar, hayatınızda 5 kuruş vermeyeceğiniz şarapları tatmak için dünyanın parasını bayılırsınız... en basit küçücük bir şehri bile ilgi çekici hâle getirebilir turist bünyesi. işte bu adam da benim turist kulağıma aynen bu şekilde çalınmıştı. berlin'de bir kitapçıda gezinirken kendisinin müziğini duyar duymaz takıldım kaldım. en sonunda dayanamayıp görevli bayana bunun kim olduğunu sordum kırık dökük almancamla -aslında hiç de kırık dökük değil ama böyle söyleyince daha melankolik bir atmosfer oluyor. kendisi de cd kutusunu çıkarıp üzerine yapıştırdığı bir post-it'e aynen şöyle yazdı: "ludovico einaudi - i giorni. istanbul'a dönüşte edindiğim o ilk cd ve daha sonrasında aşağıdaki diskografinin tamamı ile einaudi, yann tiersen'dan sonra başıma gelen en güzel sürpriz olmayı başarmıştır. kendisiyle tanışıklığımı -çok matah bir hikâyesi varmış gibi- ballandıra ballandıra anlatmam da ondandır.
le onde (1996)
stanze (1997)
eden roc (1999)
i giorni (2002)
echoes: the einaudi collection (2004)
una mattina (2004)
diario mali (2006)
divenire (2007)