ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1923-1959 arası şampiyonlukların tescil edilmesi
-
şampiyonluk talep edilen bir yıldaki görünüm şöyle; fb 10 maç yapmış 19 puan almış, 2. olan takım 8 maç yapmış 17 puan almış.
ikea'daki oyuncakların çok gergin ve mutsuz olması
hastası olunan sözler
-
''aşk olmasa, hepimiz gururlu insanlarız aslında.''
oğuz bal
kıdem tazminatının kaldırılması
-
cumhuriyetin kurulduğu zamanlar, yeni fabrikalar da beraberinde açılmış ama çalışmak isteyen işçi bulunamadığı için işçilerin en az 5 yıl çalışmaları karşılığında ayrılsalar bile alabilecekleri paranın teminatı olarak ortaya çıkmış bir şeydir bu kıdem tazminatı ve zamanla şimdiki halini almıştır. velev ki bugün kaldırılması gündemde, hal böyleyken bizler ötv’nin çok yüksek olduğunu, kaldırılması isterken. hükümet daha da tezat bir hareketle kıdem tazminatını kaldırmak istemektedir, bu ne yaman bir çelişkidir? bizleri yok etmek mi istiyorsunuz? kolayca işten çıkarılıp, taş mı kemirelim istiyorsunuz?! hiç mi vicdan, allah korkusu yok siz de? bu nasıl bir aymazlıktır, yardım et allah’ım!
saniyelik salaklıklar
-
ingilizce hazırlıkta hapşıran gramer hocasına bir anlık şaşkınlıkla "nice to meet you" demek. evet bir arkadaş bunu demiş, sınıf gülme krizine girmiş ve dönem sonuna kadar kim hapşırsa "nice to meet you" denmiş, "god bless you"nun esamesi okunmamıştı.
furkan bölükbaşı'nın özgür demirtaş'a verdiği ayar
-
bir tarafta furkan varsa diğer tarafa hiç bakmadan direkt olarak hak vereceğim için büyük olasılıkla olmayan ayar.
işte benim stilim
-
(bkz: bu da benim sikim hüsnü)
biri yapacaktı nasılsa..
türkiye atlantik'te bir ada olsaydı olabilecekler
-
ankara'da yine deniz olmazdı.
takım gol yiyince artistlik yapıp kaleye geçmek
-
genelde takımın en iyi oyuncuları yapar bunu..
takımı üst üste hatalı goller yiyince "yaa taam bırakın abii ya..çık abi yaa..taam abi yaa!!" diyerek kaleciyi eliyle itekleyerek yeni kaleci olduğunu deklare eder..
sonra da topu eliyle oyuna sokup kimseyle paslaşmadan, milleti çalımlaya çalımlaya karşı kaleye doğru ilerlemeye başlar..
genelde üç dört, beş derken sonunda kaptırıverir topu, adamlar da boş kaleye takarlar tabi 30 metreden..
bu gene bozmaz ama hiç, takım arkadaşlarını işaret edip "ben daha napim abi ya bizim takımın hepsi mal görüyosunuz!" gibisinden ellerini açar karşı takım oyuncularına doğru, karşıdakiler de "haklısın abi sen elinden geleni yaptın adamlar mal elden bişi gelmez" der gibi kafa sallayıp teselli ederler bunu..
ha bu arada;
(bkz: o hikayedeki mal benim)
yerli otomobil üç lirayla 100 km gidecek
-
bilim, sanayi ve teknoloji bakanı fikri ışık, "yerli otomobil konusunda menzili artırılmış seri hibrit araca odaklandık. şehir içinde ortalama 100 kilometreyi sadece 3 liralık maliyetle katedilebilecek" demiş. bu da link
bıraksanız benim benzinli aracım da 100 kilometreyi yaklaşık 3 liralık maliyetle katedilebilecek. ama siz o hibrite de öyle bir vergi bağlarsınız ki (sürücüler yedi ceddinizin kulağını çınlatır)... bırak 3 lirayı, keban'ın sahibi olsak fayda etmez.
seçim yaklaşıyor. bu türden haberler artık mantar gibi türer. yok 3 liraya 100 km, yok 3 kuruşa 5 köfte vs.
debedit: gezi'yi hatırla.
türkçe ezana şahit olan 18 yaşındaki akpli
-
1955 yılında yapılan esenboğa havalimanını kendisinin yaptığını iddia eden bir cumhurbaşkanının seçmenidir. şaşırmamak lazımdır.