hesabın var mı? giriş yap

  • yurdumuzda deli tütün adıyla, batıda ise aztek tütünü adıyla bilinen; çok kolay yetişip çok verim alınabilen bir tütün türünden, nicotiana rustica'dan üretilir. tütün asma ve meşe külüyle (bazen de ceviz) karıştırılır.

    aztek şamanlarının sıklıkla kullandığı nicotiana rustica'nın özelliği, sigaralarda bulunan tütünden, yani nicotiana tabacum'dan yaklaşık 30 kat daha fazla nikotin içermesidir. maraş otunun bağımlılık yapmasının da, sigara kullanmayan birinde kafa yapmasının da sebebi içindeki nikotindir.

    bu tütün türü, ayahuasca yapımında da sıkça kullanılır, sigara gibi sarılıp içildiğinde bir nefeste sigara ihtiyacını giderir ve evde bir saksıda bile kolayca yetiştirilip içilebilir hale getirilebilir.

    afganların kullandığı, maraş otuna benzer şekilde tüketilen nasvar da bu tütün türünden yapılır.

  • 13 yaşında bir çocuk, elden ele dolaştığı söylenen tecavüz videosu ve "benimle de ol, yoksa abine söyleriz seni öldürür" diye tehdit eden 15 insanlıktan nasibini almamış orta doğulu.

    şu kadınlara, kız çocuklarına aile olarak arkasında olabileceğinizi hissettirin. şu çocuk bilseydi ki abi yanında olacak, ilk tecavüzden sonra şu tehditlere boyun mu eğerdi.

    "namus" diye sokak ortasında kadın döven adamlar, milletin karısına, kızına da tehditle, şantajla tecavüz ediyor.

    edit:hiç bana kelime oyunlarıyla gelmeyin. açın bakın hangi coğrafyaya ait olduğumuza.

  • mecaz falan kullanıldığı yok arkadaşlar, bu insanlar gerçekten tiyatro yüzünden birbirine girdi ve boşandı.

    olayı bilmeyenler ve anımsamayanlar için özetleyeyim:

    levent kırca-oya başar tiyatrosu, oya başar yönetmenliğinde al birini vur ötekine oyununu sahneye koyuyordu. başrolünde levent kırca'nın oynadığı bu oyun, oya başar'ın ilk yönetmenlik denemesiydi (son oldu galiba).

    oyunda, adalet sisteminin çürümüşlüğü ve mahkemelerde görülen trajikomik davalar işleniyordu. meddahlık geleneğine ve kabareye selam çakmayı seven levent kırca, oyun sahnelenirken metne güncel eklemeler yapıyor, doğaçlama takılıyordu. yönetmen oya başar ise, bu eklemelerin trajikomik oyunun gülmece yönünün ağır basmasına neden olduğunu, dramatik ve eleştirel yönünü gölgelediğini düşünüyordu.

    bu iş ikisi arasında inada bindi. levent kırca "kabare böyle oynanır" diyerek doğaçlama güncel esprilere devam etti. oya başar ise oyunun ruhunun bozulmasını ve yönetmenliğine karışılmasını istemediğinden, madem öyle işte böyle diyerek, kapalı gişe oynayan oyunu kaldırdı, artık oynatmıyorum dedi.

    bunun üzerine araları açıldı. birlikte çektikleri televizyon programı olacak o kadar'ın çekimlerine oya başar gelmedi. levent kırca da "öyle mi? o zaman ben de eve gelmiyorum" dedi ve tiyatroda yatıp kalkmaya başladı. oya başar boşanma davası açtı. daha sonra arayı bulmak için hatırlı insanlar girdi devreye, araları tam düzelecekken yine oyun yüzünden bozuldu. levent kırca, bu konuda tiyatronun ve olacak o kadar'ın daimi kadrosundan fatma murat ve ebru kural'ı rollerini beğenmedikleri için laf taşımakla ve oya başar'ı kendisine karşı kışkırtmakla suçladı ve onları kadrodan attı. oya başar da arkadaşlarına yapılan bu muameleyi kabullenemedi ve yolları tümden ayırdılar.

    daha öncesinde levent kırca'nın girdiği tırışkadan açlık grevi falan var da onlara giremeyeceğim.

    özetin özeti: oya başar tiyatroda ilk yönetmenlik denemesinde, sahnede levent kırca'ya bir türlü söz geçiremedi. yönetmenliği ve otoritesi sayılmayınca, oyunu sahneden kaldırdı. dışarıdan anlaşıldığı kadarıyla naz yapıyordu. ama levent kırca bunu anlayamamış olsa gerek ki, evi terk etti. naza karşı naza çekti kendini. ikisi de gurur yaptılar ve bir oyun yüzünden pisi pisine boşandılar. şaka gibi ama gerçek. inatçı keçiler!