hesabın var mı? giriş yap

  • öyle bir diziydi ki bu, yurdun her bir yanında izleyici kitlesi, özellikleri, verdikleri tepkiler aynıydı, aynı.

    - şüphesiz ki; bu dizinin yayınlandığı dönemde 7-15 yaş aralığında olan ve bu diziyi izlememiş bir ergen kız çocuğu bulunmamaktaydı.

    - bu diziyi zamanında izleyenler "ahaha, nasıl izlerdim ben bunu yeaa" diye kendine gülüyor, kendisiyle dalga geçiyor ve geçmişi yad ediyor. aslında hiçbiri izlediği için, pişman değil.

    - bu diziyi izleyenler ortaokulda "çılgın bediş'im yok başka işim" diye gruplar halinde takılırlardı. ayrıca bu şarkıyı o zamanlar söyleyenler hala bu şarkıyı hatırlıyor.

    - arkadaş grubunda herkes dizi karakterlerini paylaşırdı. herkes bediş olmak ister, kimse banu olmak istemezdi.

    - ayrıca yonca evcimik'in 18 yaşında olmadığı gerçeğiyle tanışan kızlarımızın büyük bölümü o travmayla uzun yıllar yaşadı.

    - bu diziyi zamanında izleyenler, yaz aylarında da mutlaka tekrarlarını da izlerdi.

    - bediş'in hayalleri dizinin en sevilen bölümüydü. bu arada şirine'den zeyna'ya her şey oldu len kızcağız. ne oktay aşkıymış. leyla ile mecnun bok yemiş.

    ...

    sonuç olarak; bir kişi de demiyor ki, aga bu nedir?

  • sanırsın en-cinnu diyarından gelen kötü bir ruhu hapsediyor; kem alametlere nişan olmuş ruhani varlıklara pıranga vuruyor ki bir daha dünyaya hiç çıkmasınlar...

    ...kavanoz kapağı kapatıyor yaa! içinde salça, hadi bilemedin turşu olan cam bir kavanozun kapağını.

    bu ne hırstır, ne gözü dönmüşlüktür anlamıyorum. bir kavanoz kapağını kendine namus meselesi yapmayı ise hiç kavrayamıyorum; sanki acı çekmeden açılan kavanoz kapakları törelerimize ters, kan davasına gebe objeler.

    hayır bir de daha sıkı kapatınca değişen bir şey yok ki? alırsın kavanozu, sonuna dek çevirirsin... en sonunda da şöyle yarım saniye sıkarsın içine hava almasın diye.

    bunun için kafadaki kılcak damarları çatlatmanın, spartalılar gibi manyaklaşmanın anlamı nedir allahasen...

  • --- spoiler ---

    bu bölümün sonunda ben şunu anladım arkadaş. ne kadar game of thrones izlesem, spn sevsem, himym takip etsem de türk dizileriyle büyümüşüm. mal mal jaime ile brienne'in beraber olması gerektiğini düşünürken buldum kendimi.

    "ay bak etini kesmesine de yardım etti zaten, yalan söyledi etti kızı da tecavüzcülerin elinden kurtardı. oooh geçen bölümde de beraber aynı küvetteydiler."

    benden adam olmaz lan dağılın. öyle bir geçer zaman ki izlemeye gidiyom ben.
    --- spoiler ---

  • izmit'ten sakarya'ya giden minibüse ilk kez binen öğretmenimiz bu şoförlerin sürekli birbirini solladıklarından ve karasu'nun virajlı yollarında hız kesmeden akrobasi yaptıklarından habersizdir.

    tam gaz yoluna devam eden şoför: tırsan var mı?
    her şeyden habersiz öğretmenimiz: bennn!!

    p.s:tırsan karasu yolundaki kamyon fabrikasıdır

  • shut up diyen arabın haklı olduğu tartışma.

    o bu ülkede yiyecek, içecek, gezecek, ev sahibi olacak sen susacaksın.

    bunun seçimi yapıldı ve bitti.

  • paşa gönlümüzün keyfinin öyle uygun görmesidir.

    pi sayısı gibi irrasyonel sabitler ve "evrenin sırrı falan var bunun içinde" gibi eksik anlattığı için yanlış bilgi veren kimileri sebebiyle işi matematik olmayan insanların doğal olarak 360 derecelik açının da bir çeşit evrensel sabit olduğuna ve bu sebepten tam açının 360 derece olduğuna inanma eğilimi vardır. yani hiç değilse ben ders anlattığım çocuklarda bunu gözledim.

    peki neden paşa gönlümüz bir tam açı 360 derece olsun istemiş?

    360 sayısı zamanında insanların bulabildiği en kompozit, yani en fazla çarpanı olan, dolayısıyla en kolay işlem yapılabilen sayı olduğu için matematikçiler bir tam açının 360 derece olmasına karar vermişler.

    diyelim ki bir tam açının kaç derece olacağına karar vereceğiz ve birileri çıkıp da kolay olsun diye "bir tam açı 100 derece olsun" fikrini ortaya koydu.

    tam açıyı 100 derece kabul ettiğimiz zaman bir tam açıyı tam bölebileceğimiz doğal sayılar 1,2,4,5,10,20,25,50,100 sayıları olacaktır.

    yani eğer bir tam açıyı 100 derece kabul edersek bu tam açıyı sadece dokuz farklı sayıya tam bölebilme imkanına sahip oluruz. mesela bir tam açıyı 3'e bölmeye kalkarsak 33.333... sayısını buluruz ki bu durum pek de işimize gelmez.

    ama eğer bir tam açıyı 360 derece kabul edersek, bu açıyı tam olarak 1,2,3,4,5,6,8,9,10,12,15,18,20,24,30,36,40,45,60,72,90,120,180 ve 360 sayılarına, yani toplamda yirmi dört farklı doğal sayıya bölebilme imkanına sahip oluruz.

    üçgenlerle, karelerle, dairelerle oynamayı çok sevdiğimizden dolayı da yirmi dört farklı sayıya bölme seçeneği bize daha makul gelir ve biz başka herhangi bir sayı yerine 360 sayısını tercih ederiz.

    bu durumu okula gidip matematik dersleri alan lise çağındaki çocuğunuza anlattığınız zaman "nasıl yani biz şimdi bir şeylere karar verebiliyor muyuz?" tepkisi almanız olasıdır.

    edit: bir altımdaki entry için söylemem gereken birkaç şey var.

    1- bir yıl 360 gün değildir.
    2- güneş dünyanın etrafında dönmez.
    3- güneş sistemindeki merkür dahil olmak üzere tüm gezegenlerin yörüngesi eliptiktir.
    4- çocuklara bilimsel gerçekler bu şekilde öğretilmez çünkü bu söylediğin şeyler gerçek şeyler değil.
    5- sen öğretme.